headerLogo2b-18pt-myriadpro

Türkiye’de Hristiyan Olmak Zor mu? [Bakış Açısı] 2

 

Kimsiniz?

Diğer insanlara ‘Hristiyan’ olduğunuzu söylemeli misiniz? Kişisel olarak ben, hayatımda doğaüstü bir şekilde gerçekleşen şeyleri tanımlamak için ‘Hristiyan’ sözcüğünü hiç kullanmadım. Bizim ne olduğumuz tek bir sözcükle ifade edilemez. ‘Ben İsa Mesih’i izliyorum’ veya ‘İsa’ya inanıyorum’ demeyi tercih ediyorum. Daha fazla açıklama istediklerini bir şekilde belirttiklerinde şöyle ekleyebilirim: ‘İsa Mesih’e imanla Tanrı’yla birebir, aktif bir ilişkiye kavuşmuş biriyim.’ Eğer bu sözcüğü kendileri kullanıp, sizin Hristiyan olup olmadığınızı sorarlarsa, “Katolik veya Rum Ortodoks gibi mi”, diye sorabilirsiniz. “Mum yakan veya ikonalara tapınan uzun giyisili rahipler gibi mi? Hayır, İncil’i okudum ve İncil’de önemli olan tek kişiye, İsa’ya inandım.”

İnsanların bu noktada özellikle öğrenmek istedikleri sizin doğuştan Hristiyan toplumuna mensup bir ailede mi büyüdüğünüzdür. Özellikle ülkemizde din değiştirme gibi kavramı sorunlu bir kavram olduğu için temel soru budur. İnancımızın Rab’le aramızdaki kişisel ve harika ilişkinin bir sonucu olduğunu söylemek için eşsiz bir fırsat!

Kendi İncilinize sahip olduğunuzda her gün okuyun! Sık sık okuyun! Tanrı’nın size yazdığı bir sevgi mektubudur İncil. İçindeki ilahi sözcükler aracılığıyla Tanrı sizinle konuşacaktır. Bunun farkında mısınız bilmiyorum ama 90’larda milyonlarca Rus ateizmi reddedip İsa Mesih’i izlemeye başladı. St. Petersburg’da astronomi alanında çalışan bir üniversite profesörünün aşağıdaki sözleri eski Sovyetler Birliği’nden birçok ateistin sözlerinin tipik bir örneğidir:

“Bilimsel çalışmalarında yaşamın anlamını bulmaya çalıştım ama güvenebileceğim hiçbir şey bulamadım. Çevremdeki bilim adamları aynı boşluğu hissediyor. Astronomi çalışmalarımda evrenin büyüklüğüne ve sonra ruhumun boşluğuna baktığımda bir anlamı olması gerektiğini hissettim. Sonra bana verdiğiniz Kutsal Kitap’ı alıp okumaya başladığımda yaşamımdaki boşluk doldu. Kutsal Kitap’ın canım için tek avunma kaynağı olduğunu gördüm. İsa’yı Kurtarıcım olarak kabul ettim ve esenlik, teselli ve hayatta doyum buldum.”

İsa Mesih’i izleme kararınız Tanrı’nın sizi bağışladığı ve cennette sonsuzluğu O’nunla geçireceğiniz anlamına gelir! Tanrı’nın yüreğinizin en derin ihtiyaçlarını doyurduğunu keşfettiniz. Hıristiyanlar’ın sevinçle var olduğunu keşfettikleri Tanrı, hayata yeni bir bakış açısı, yaşamın yeni bir anlamının yanı sıra yeni niyetler, yeni amaçlar ve yeni sevinçler vermiştir. Şimdi, yeni yaşamınız için ‘yol haritasını’ okumanızı istiyor. Her gün İncil ya da Kutsal Kitap’ın (Kutsal Kitap, tek kitapta Tevrat, Zebur ve Incil’in bir araya toplanmış halidir) bir parçasını okuyun.

