Herhalde kırk yaşını geçmiş olan herkes şu ya da bu zaman daha genç bir bedene sahip olmayı istemiştir. Tanıdığım kimse, daha az acı ve ağrıları olmasını, daha çok enerjiye sahip olmayı, daha güçlü olmayı, dört dörtlük görüşe sahip olmayı, daha iyi duyabilmeyi, daha genç görünen bir cilde sahip olmayı, daha az sarkma ve kırışıklığı olmasını vs. istemezlik etmez. Bu liste çok daha uzatılabilir. Daha iyi bir bedene sahip olmayı isteyenler için İncil’in müjdeli bir haberi vardır! Tanrı’nın insan için tasarladığı iki beden arasında ne büyük fark vardır! Tanrı İncil’de doğal insan bedenlerimizi ‘çürüyebilir,’ ‘ölümlü,’ ‘dünyasal,’ ‘çürümeye mahkum,’ ‘zayıf,’ ‘aşağı,’ ve ‘doğal’ olarak betimliyor; oysa aynı ayetler gelecekte sahip olacağımız bedenleri, ‘çürümez,’ ‘ölümsüz,’ ‘göksel,’ ‘görkemli,’ ‘güçlü’ ve ‘ruhsal’ olarak betimliyor. Yeni bedeni betimleyen bütün bu sıfatlar İncil’de iki ayette özetlenmiştir:
“Oysa bizim vatanımız göklerdedir. Oradan Kurtarıcı'yı, Rab İsa Mesih'i bekliyoruz. O her şeyi kendine bağlı kılmaya yeten gücünün etkinliğiyle zavallı bedenlerimizi değiştirip kendi yüce bedenine benzer hale getirecektir.” (Filipililer 3:20-21)
Bu vaadin İsa’yı Kurtarıcıları olarak kabul edenler için olduğunu unutmayın. Cennete girişiniz engellendiği için bütün sonsuzluk boyunca cehennemde yaşamaya mahkum edildiyseniz, sonsuzluk için hazırlanmış bir bedene sahip olmanın sizin için bir anlamı olmaz. Bu neden böyle olacak? Yüz milyonlarca insanın başına gelecek, çünkü herkes günahsız bir Tanrı’ya karşı günah işledi. Cehennemdekiler de cennettekiler gibi sonsuzluğa uygun bir bedene sahip olacaklar ama hiçbiri bu bedenden zevk almayacak ya da bu beden için minnettar olmayacak. Bu yüzden, sizin için önemli olan soru, ‘Cennette nasıl görüneceğim?’ sorusu değil, ‘Cennete gidecek miyim?’ sorusudur.
‘Cennette nasıl görüneceğim?’ sorusunu son bir kez ele almak amacıyla size şunu söylemek istiyorum, çoğu akademisyenler bize verilecek olan ruhsal bedenin şu an sahip olduğumuz bedenlerden çok farklı görünmeyeceği görüşündedir. Ayrıntılar ne olursa olsun, ruhsal bedenimizin ruhsal dünya için uygun olacağından emin olabiliriz, tıpkı şu anki bedenlerimizin maddi dünyanın koşullarına uygun olduğu gibi. Dediğim gibi, daha önemli olan soru, kendinize cennete gidip gitmeyeceğinizi sormanızdır. Lütfen bugün cennetin sonsuz vatanınız olacağından emin olana kadar bu web sitesinden çıkmayın.