headerLogo2b-18pt-myriadpro

İsa ve Çobansız Kalabalık

10 38 700x480full moving long"İsa bütün kent ve köyleri dolaşarak havralarda öğretiyor, göksel egemenliğin Müjdesi'ni duyuruyor, her hastalığı, her illeti iyileştiriyordu. Kalabalıkları görünce onlara acıdı. Çünkü çobansız koyunlar gibi şaşkın ve perişandılar." (Matta 9:35-36)

Bu makalenin ilk iki ayetinde en azından iki şey görüyoruz:

1) Harekete geçen merhametli İsa’yı görüyoruz. Tanrı’nın doğasında var olan agape sevgisi, etkin, ısrarla peşinden giden bir sevgidir. Tanrı’nın sevgisi hakkında daha fazla öğrenmek dizisindeki birinci makaleyi okudunuz mu? Bu makalede Tanrı’nın sizin için sahip olduğu sevginin nasıl bir sevgi olduğunu öğreneceksiniz. Buna agape sevgisi denir. 

İsa, sadece büyük ve zengin kentleri değil, İsrail'in yoksul ve pek bilinmeyen köylerini de ziyaret etti. Nitekim, bugünkü hikaye İsa’nın bu bölgedeki üçüncü turu sırasında gerçekleşiyor. Hiçbir zaman öğretmeyi bırakmadı. Hiçbir zaman iyileştirmeyi bırakmadı. Ölüm bile O’nu durduramadı. İsa’nın gömülü olduğu girişi kayayla kapatılmış mezarda nöbetçilik görevini üstlenmiş Roma askerlerine sorun.

“[Romalı vali] Pilatus onlara, "Yanınıza asker alın, gidip mezarı dilediğiniz gibi güvenlik altına alın" dedi. Onlar da askerlerle birlikte gittiler, taşı mühürleyip mezarı güvenlik altına aldılar.
Şabat Günü'nü izleyen haftanın ilk günü, tan yeri ağarırken, Mecdelli Meryem ile öbür Meryem mezarı görmeye gittiler. Ansızın büyük bir deprem oldu. Rab'bin bir meleği gökten indi ve mezara gidip taşı bir yana yuvarlayarak üzerine oturdu. Görünüşü şimşek gibi, giysileri ise kar gibi bembeyazdı. Nöbetçiler korkudan titremeye başladılar, sonra ölü gibi yere yıkıldılar.
Melek kadınlara şöyle seslendi: "Korkmayın! Çarmıha gerilen İsa'yı aradığınızı biliyorum. O burada yok; söylemiş olduğu gibi dirildi. Gelin, O'nun yattığı yeri görün.” (Matta 27:65-66; 28:1-6, İncil)

11 wall263 wall to protect me from hurts 45İsa’nın çarmıha gerilmesinden sonraki üçüncü gün askerlerin ne kadar başarılı olduklarını sorun. İsa’nın üçüncü gün ölümden dirileceğini söyleyen peygamberliklerin sayısı çoktu. Sizce hangisi daha güçlüydü, Romalı nöbetçiler mi yoksa bu ilahi peygamberlikler mi?   

İsa neden harekete geçmişti? Sefillik merhametin nesnesidir ve kendilerini mahveden günahkar canların sefaleti en büyük sefalettir. Size de kalabalığa katılmanızı ve İsa’nın yüreğinize konuşup sizi iyileştirmesine izin vermenizi tavsiye ederim. İsa’yı cennetten dünyaya ve sonra bu kasabalara ve köylere ve sonra da çarmıha götüren şey agape sevgisiydi.

2)  Bu iki ayette İsrail’in din önderlerine karşı çok büyük bir suçlamayla da karşılaşıyoruz. Çok dindar olmalarına karşın, bu insanlar halklarına pek az ruhsal kılavuzluk edebiliyorlardı. Dindar şarlatanların kurbanı olan halkın durumu İsa’nın yüreğine dokunmuştu. İsa, onları özgür kılmak için geldi. Gerçek de zaten bunu yapar. “İsa kendisine iman etmiş olan Yahudiler'e, "Eğer benim sözüme bağlı kalırsanız, gerçekten öğrencilerim olursunuz. Gerçeği bileceksiniz ve gerçek sizi özgür kılacak" dedi.”  (Yuhanna 8:31-32, İncil)

Eğer Yahudi olsaydınız ve İsa’nın döneminde yaşasaydınız, İsa’nın din önderleri hakkındaki yorumları karşısında büyük bir şaşkınlık yaşardınız. Söylediklerinin gücünü anlatmak neredeyse olanaksız. Neden mi? Bu adamlar Yahudi toplumunun ve dininin sütunu olarak görülüyordu. Dönemlerinin en ahlaklı ve etkili insanları sayılıyorlardı. İsrail’in en iyisi, seçkin tabakasıydı. Ama İsa bu insanların doğruluklarının Tanrı için tatmin edici olmadığını söyledi. İsa, halka, eğer cennete girmeyi umut ediyorlarsa, din önderlerinden daha iyisini yapmaları gerekeceğini söyledi. Ne büyük bir şok!

12 image11197 ladder climb heaven works deeds 45Büyük olasılıkla Yahudi değilsiniz! Ben de değilim, ama bu bizi başka yerdeki insanlardan daha iyi yapmaz. İsa’nın bu sözleri hepimiz için bir uyarı. Yahudilik içinde en iyiler arasında en iyilerden oluşan grup Tanrı’nın cennetine girmeyi hak edemiyorsa, ben ve siz de hak edemeyiz. Neden mi? Çoğu dindar kişi, bir tür davranış kurallarına uymaya çalışarak Tanrı’nın memnuniyetini ve cennette bir yer kazanmaya çalışırlar. Bizlerden beklenen dini görevler dinden dine farklılık gösterir. Bazı dinlerin diğerlerine göre daha az beklentisi vardır ama önemli olan listenin uzunluğu değil. Tanrı’nın Adem ve Havva’ya verdiği kısa listeye bakın. Bir kural. Yasak meyveden uzak durun. Ya da Tanrı'nın tabiriyle, “Ona [Adem’e], “Bahçede istediğin ağacın meyvesini yiyebilirsin” diye buyurdu, “Ama iyiyle kötüyü bilme ağacından yeme. Çünkü ondan yediğin gün kesinlikle ölürsün.” (Yaratılış 2:16-17, Eski Antlaşma). Peki başarılı oldular mı? Başarısız oldular. Siz de imanınıza doğru düzgün bir şekilde uyamadınız. Ben de Tanrı’nın buyruklarından herhangi birine uymakta başarısız oldum.

Nerede hata yaptık? Bir sonraki cümlenin altını çizin. Doğruluğu belli bir dizi dışsal din kurallarına uymakla bir görüyoruz. Tanrı’nın cennete girmemiz için gerekli gördüğü doğruluk derecesini sağlama yolu bu değildir.