Bu aynı zamanda gelişen karakterlerimiz için bir öğretmendir. İçsel tatminimizin yanında, olgunlaşma, kutsallaşma ve pekişme yolunda İncil rehberimizdir. Çünkü Tanrı O’nunla yaşamınızın bir parçası haline gelir. İncil sizi O’na götüren bir köprüdür ve her zaman açık ve sağlamdır.

Önce Yuhanna kısmını okumaya başlamanızı öneririm. Her gün bir bölüm okursanız bu kısmı üç haftada tamamlayabilirsiniz.

İncil’i okumak gazete okumak gibi değildir, çünkü sözler ilahidir. Bu nedenle, Tanrı’dan her gün okuduğunuz sayfa ya da bölümü anlamanız için yardım isteyin. Bunlar O’nun sözleridir. Bu sözleri çalışırken size bilgelik, anlayış ve çok sevinç verecektir. Özellikle yaşadığınız bir sorun için özel bir ayet var mı bakabilirsiniz. Tanrı’nın sözleri çeşitlilik içerir ve bizi en iyi anlayan kişinin, Tanrı’nın düşüncelerini açıklar. İncil’de bazen hatalarımız için uyarılır, bazen kederimize derman bulur bazen de ruhumuz için ferahlık alırız. Bunların hepsi Tanrı’nın bizim için iyi tasarılarının bir parçasıdır. Buna dahil olmak kurtuluşumuzu pekiştiren ve bizi güçlendiren bir çabadır.

İncil’den ayetleri ezberlemek

Bu son öneriye yakın başka bir öneri İncil’deki ayetleri ezberlemenizdir. Konuşma ya da bir oyunun parçasını ezberlemeye çalıştıysanız bir metni doğru bir şekilde ezberlemenin çok zor bir şey olduğunu bilirsiniz. Sonra düzenli olarak metni tekrar etmezseniz birkaç hafta içinde sözleri unutmuş olursunuz. İncil’den ayetleri ezberlemek farklı değildir. Kolay bir iş değildir, fakat ruhsal gelişiminiz için çok önemlidir.

İncil, insan bilgeliğinin ürünü olan bir kitap değildir. Tanrı’nın sözleriyle insan öğretişinin karışımı da değildir. Aksine, İncil tamamıyla Tanrı tarafından esinlenmiştir.

“Kutsal Yazılar'ın tümü Tanrı esinlemesidir ve öğretmek, azarlamak, yola getirmek, doğruluk konusunda eğitmek için yararlıdır. Bunlar sayesinde Tanrı adamı her iyi iş için donatılmış olarak yetkin olur.” (2. Timoteos 3:16-17, İncil)

İçindeki ayetleri okuyacağınız ve ezberleyeceğiniz İncil sizin için, siz de onun için yaratıldınız. Sözünü ne kadar iyi bilirsek ve üzerinde ne kadar derin derin düşünürsek, Tanrı’ya o kadar yaklaşırız. İncil’in belli kısımlarını ezberlemeye başladığınızda imanınızı başkalarıyla paylaşırken bu ayetlere başvurabilirsiniz. Gece yatak odası lambanızı kapattığınızda yatakta bu sözleri tekrarlayıp Tanrı’nın size karşı iyiliğiyle sevinebilirsiniz.

Tanrı’nın yeni yaşamınız için amaçlarından biri giderek daha fazla İsa Mesih’e benzemenizdir. İncil’i bilmezsek ve anlamazsak bunun gerçekleşmesi zorlaşacaktır. Bir anda öğrenmeniz ve anlamanız mı gerekiyor? Hayır. Fakat bugün İncil’i çalışmaya başlamak ve üzerinde derin derin düşünmeye başlamak için iyi bir fırsattır. Durup tekrar tekrar okumanız gerektiğini düşündüğünüz ayetlere rastlarsanız, işte bunlar tam ezberlenecek ayetlerdir. Yüreğinizde Tanrı’nın sözlerini sakladıkça bunun yaşamınız üzerinde nasıl bir etkisi olacağını göreceksiniz.

