headerLogo2b-18pt-myriadpro

Sonsuzluğu Cehennemde Geçirmek Günahlarınız İçin Nasıl Adil Bir Ceza Sayılabilir?

ŞOK EDİCİ AMA GERÇEK!

07 cheating on test yellow sharper 45Sorunuz Tanrı’nın günaha verdiği cezanın adil olup olmadığıyla ilgiliydi. Unutmadım. Peki ya tek bir gece için işlediğimiz ve keyfini çıkardığımız günahlar? Peki ya bir anlık günahlar? Ya bir anlık günahlarla dolu yaşamlar? Günahkar aralar ne kadar uzun olursa olsun sonsuz değildir. Bu nedenle, sonuçlarının bu kadar sert olmaması gerektiğini düşünüyoruz.

Daha önce söylediğim gibi günah, Tanrı’nın sonsuz yetkisine karşı bir suçtur. İşte günah budur. Buna göre, sonsuz cezayı hak eden günahlarımızın altında bir kötülük yatmaktadır. Daha önce söylediğim gibi, Tanrı başı ve sonu olmayan bir varlık olduğu için bütün günahlar sonsuz cezayı hak eder.

‘Haksızlık bu!’ diye bağırmadan önce benim için bir şey yapar mısınız? Aslında kendi iyiliğiniz için yapacaksınız. Sorular kısmında Bebeklerin ve Çocukların Davranışları İçin Tanrı’nın Önünde Sorumlu Tutulabilecekleri Duruma Geldikleri Bir Yaş Var Mıdır? sorusunun yanıtının orta kısmını okumanızı öneririm. Bu sorunun yanıtında Yaşam Kitabı hakkında okuyacaksınız. Nitekim, Yargı Günü’nde bu kitabı olduğu gibi göreceksiniz. Benim umudum ve duam o zamana kadar adınızın bu kitapta kaydedilmiş olmasıdır. İşte Yargı Günü’nde yaşayacağımız şekliyle o günkü sahne:

“Sonra büyük, beyaz bir taht ve tahtta oturanı gördüm. Yerle gök önünden kaçtılar, yok olup gittiler. Tahtın önünde duran küçük büyük, ölüleri gördüm. Sonra kitaplar açıldı. Yaşam kitabı denen başka bir kitap daha açıldı. Ölüler kitaplarda yazılanlara bakılarak yaptıklarına göre yargılandı. Deniz kendisinde olan ölüleri, ölüm ve ölüler diyarı da kendilerinde olan ölüleri teslim ettiler. Her biri yaptıklarına göre yargılandı. Ölüm ve ölüler diyarı ateş gölüne atıldı. İşte bu ateş gölü ikinci ölümdür. Adı yaşam kitabına yazılmamış olanlar ateş gölüne atıldı.”  (Vahiy 20:11-15, İncil)

­­­­­­­08 homepage person 10 45Size tavsiye ettiğim Sorular bölümünde Yaşam Kitabı hakkında daha fazla bilgi edineceksiniz. İncil’in diğer bölümlerinde bu kitaba Kuzu’nun Yaşam Kitabı deniyor. Adınızı bu kitaba nasıl kaydettirebileceğinizi öğrenin.  

Bu yanıtı, sizi seven ve sonsuza dek cennette kendisiyle birlikte olmanızı isteyen Tanrı hakkında bazı olağanüstü haberlerle bitirmek istiyorum. Evet, sonsuzluğu nerede geçireceğimiz kararının Yargı Günü’nde verilmeyecek olması şok edici. O korkunç günde sonsuz varış noktamız değil, cezanın miktarı belirlenecek. Fakat iyi haber, sonsuz yargımızla ilgili Tanrı’nın belirlemesinin aşağıdaki iki kavramla hiç ilgisinin olmamasıdır: 

1)  KADER.  Hani ‘alnınıza ne yazıldıysa o olur’ deniyor ya. Burada ayrıca özellikle Allah’ın yanlış yola sapmalarına neden olduğu insanlar için belirlenen kaderden söz ediyorum. “Allah'ın saptırdığı kimse için asla (doğruya) yol bulamazsın!” (Nisa 4:88). Bazı insanların, artık doğruluğa dönmeleri için kimsenin yardım edemeyeceği kadar sapmalarını bilerek tasarlayan bir Yaratıcı'ya inanıyor olabilirsiniz. Buna inanmak kader değil, seçimdir. Bu internet sitesinde Kutsal Kitap’ın Tanrısı’nı tanımaya başlıyorsunuz. Sizin inandığınız Tanrı’dan oldukça farklı. İncil’de açıklanan Tanrı bütün insanlar için sadece iyilik ve bereket istiyor.

