Tanrı’nın suretinde yaratılmış olduğumuzu birkaç şeyden anlıyoruz. Ama bunu söylemiş olsak da, Tanrı’nın insanlıktaki suretinin sınırlı olduğunu kabul etmeliyiz. İnsan, bir çeşit klon gibi, Tanrı’nın kopyası değildir. Tanrı’nın suretinde yaratıldığımız için doğru olan bazı şeyler var, bunları aşağıda sıraladım:
1) Tanrı’nın suretinde yaratıldığımız için diğer hayvanlardan ayrılıyoruz. İnsanı hayvandan ayıran şey, Tanrı’yı yansıtıyor olmasının bir parçası olmalıdır. İnsanın muhakeme, iletişim kurabilme, ahlaksal seçimler yapabilme yeteneği bu farklılığının bir parçası olmalıdır. Ayrıca, insan kendisini hayvanlardan ayıran bazı ruhsal niteliklerle de yaratılmıştır. Hiçbir hayvan, aklını kullanarak özgür seçim yapamaz. Bu güç, bizlere Yaratıcımızı isteyerek sevmemiz, O’na hizmet etmemiz ve tapınmamız için Tanrı tarafından verilmiştir.
2) İnsan, yaratılış üzerinde egemenlik sürmek için yaratılmış olması açısından Tanrı’ya benzer. Tanrı, evrenin Egemen Yöneticisi’dir. Fakat yaratılışın yönetimi konusunda yetkisinin küçük bir kısmını insana vermeyi uygun görmüştür. Bu anlamda insan Tanrı’yı yansıtır.
3) İnsanın onuru ve değeri insan tarafından belirlenmez. İnsanın doğasında vardır çünkü Tanrı’nın suretinde yaratılmıştır. Bu anlayış imanlılara insanların onuru konusunda farklı bir görüş veriyor. Koşullarımız ne olursa olsun, yaşamlarımızın amacı vardır. Amacımız bizim ne yaptığımıza (örneğin, nasıl bir işimiz olduğuna) değil, yaptığımız şeyi nasıl yaptığımıza ve yaptığımız şeyi yaparken insanlara nasıl davrandığımıza bağlıdır. İnsanı ilahi bir tasarının ve amacın ürünü olarak görmeyen insan kökeniyle ilgili herhangi bir görüş, Tanrı’nın insana verdiği değeri insana veremez.
İnsanın canının ölümsüz olup olmadığıyla ilgili bu uzun yanıtı, yüreğinizde olduğunu bildiğim bazı sorularla bitirmek istiyorum.
Tanrı ölümsüz olan canınıza ne kadar değer veriyor?
Ya da Tanrı için değeriniz nedir?
Tanrı sizi seviyor mu?
Size olan sevgisini göstermek için ne kadar ileri gidebilir?
Tanrı kimliğimizi, kendimizi başkalarıyla kıyaslamamız üzerine kurmamızı istemiyor. Kendimize verdiğimiz değeri, seven bir Tanrı tarafından bir amaç için yaratıldığımız gerçeği üzerine kurmamızı istiyor. Tanrı sizi, O’nunla ilişkinizin onarılması için gerektiğinde kendi yaşamını feda edecek kadar sevdiğini bilmemizi istiyor. Tanrı bizim hak ettiğimiz ıstırabı yaşadı. Sizi seviyor ve sizinle kişisel bir ilişki istiyor. Bunu anladığınız zaman yaşamda gerçek kimliğinizi bulmuş olacaksınız.
Bu dört sorunun yanıtı başka bir yerde olduğu için umarım bu soruların yanıtlarını bulabileceğiniz yazıyı okursunuz. Tanrı Merhametli Olsaydı Benim İçin Ne Yapardı? adlı yazıyı lütfen okuyun.