“Birbirinize karşı iyi yürekli, şefkatli olun. Tanrı sizi Mesih'te bağışladığı gibi, siz de birbirinizi bağışlayın. Bunun için, sevgili çocukları olarak Tanrı'yı örnek alın. Mesih bizi nasıl sevdiyse ve bizim için kendisini güzel kokulu bir sunu ve kurban olarak nasıl Tanrı'ya sunduysa, siz de öylece sevgi yolunda yürüyün.” (Efesliler 4:32, 5:1-2, İncil)

İsa Mesih imanlıları topluluğuna katılmak

Yakınlarda imanlıların toplandıkları yerler var mı diye araştırın. Aramanıza web sitemizde başlayabilirsiniz. cennetvaadi.com/iletisim.

 Umarım paydaşlık edebileceğiniz başka kişiler bulabilirsiniz. Zaman içinde, kendi tanıklığınız aracılığıyla, yeni imanınız hakkında soru sormak isteyen arkadaşlar ya da komşular bulabilirsiniz. Davranışlarınızda gördükleri değişimden ötürü olabilir. Neden artık sarhoş olana kadar içmiyorsun, küfür etmiyorsun ya da dedikodu yapmıyorsun? Yaşamındaki bu yeni esenlik ve sevinç nereden geliyor? Farkı görecekler. Onlar için dua edin.

Bazı kişiler İnciliniz’i okumak isteyebilir ya da sizinle birlikte çalışmak isteyebilirler. İnciliniz’i ödünç almak isterlerse, ilgili web siteleriyle temas kurup yeni bir kopya istemeniz gerekebilir. En yakın Türk arkadaşlarımızdan biri işyerinde İncil bulunduruyor. Müşterileri görünce bakıp bakamayacaklarını soruyorlar. Sonra ödünç alıp alamayacaklarını soruyorlar. Sonra da olay ‘çok uzun vadeli’ bir ödünç almaya dönüşüyor ve arkadaşımız yeni bir İncil alıyor. 

Dua

İsa Mesih’e yeni iman etmiş biri olarak imanınızla ilgili iyi bir temelin başka bir unsuru da şu olacaktır: Duayı yaşam biçimi haline getirmiş biri olmak isteyeceksiniz. Tanrı’yla hayal bile edemeyeceğiniz bir ilişkiye kavuşturuldunuz. Rab ve Kurtarıcınız uzak, ilgisiz değildir, ayrıca birebir ilişki halindedir, bu nedenle O’nunla konuşmak konusunda rahat olun. Dua etmek, sizi koşulsuz seven Tanrı’yla konuşmaktır. Özünde dua karşılıklı konuşmadır. Tanrı sizi O’na tapınacak ve O’nunla paydaşlık edecek şekilde yaratmıştır. Bu nedenle dua ederken kendiniz gibi olun. Doğru ya da yanlış sözler yoktur. Kaçınmanız gereken tek şey süslü ve şaşalı sözcüklerdir. İsa ne dedi? “Dua ettiğinizde, putperestler gibi boş sözler tekrarlayıp durmayın. Onlar söz kalabalığıyla seslerini duyurabileceklerini sanırlar.” (Matta 6:7, İncil). Dua Tanrı’yla konuşmak ve O’nu dinlemek, O’nu övmek, O’na tapınmak ve sessiz bir şekilde O’nun hakkında derin derin düşünmektir. 

Rab İsa’ya ne düşündüğünüzü ve bunun neden önemli göründüğünü söyleyin. Güvendiğiniz bir insanla konuşur gibi yüreğinizin isteklerini paylaşın. Sonra Tanrı’nın tasarılarını araştırın. Rab’den bir şey istediyseniz, Tanrı’nın bu konudaki düşüncelerini İncil’de (ya da varsa Kutsal Kitabınız’da) olduğu kadarıyla anlamaya çalışın. Dileğinizle ilgili Tanrı’nın vaatleri nelerdir? Ruhsal yaşantınızda olgunlaştıkça ve Tanrı’yı artan ölçüde tanıdıkça, O’nun hakkındaki gerçekleri öğrendikçe dilekleriniz de değişecek, şekillenecek. 