“O bütün insanların kurtulup gerçeğin bilincine erişmesini ister.” (1.Timoteos 2:4). “Çünkü kimsenin mahvolmasını istemiyor, herkesin tövbe etmesini istiyor.” (2.Petrus 3:9). “Kendisine yakaranların tümüne eliaçıktır.” (Romalılar 10:12). “O zaman Petrus söz alıp şöyle dedi: "Tanrı'nın insanlar arasında ayrım yapmadığını gerçekten anlıyorum.” (Elçilerin İşleri 10:34-35)

09 image10661 choose choice 45Eğer Tanrı ayrımcılık göstermiyorsa, müthiş derecede adil demektir. Bize Kutsal Kitap aracılığıyla konuşan Tanrı neye inanacağınıza ve sonsuzluğu nerede geçireceğinize önceden karar vermiş bir Tanrı değildir. Bazıları bu konu üzerinde insanın hiçbir seçim hakkı olmadığını ve sonsuzluktaki yerinizin sadece Tanrı’nın bu konuda çoktan vardığı karara bağlı olduğunu söylüyorlar. Buna bir an için bile inanmayın! Eski Antlaşma’da Musa aracılığıyla konuşan Tanrı bugün de aynıdır. O’na kulak verin:

“Önünüze yaşamla ölümü, kutsamayla laneti koyduğuma bugün yeri göğü size karşı tanık gösteriyorum. Yaşamı seçin ki, siz de çocuklarınız da yaşayasınız. Tanrınız RAB'bi sevin, sözüne uyup O'na bağlanın. RAB yaşamınızdır; kendilerine vereceğine ilişkin atalarınız İbrahim'e, İshak'a, Yakup'a söz verdiği ülkede uzun yaşamanızı sağlayacaktır.” (Yasanın Tekrarı 30:19-20)        

Yaşamı seçebilirsiniz. Cennette sonsuz yaşam armağanını, size verilen herhangi bir hediyeyi elinizi uzatıp aldığınız kadar kolay bir şekilde alabilirsiniz. 

“Çünkü günahın ücreti ölüm, Tanrı'nın armağanı ise Rabbimiz Mesih İsa'da sonsuz yaşamdır.” (Romalılar 6:23, İncil) 

Tanrı sizi sonsuzluk boyunca cehenneme mahkum etmedi. Önceden belirlediği için oraya gidecek değilsiniz. Umudum ve duam yaşamı seçmenizdir. Tanrı sizi bu kararı kendi başınıza vermek üzere özgür bir iradeye sahip, özgür ve ahlak anlayışı olan biri olarak yarattı.   

Cennet neden yaratıldı? Sonsuza dek Tanrı’yla birlikte olmanız için. Eğer Tanrı’nın cennete gitme aracı olarak atadığı Kurtarıcı’yı (İsa’yı) reddederseniz, cenneti kaybetmiş olursunuz. İçinde sizin olmadığınız bir cennet, cennetin kaybı olur. Bu sadece duygusal bir düşünce değil, Tanrı’nın düşünme şeklidir. Yeruşalim’e doğru bakarken yanında duralım, bakın ne diyor: 

“"Ey Yeruşalim! Peygamberleri öldüren, kendisine gönderilenleri taşlayan Yeruşalim! Tavuğun civcivlerini kanatları altına topladığı gibi ben de kaç kez senin çocuklarını toplamak istedim, ama siz istemediniz.” (Matta 23:37, İncil)

Tanrı sözünün ve dünyanın ışığının sadık bir bekçisi olması gereken bu kent daha aşağı bir şey oldu. Tanrı adında peygamberlerin öldürüldüğü ve başka kutsal olmayan şeylerin yapıldığı bir yer oldu. 

Bununla birlikte Kurtarıcı’nın yüreğinden lütuf taştığını görüyoruz. Yoldan çıkmış insanlar için eşsiz sevgisinden söz ettiğini duyuyoruz. Siz de ben de böyle bir merhameti daha önce hiç duymadık ama zaten ilahi sevginin beden almış hali Olan’ın yanında hiç durmadık. Bunu izleyen sahneyi anlamamız da aynı derecede zor olacak. Sonra, İsa’nın günahlarını sevip kendi doğruluklarına güvenen insanlar için kanını döktüğüne tanık olacağız. Bugün bizim kentlerimiz de böyle insanlarla dolu. İsa onları kurtarmak istiyor ama onlar İsa tarafından kurtarılmak istemiyor.

İsa’nın son üç sözünde, “...ama siz istemediniz” ifadesinde ne sırlar saklı! Tanrı’nın insanın kendi arzularına karşı durmasına izin vermesi ne büyük bir sır! Tanrı’nın sonsuzluktaki yönümüzü kendimizin belirlemesine izin vermesi çok büyük bir sır. Ama doğru. Yaşamı ya da ölümü seçebiliriz.