headerLogo2b-18pt-myriadpro

İsa’nın İkinci Gelişi: Birinci Aşaması

04 image11720 hide from the light 45Genel olarak, bugünkü insanlık, vahyin ışığına karşı isyan ediyor ve İsa’yı kabul etmeyi reddediyor. Bende Tanrı’ya yıllarca bu şekilde tepki verdim. “Yargı da şudur: Dünyaya ışık geldi, ama insanlar ışık yerine karanlığı sevdiler.” (Yuhanna 3:19, İncil). Hangi ışık? “İsa yine halka seslenip şöyle dedi: "Ben dünyanın ışığıyım. Benim ardımdan gelen, asla karanlıkta yürümez, yaşam ışığına sahip olur.” (Yuhanna 8:12, İncil) 

Hatırlayabildiğim kadarıyla, hep İsa’ya inandım. Fakat onu bir peygamber veya önemli bir öğretmen olarak sınırladım. Beni, şu sözleriyle şok eden bir iş arkadaşıma verdiğim cevap buydu: “İsa’ya ihtiyacın var.” Sonunda bana ilk Kutsal Kitap’ımı verdi. Meydan okumasına ne cevap verdim? “Ben zaten İsa’ya inanıyorum. O bir peygamber ve büyük bir öğretmendi.” Benim İsa anlayışım buydu. Kutsal Kitap’ın O’nun hakkında söylediklerini kabul etmedim ve istediğim gibi yeniden tanımladım.

Birçok insanın en büyük suçu, İsa hakkında ki gerçeği işitmeleri fakat Müjde’ye inanmayı reddetmeleridir. Bazıları inanıyormuş gibi davranıyor fakat itaat etmiyorlar. Bazıları ilahi mesajı, kendilerine uygun bir şekilde yeniden düzeltiyorlar. Bu web sitesinde gerçek Hıristiyanlık’ın öğretişlerini keşfetmek ve karşılık vermek için çok fırsatınız olacak. 

İsa’nın ikinci gelişi bu dünyanın ötesinde gerçekleşen tek bir olay olmasına karşın iki ayrı aşamada gerçekleşecek. Birincisinde İsa kendisini gerçekten izleyenler için gizli bir şekilde dönüyor. İkinci aşamada, insanlar tarafından görünecektir. İnsanların arasına dönüşü, yeryüzünde kendisini takip edenlerle birlikte olacak. Bu da, yeryüzünde Tanrı tarafından yedi yıl sürecek yargı dönemi bittikten sonra gerçekleşecek. 

İMANLILARIN ALINMASI: İSA'NIN İKİNCİ GELİŞİNİN BİRİNCİ AŞAMASI 

İsa’nın, kendisini gerçekten izleyenler için gizlice gelişi Kutsal Yazılar’da nerede bulunuyor? En açık şekilde aşağıdaki ayetlerde öğretiliyor:

05 image11722 rapture photoshop 45“Kardeşler, umudu olmayan öbür insanlar gibi kederlenmemeniz için, gözlerini yaşama kapamış olanlar konusunda bilgisiz kalmanızı istemiyoruz. İsa'nın ölüp dirildiğine inanıyoruz. Aynı şekilde Tanrı, İsa'ya bağlı olarak gözlerini yaşama kapamış olanları da O'nunla birlikte geri getirecektir. Rab'bin sözüne dayanarak size diyoruz ki, biz yaşamakta olanlar, Rab'bin gelişinde hayatta olanlar, gözlerini yaşama kapayanların önüne asla geçmeyeceğiz. Rab'bin kendisi, bir emir çağrısıyla, başmeleğin seslenmesiyle, Tanrı'nın borazanıyla gökten inecek. Önce Mesih'e ait ölüler dirilecek. Sonra biz yaşamakta olanlar, hayatta olanlar, onlarla birlikte Rab'bi havada karşılamak üzere bulutlar içinde alınıp götürüleceğiz. Böylece sonsuza dek Rab'le birlikte olacağız. İşte birbirinizi bu sözlerle teselli edin.” (1.Selanikliler 4:13-17, İncil)

Eski Antlaşma döneminde yaşayan imanlıların, ölüm zamanında insanlara ne olduğu hakkında kusurlu ve eksik bir anlayışları vardı. Onlara göre şeol, -İbranice’de, ‘ölüler diyarı’ için kullanılan kelime- öldükten sonra hem imanlıların hem de imanlı olmayanların gittiği yerdi. İnsanlar, bu yerden, bu varoluş biçiminde deneyim edilen acı veya zevk hakkında, sadece belirsiz bir düşünceyle bahsederlerdi.