Kutsal Kitap her zaman dua etmemizi öğütlüyor. Her durumda, herhangi bir yöne bakarak, herhangi bir pozisyonda dua edebiliriz. Artık Mekke’ye dönüp dua etmek zorunda olmadığınızı vurgulamak isterim. Bu, geçmiş yaşamınızla ilgilidir. İsa dedi ki, “Tanrı ruhtur, O'na tapınanlar da ruhta ve gerçekte tapınmalıdırlar.” (Yuhanna 4:24, İncil). İsa Tanrı’nın bedeni olmadığını hatırlatıyor. Maddeden yapılmamıştır ve vücudunun çeşitli kısımları yoktur. Tanrı ruhtur. Görünmez olduğu gibi, her yerdedir ve pak ve kutsaldır. Tanrı ruh olduğu için insan eliyle yapılmış tapınaklarda yaşamaz. Sadece dinle ilgili bir yerde ya da coğrafi bir yerde bulunmaz. Tanrı her yerdedir. Büyük bir varlıktır. Dua ederken hangi yöne döndüğümüzü düşünmemize gerek yoktur sadece yüreklerimizin durumunu düşünmemiz gerekir. 

Size garip gelebilir ama Hristiyan yaşamında dua herhangi bir şekilde düzenlenmemiştir. Camiden ezan sesini işittiğinizde otomatik olarak namaz kılmayı düşünmemek zaman alabilir. Ezanı göz ardı edin. Yine, bu eski yaşamınızın bir parçasıdır. Sizin için artık geçerli değildir. Her gün, herhangi bir saatte Tanrı’yı övmek ve dileklerinizi iletmek için zaman ayırdığınızdan emin olun. Yine de kendinizi iyi hissettiğiniz bazı özel zaman dilimleri varsa bu zaman dilimlerinde duaya vakit ayırabilirsiniz. Bu tamamen kişiseldir ve detaylarla ilgilidir. Tanrı’yı övmek için özel bir pozisyon, vakit veya durum gerekli değildir. O her yerde ve her şeyde yüceltilmeye layıktır. Bunu hatırlamak bizi duaya teşvik eder. Hayatımızın herhangi bir evresinde bu isteğe sahip olabiliriz.

Dua ederken Tanrı’ya günahlarınızı itiraf edin. İsa’nın size bahşettiği bağışlama geçmişteki, şimdiki ve gelecekteki günahlarınız içindir, fakat doğru olmayan bir şey yaptığınız zaman Tanrı günahlı eylem konusunda O’nunla fikir birliğinde olmanızı ister. İtiraf budur. Yaptığınız şeyin günah olduğu konusunda Tanrı’yla fikir birliğinde olursunuz. Peki Tanrı’nın karşılığı ne olacak?

“Günahımız yok dersek, kendimizi aldatırız, içimizde gerçek olmaz. Ama günahlarımızı itiraf edersek, güvenilir ve adil olan Tanrı günahlarımızı bağışlayıp bizi her kötülükten arındıracaktır. Günah işlemedik dersek, O'nu yalancı durumuna düşürmüş oluruz; O'nun sözü içimizde olmaz.” (1. Yuhanna 1:8-10, İncil)

İsa Mesih’e yeni iman etmiş biri olarak imanınızla ilgili iyi bir temel atmak isteyeceğinizden söz etmiştim. Tanrı’yla ilişkinizi geliştirmek açısından dua önemlidir. Eşimizle hiç konuşmazsak ya da söylediklerini hiç dinlemezsek ilişkimiz kısa bir süre içinde bozulacaktır. Tanrı’yla da durum aynıdır. Dua, Tanrı’ya yakınlaşmanızı ve O’na yakın bir bağla bağlanmanızı sağlayacaktır.

İsa’ya inanan biri olarak dua etmeden önce kusursuz olmanız gerekir mi? Hayır. Kusursuz olsanız zaten bir Kurtarıcı’ya ihtiyacınız olmazdı! Örneğin, ben kusursuz bir koca değilim. Kusursuz bir baba değilim. Kusursuz bir insan değilim. Kusursuz olan hiçbir yanım yok! Ne var ki, kusursuz bir Kurtarıcım var ve her zaman için söylediği kişi olacağına söz vermiştir! Her zaman Kurtarıcım olacaktır!

