headerLogo2b-18pt-myriadpro

Cennete Götüren Çok Sayıda Yol Var mı?

 

17 image3952 vertical read 45Umarım en kısa zamanda Matta, Markos, Luka ve Yuhanna’yı daha iyi tanırsınız. Bunlar dört müjdeyi yazan kişilerin isimleridir. İsa’yla ilgili anlatımları birleştirmek yerine bize dört ayrı müjde vermek Tanrı’nın fikriydi. Nitekim bu Tanrı’nın büyük fikirlerinden biriydi. Ama zaten Tanrı’nın fikirlerinin hepsi harika, öyle değil mi? “Tanrı'nın zenginliği ne büyük, bilgeliği ve bilgisi ne derindir! O'nun yargıları ne denli akıl ermez, yolları ne denli anlaşılmazdır!” (Romalılar 11: 33, İncil)

İncil’de İsa’nın yaşamının dört anlatımının olması neden iyidir? Dördü de aynı hikayeyi farklı bakış açılarıyla anlatıyor. Buna biraz açıklık getireyim. Diyelim ki genç bir aile sokağın köşesinde dururken bir kazaya şahit oluyor ve kazada herkes yaşamını yitiriyor. Baba, kazadaki arabaların hangi marka olduğu ve ne yapımı olduğunu anlatabilir. Anne arabaların rengini ve içlerinde kaç kişi olduğunu anlatabilir. Aynı kazaya tanıklık eden dokuz yaşındaki oğulları arabanın markasını bilemeyebilir ama kazanın nedeni olan ve neredeyse ezilen köpeği anlatabilir. Küçük kızkardeşi ise çarpışma anında arabadan fırlayan oyuncak bebekten söz edebilir. Buna göre kim gerçeği anlatıyor? Her biri gerçeği anlattı ama farklı bir bakış açısıyla. 

Müjde yazarlarının hepsi Mesih’in yaşamının hikayesini anlatıyor. Ne var ki, bir yazar İsa’nın benzetmelerini vurgulamayı seçerken diğeri İsa’nın benzetmelerinin sadece birkaç tanesini anlatıyor ama İsa’nın doğası ve karakteri üzerinde odaklanıyor. Dört müjde anlatımını biraraya getirdiğimizde İsa Mesih’in yaşamı ve yaptıklarının daha tam ve zengin bir resmini görebiliyoruz. Bu anlatımlarda İsa’nın dört yönünü görüyoruz. Her biri İsa’nın farklı bir yönünü resmediyor.

Kuran’da İblis’in Adem önünde eğilmesinin hikayesi yedi kez anlatılıyor, Adem’in hikayesi, Lot’un hikayesi, Nuh’un hikayelerinin her biri en azından 3 kez anlatılıyor. Eğer bunu garip bulmuyorsanız ve her birinin farklı ayrıntıları olduğunu kabul edebiliyorsanız neden İncil’de İsa’yla ilgili anlatımları garip bulasınız? Kuran’daki bu anlatımlar Tanrı’dan ise neden Tanrı İsa’nın hikayesini kendisinin görevlendirdiği dört farklı yazar aracılığıyla anlatamasın?

18 image5905 path journey way 45Daha önemli olan mesele, kuşkusuz hangi inanç doğru sorusudur. Hangi din Tanrı’dan olan yazıları içerir ve sonraki yaşamda bizi Tanrı’ya ve cennete götürür? Eğer iki din birbiriyle çelişen teolojiler içeriyorsa ve her biri hakkında araştırma yaptıysak varabileceğiniz ancak iki sonuç vardır: 

1)  İkisi de doğru değil.
2)  Eğer biri doğruysa, diğeri doğru olamaz.

Bu makalede öğrendiğiniz gibi bu gibi sonuçlar çıkarmak hoşgörüsüzlük değildir. Gerçek hakkında dürüst olmaktır. Hıristiyanlık hakkında siz neyin doğru olduğunu bulacaksınız? Eğer düşündükleriniz hakkında bir günce tutmayı düşünüyorsanız ilk yazacağınız şeylerin bazıları olarak birkaç şey:

“Hayret ya! Kutsal Kitap’ın Tanrısı diğer dinlerin ilahlarına benzemez. Diğer dinler doğru davranışları, doğru tekrarlamaları, doğru kurbanı, doğru okumaları, doğru kuralları, doğru dinsel gelenekleri, doğru giyisileri ve doğru yeri öngörür. Bunu yaparsam belki de Tanrı bana şunu verecektir der. Peki sonuç? Kibir ya da korku. Eğer kazanacağımı düşünüyorsam kibir, kazanamayacağımı düşünüyorsam korku.”

İki Olağanüstü Ayet

“Çünkü günahın ücreti ölüm, Tanrı'nın armağanı ise Rabbimiz Mesih İsa'da sonsuz yaşamdır.” (Romalılar 6: 23, İncil)

“İman yoluyla, lütufla kurtuldunuz. Bu sizin başarınız değil, Tanrı'nın armağanıdır. Kimsenin övünmemesi için iyi işlerin ödülü değildir.” (Efesliler 2: 8-9, İncil)

Bu iki ayeti ya da buna uzaktan yakından benzeyen hiçbir şeyi dünyadaki başka hiçbir kutsal kitapta bulamazsınız. Gerçek Hıristiyanlık diğer dinlerin antitezidir. Nasıl yani?

Tanrı tarafından kabul edilmek, şimdi ve gelecekte, satın alınamaz ya da kazanılmaz, ancak verilebilir. Cennette sonsuz yaşam armağanını alırsınız. Bunu okudunuz mu? Tanrı’nın armağanıdır. İhtiyacınız olan armağan budur. Bu, geleneksel dualarımızı yeterince ettikten sonra gerçekleşmez ancak yeterince yapamadığımızı kabul ettiğimiz zaman gerçekleşir. Bunu kazanabilmemiz mümkün değildir. Sadece kabul etmemiz gerekir. Sadece benimsememiz gerekir. Bunun sonucu olarak, Rabbimiz ve Kurtarıcımız’a kibir ya da korku nedeniyle değil, minnettarlık duyduğumuz için hizmet ederiz.

İsa şöyle diyor, “Ben iyi çobanım. İyi çoban koyunları uğruna canını verir…Canımı kimse benden alamaz; ben onu kendiliğimden veririm. Onu vermeye de tekrar geri almaya da yetkim var.” (Yuhanna 10: 11,18). “Koyunlarım sesimi işitir. Ben onları tanırım, onlar da beni izler. Onlara sonsuz yaşam veririm; asla mahvolmayacaklar. Onları hiç kimse elimden kapamaz.” (Yuhanna 10: 27-28)

Sesini duydunuz mu? Umarım, duyarsınız çünkü bu web sitesi, O’nun sesini duymanızı sağlamak amacıyla tasarlanmıştır.