Selanik’te yaşayan, İsa’ya iman eden kişiler, diğer herkes gibi herkesin sonunda öleceğine, dünyanın sonunda genel olarak bir diriliş olacağına ve sonra da nihai yargının gerçekleşeceğine inandılar. Sonra, İsa’nın gelişiyle bu konuda daha fazla açıklama verildi. “Tanrı bizi yaptıklarımıza göre değil, kendi amacına ve lütfuna göre kurtarıp kutsal bir yaşama çağırdı. Bu lütuf bize zamanın başlangıcından önce Mesih İsa'da bağışlanmış, şimdi de O'nun gelişiyle açığa çıkarılmıştır. Kurtarıcımız Mesih İsa ölümü etkisiz kılmış, yaşamı ve ölümsüzlüğü Müjde aracılığıyla ışığa çıkarmıştır.” (2.Timoteos 1:9-10, İncil)

06 image10499 happy smile smiley finger 45Müjde’nin aydınlığa çıkardığı bir şey, gerçek bir imanlının ölümü sırasında neler gerçekleştiği oldu. Bugün, Selanik’teki imanlıların öğrendiği gibi İsa’ya iman eden kişilerin, ölüm zamanında İsa ile birlikte olmak için ayrıldıklarını biliyoruz. “Biliyoruz ki, barındığımız bu dünyasal çadır yıkılırsa, göklerde Tanrı'nın bize sağladığı bir konut -elle yapılmamış, sonsuza dek kalacak bir evimiz- vardır. Şimdiyse göksel evimizi giyinmeyi özleyerek inliyoruz. Cesaretimiz vardır diyorum ve bedenden uzakta, Rab'bin yanında olmayı yeğleriz. Bunun için, ister bedende yaşayalım ister bedenden uzak olalım, amacımız Rab'bi hoşnut etmektir.” (2.Korintliler 5:1-2, 8-9, İncil)

Selanik’teki imanlılar cennete gideceklerini biliyorlardı. Onları kaygılandıran şey, topluluklarında hali hazırda ölmüş olan imanlılardı. Bedenleri son güne kadar mezarda mı kalacaktı? Bu imanlılar, İsa’nın ikinci gelişinin ikinci aşamasına katılamayacaklar mıydı? Bu imanlıların bedenleri şimdi mezarlarında yatıyorsa, İsa kendisini dünyaya herkesin görebileceği şekilde gösterdiği zaman nasıl İsa’yla birlikte gelebilirlerdi? Bu sorular daha önce okuduğumuz ayette yanıtlanmıştı:

“Kardeşler, umudu olmayan öbür insanlar gibi kederlenmemeniz için, gözlerini yaşama kapamış olanlar konusunda bilgisiz kalmanızı istemiyoruz. İsa'nın ölüp dirildiğine inanıyoruz. Aynı şekilde Tanrı, İsa'ya bağlı olarak gözlerini yaşama kapamış olanları da O'nunla birlikte geri getirecektir. Rab'bin sözüne dayanarak size diyoruz ki, biz yaşamakta olanlar, Rab'bin gelişinde hayatta olanlar, gözlerini yaşama kapayanların önüne asla geçmeyeceğiz. Rab'bin kendisi, bir emir çağrısıyla, başmeleğin seslenmesiyle, Tanrı'nın borazanıyla gökten inecek. Önce Mesih'e ait ölüler dirilecek. Sonra biz yaşamakta olanlar, hayatta olanlar, onlarla birlikte Rab'bi havada karşılamak üzere bulutlar içinde alınıp götürüleceğiz. Böylece sonsuza dek Rab'le birlikte olacağız. İşte birbirinizi bu sözlerle teselli edin.”