Cennete gitmek için kusursuz, yani günahsız olmanız gerekir mi? Evet, gerekir. Bu, görkemli Olan’ın doğasıyla ilgilidir. Kutsallık ve günahsızlığın olduğu bir yerdir. Kur’an’da betimlenen cennetten farklıdır. Kutsal Kitap’taki sonsuz yaşam, sadece süre açısından sonsuz bir yaşam değildir. Aksine, insanın Tanrı’yla cennette sahip olacağı birebir ilişkiden kaynaklanacak bir yaşam kalitesidir. Cennet, orada alacağımız keyiflerden çok Tanrı’yla sahip olacağımız yakın ilişkinin vereceği zevkin öne çıktığı bir yerdir. Tanrı’yla böyle bir paydaşlığa sahip olmanın nasıl bir şey olduğunu deneyim ettikçe neden söz ettiğimi anlayacaksınız. 

Cennete girmek için kusursuz olmak gerekiyorsa ve kusursuz olmadığımızı itiraf ettiğimize göre ne olacak? Eski yaşamıma dönüp Tanrı önünde kabul edilebilir olmak için iyilikler yapmaya devam mı etmeliyim? Hayır, sadece bütün günahlarınızın bedelinin ödendiğini unutmayın. Tanrı’nın Yargı Günü’nde sizi sorumlu tutacağı bütün suçlardan beraat ettiniz. İşte İsa’nın bizim için yaptıkları:

“Ama siz Tanrı sayesinde Mesih İsa'dasınız. O bizim için tanrısal bilgelik, doğruluk, kutsallık ve kurtuluş oldu. Bunun için yazılmış olduğu gibi, ‘Övünen, Rab'le övünsün.’” (1. Korintliler 1:30-31, İncil)

Cennete gitmem için İsa’nın benim için yaptıklarını gördüğüm için minnettarım. Tanrı’nın kendi bilgelik, doğruluk ve kutsallığından dokunmuş paha biçilmez bir giysi hayal etmeye çalışın. Ancak Tanrı bunu dokuyabilir. Bu giysiyi ne yaptı? Bana giydirdi. İşte bu nedenle cennete gidiyorum! İsa’yı Kurtarıcınız olarak kabul ettiyseniz aynı şey sizin için de geçerlidir. Tanrı kusurlarımı cennete girişimi reddetmek için birer gerekçe olarak görüyor mu? Hayır, üzerime giydirdiği giysiye hayranlık duyuyor. Benim için yaptıklarına bakıyor ve bundan memnuniyet duyuyor. Bu bizi kutsallığa teşvik eden bir gerçektir. Bazılarının yanlış düşüncelerinin tam tersine bize hata yapma lüksü vermez. Tanrı’ya şükranla sahip olduğumuz giysiye uygun davranma isteği verir. Çok kıymetli kıyafetini eskitmek istemeyen ve onu uzun yıllar koruyan biri gibi özen ve tutkuyla bu lütuf bizim zenginliğimiz olur.

Bunu, duayla ilgili kısımda da anlatmıştım; dua ettiğimiz zaman yüreğimizi araştırıp alçakgönüllü bir yüreğe sahip olduğumuzdan emin olmalıyız. Dua etmek istersek duamız bütün yüreğimizden gelmeli. Bir gözümüz saatte olarak, en sevdiğimiz televizyon programının saatini gözleyerek dua etmemeliyiz. Doğruluk konusunda yüreğim ne durumda? Bugün işte doğru olmayan bir şey yaptım mı? Okulda kopya çektim mi? Karıma yalan söyledim, çocuğuma haksız yere bağırdım ve hala özür dilemedim mi? Son zamanlarda biri için dilediğim kötü bir şey gerçekleşti mi? Bu kusurlu şeylerin hiçbiri cennete girmemize engel olamaz, çünkü cenneti hak etmek için yapabileceğimiz hiçbir şey yoktur. Ancak, Tanrı’yla iyi bir paydaşlığa sahip olmak için O’nu memnun etmeyecek şeyleri O’na itiraf etmemiz gerekir.

