Bu durum yaşamlarımızı pratik anlamda nasıl etkiliyor? Nasıl bir yaşantı sürdürdüğümüz ve kendimize nasıl baktığımızla ilgili bilge kararlar vermeliyiz. Verdiğimiz kararlarla ilgili olarak lütfen şunun altını çizin: Sonsuzluktaki kaderimiz bu yaşamda vereceğimiz bir kararla mühürleniyor. Yargı Günü’nde Tanrı’nın tahtı önünde iyi ve kötü işlerimizin tartılmasıyla ilgili değildir. Bu sadece insanların cehennemde ne kadar cezalandırılacaklarını belirleyecek. Bunu doğrulamak için lütfen İncil’in son kitabında 20. bölümü okuyun. Kutsal Kitap bu kararın şimdi verildiğini ve ölümden sonra değiştirilemeyeceğini söylüyor. Bu karar günahlarımızı görmemizi, bunlardan tövbe edip İsa Mesih’e ve O’nun yaptıklarına güvenmemizi gerektirir. O Tanrı’nın günahlarımız uğruna ölmesi ve ölümden dirilmesi için atadığı kişidir.
Tanrı nihai olarak her şey üzerinde egemendir ve her şeyi denetler. İsa’yla ilgili olarak daha önce hiç duymadığınız gerçeklerle karşılaştığınızın farkında. Bununla birlikte, sizin yerinize karar vermeyeceğini bilmenizi istiyor. Kararı sizin vermeniz gerekiyor.
“Henüz döl yatağındayken gözlerin gördü beni; bana ayrılan günlerin hiçbiri gelmeden hepsi senin kitabına yazılmıştı. Hakkımdaki düşüncelerin ne değerli, ey Tanrı, sayıları ne çok! Kum tanelerinden fazladır saymaya kalksam.” (Mezmur 139:16-18, Eski Antlaşma)
Tanrı’nın sizi çok sevdiği gerçeğini kabul edecek misiniz? Sizin için kaç düşüncesi var? Sayısız. Tanrı’nın sevgi düşüncelerini sayma görevi hiç bitmeyecek bir görevdir. Bu nedenle hesap makinanızı bir kenara koyun. Bu üç ayetin şairane abartmalar olduğuna ilişkin düşünceleriniz varsa da bu düşünceleri bir kenara bırakın. Bu ayetler, Tanrı’nın size olan sevgisiyle ilgili Kutsal Kitap’tan esinle alınmış ifadelerdir.
Bunu anlıyor musunuz? Zekanız konusunda kaygınız olmasın. Tanrı’yı anlamak için üstün zekalı olmak gerekmez. Kutsal Kitap’ın gerçeği konusunda ikna olmak için de çok eğitim almış olmak gerekli değildir. Sadece dürüst bir yürek ve Tanrı’nın sözünü dinleme isteği gereklidir. İsa böyle söyledi:
“Eğer bir kimse Tanrı'nın isteğini yerine getirmek istiyorsa, bu öğretinin Tanrı'dan mı olduğunu, yoksa kendiliğimden mi konuştuğumu bilecektir.” (Yuhanna 7:17, İncil)
İsa Tanrı’nın isteğini yapma arzusunun, ruhsal anlayışın koşulu olduğunu söylüyor. Daha önce söylediğim gibi Tanrı, bu ilahi bağışlama armağanını kabul etmeyi ya da reddetmeyi özgürce seçmenize izin verecektir. Özgür seçim olduğu için aldığınız karardan sorumlu olacaksınız.