Bu şeyler O’nunla ilişkimi tamamen koparıyor mu? Kesinlikle hayır. Çocuklarım sözümü dinlemediklerinde bu aramızdaki ilişkiyi tümüyle koparmaz. Her zaman onların babası olacağım. Bununla birlikte, itaatsizlikleri paydaşlığımızı, yakınlığımızı etkiler. İtiraf etmeleri gereken her neyse bunu itiraf ettiklerinde ilişkimiz onarılır. Tanrı’yla yürüyüşümüz de böyledir. Tanrı’nın İsa Mesih’e imanla bizlere sağladığı bu ilişki sonsuzdur. Kurtarıcımız Tanrı’ya karşı günah işlediğimizde, Tanrı’yla aramızdaki yakınlık günahımızı itiraf edene kadar hasar görür. Fakat Tanrı’yla ilişkimiz süreklidir.

Tanrı dualarımızı duyup yanıtlar mı? Evet, hem bizi işitir hem de yanıtlar. Tanrı’nın bizimle birebir ilişki içinde olan bir Tanrı olduğunu ve sizin de O’nunla dinamik bir ilişki içinde olduğunuzu unutmayın. Daha önce bildiğiniz Allah-kul ilişkisinden farklıdır.

Peki ya abdest? Duadan önce, paklık ve ibadet için abdest almalı mısınız? Eskiden bunu büyük bir samimiyetle yapardınız ama şimdi bedeninizin dış kısımlarını yıkamanın Tanrı’nın sizinle ilgili olarak en çok önemsediği şeyi temizleme konusunda hiç işe yaramadığını fark ediyorsunuz. Yüreğinizi. İsa şöyle dedi,

“Ağza giren her şeyin mideye indiğini, oradan da helaya atıldığını bilmiyor musunuz? Ne var ki ağızdan çıkan, yürekten kaynaklanır. İnsanı kirleten de budur. Çünkü kötü düşünceler, cinayet, zina, fuhuş, hırsızlık, yalan yere tanıklık ve iftira hep yürekten kaynaklanır. İnsanı kirleten bunlardır.” (Matta 15: 17-20, İncil)

Kötü bir pınardan kötü suyun akması gibi, yüreğimizden de kötü düşünceler, arzular ve tutkular taşar. İnsan yüreğinin iyiliğiyle övünür. İsa ise övünmez. Kutsal Yazılar da öyle.

Gerçek şu ki, bizi kirleten ve Tanrı’yla paydaşlığa sahip olmak için uygun olmamamıza neden olan şey içimizden gelir. Su buraya erişemez. Duayla Tanrı’nın huzuruna girmek için nasıl temizlenebiliriz? Gercekten arinmaya ihtiyac duydugumuz yerde, ne kadar su kullanırsak kullanalim temizlenebilir miyiz?" Hayır, su temizleyemez ama İsa temizleyebilir

İsa’nın ölümü günahkarların Tanrı’yla barışmasını sağlayan araçtır. Bizlere Tanrı’ya erişme özgürlüğünü sağlayan, İsa’nın isteyerek kendisini günahlarımız için kurban olarak sunmasının erdemi ve mükemmeliyetidir.

Duayla Rab’be, gerginlik ve kaygıyla dolu olduğunuz için O’na çok ihtiyacınız olduğunu söyleyebilirsiniz. Kutsal Yazıları okumanın sizi rahatlattığını söyleyin O’na. Ağır yüklerinizi almasını isteyin. Her bir yükü tek tek alın ve O’nun önüne koyun. Sizin taşımanıza gerek kalmaması için Rab’den bunları sizin için taşımasını isteyin. Bugün canınızın huzur bulması için Rab’den bu ağır yüklerin yerine kendi alçakgönüllü ve yumuşak huylu yükünü koymasını isteyin. Rab’be yürek ve zihin esenliği armağanını istediğinizi söyleyin. Şimdi. Rab’den sizi her gün esenliğinde tutmasını isteyin. Duanızı ‘İsa adında. Amin’ sözleriyle bitirmeyi unutmayın.