headerLogo2b-18pt-myriadpro

Hıristiyanlar Oruç Tutar Mı? Kutsal Kitap Bu Konuda Ne Diyor?

Başka Sürücülere Bağırıp Küfretsem?

17 image10781 yell 45Ya da uzun bir oruç döneminde kayınbabam ve kayınvalideme karşı saygısızlığımı daha farklı şekillerde göstermeye başlayabilirim. Ya da oruç tutarken eşime sert konuşabilir, çocuklarıma vurabilir, yaptıkları küçük şeyler için onları azarlayabilirim. Orucumu açmak için evime giderken başka sürücülere bağırıp küfretsem? Tanrı’nın onayladığı oruç böyle mi olur?

İsrail’in orucunun son yanlış tarafı ise dışsal bir uygulama olmasıydı. İnsanın yüreği ve canı işin içinde değilse oruç anlamsız bir sembolik etkinlik haline gelir. Oruç, alçakgönüllülük ve Tanrı’ya dayanmanın sembolik bir ifadesidir. Fakat Tanrı İsrail’in uygulamalarının, gerçekten uzak olduğunu söyledi:

“Benim istediğim oruç,
Haksız yere zincire, boyunduruğa vurulanları salıvermek,
Ezilenleri özgürlüğe kavuşturmak,
Her türlü boyunduruğu kırmak değil mi?”

Rab İsa’nın törensel orucu yargılamasına bakalım. Sözleri, Eski Antlaşma’daki ayetlerin yorumu gibi: 

“Oruç tuttuğunuz zaman, ikiyüzlüler gibi surat asmayın. Onlar oruç tuttuklarını insanlara belli etmek için kendilerine perişan bir görünüm verirler. Size doğrusunu söyleyeyim, onlar ödüllerini almışlardır. Siz oruç tuttuğunuz zaman, başınıza yağ sürüp yüzünüzü yıkayın. Öyle ki, insanlara değil, gizlide olan Babanız'a oruçlu görünesiniz. Gizlilik içinde yapılanı gören Babanız sizi ödüllendirecektir.” (Matta 6:16-18, İncil)

İsa kendi dönemindeki din önderleri hakkında ne söyledi? İkiyüzlülükleri karşısında onları azarladı.

“Vay halinize ey din bilginleri ve Ferisiler, ikiyüzlüler! Siz dıştan güzel görünen, ama içi ölü kemikleri ve her türlü pislikle dolu badanalı mezarlara benzersiniz. Dıştan insanlara doğru görünürsünüz, ama içte ikiyüzlülük ve kötülükle dolusunuz.”  (Matta 23: 27-28)

Üç Yönden Sahteydi

O halde elimizdeki metne göre İsrail’in orucu üç yönden sahteydi. İlk olarak, insanın arzularını inkar ettiği bir zaman olmaktan çok kendilerini tatmin ettikleri bir zamandı. İkincisi, oruç başkaları pahasına tutuluyordu. Üçüncüsü, oruç boş ve dışsal bir dinsel uygulamadan öteye gitmiyordu. Simgelemesi gereken şeyi gerçekten simgelemiyordu. Bu şekilde oruç tuttukları için Tanrı’nın dualarına yanıt vermemesine şaşmamalı.

Tanrı’nın İstediği Oruç Nasıl Olur?

Eski Antlaşma’daki bu bölümün sonundaki ayetler oruç tutarken düştükleri bu hataları düzeltiyor.

Benim istediğim oruç,
Haksız yere zincire, boyunduruğa vurulanları salıvermek,
Ezilenleri özgürlüğe kavuşturmak,
Her türlü boyunduruğu kırmak değil mi?

Yiyeceğinizi açla paylaşmak değil mi?
Barınaksız yoksulları evinize alır,
Çıplak gördüğünüzü giydirir,
Yakınlarınızdan yardımınızı esirgemezseniz,

Işığınız tan gibi ağaracak,
Çabucak şifa bulacaksınız.
Doğruluğunuz önünüzden gidecek,
RAB'bin yüceliği artçınız olacak.

O zaman yardım çağrılarınızı RAB yanıtlayacak,
Feryat ettiğinizde, 'İşte buradayım diyecek.
“Eğer boyunduruğa, başkalarını suçlamaya,
Kötücül konuşmalara son verirseniz,

Açlar uğruna kendinizi feda eder,
Yoksulların gereksinimini karşılarsanız,
Işığınız karanlıkta parlayacak,
Karanlığınız öğlen gibi ışıyacak.

RAB her zaman size yol gösterecek,
Kurak topraklarda sizi doyurup güçlendirecek.
İyi sulanmış bahçe gibi,
Tükenmez su kaynağı gibi olacaksınız.”  (Yeşaya 58: 6-11, Eski Antlaşma)

18 image10783 help hand hold grasp 45Tanrı’yı hoşnut eden oruç, yürekten gelen ve insanın kendi çıkarını değil başkalarının çıkarını gözeten oruçtur. Peygamber Yeşaya İsrail’e başkalarına yararı olsun diye tutulan orucun, Tanrı’nın ricalarını yerine getirmesi ve eski gönençlerine kavuşmaları ve ilahi bereketin geri dönmesiyle dualarını işitmesini sağlayacağı konusunda güvence veriyor.  

Tanrı’yı hoşnut eden oruç tutsaklık zincirlerini kırmalı ve ezilenleri serbest bırakmalıdır. Oruç, daha yüce bir amaç için insanın kendini inkar etmesidir. Örneğin, İsrailliler, aynı gün daha sonra istedikleri kadar yemeği planlıyorlarsa, kısa bir süre yemeden durmaları pek soylu bir davranış sayılmazdı. İhtiyaç içinde olanlara verebilmek için yemek yemeden durmaları, soylu bir iman davranışı olurdu. İsrail’in ‘orucunun’ başkalarına faydası yoktu. Aksine zararı vardı.

Evsizlerin, Açların Ve Giysisi Olmayanlar

Tanrı’nın yüreğine dokunan nedir? Bu son ayetlerden, evsizlerin, açların ve giysisi olmayanların ihtiyaçlarına önem vermemiz gerektiğini anlıyoruz. Kendimiz yemek yemeden aç olanları doyurmalıyız. Başkaları ihtiyaçlarını karşılasın diye biz eksik kalabilmeliyiz.

Kimseye yararı olmayan ve değeri sabah çayı için suyun kaynaması için geçen süreden daha fazla olmayan bir oruç türü vardır. Bunun yanında bir de Tanrı’nın harika vaadiyle betimlenen bir tür oruç vardır. 

Açlar uğruna kendinizi feda eder,
Yoksulların gereksinimini karşılarsanız,
Işığınız karanlıkta parlayacak,
Karanlığınız öğlen gibi ışıyacak.

Son olarak, kimsenin oruç tuttuğu için ya da hayatını iyilik yapmaya adadığı için cennete gidemeyeceğini anımsayalım. Neden? Çünkü cennetin fiyat etiketi yoktur. Kazanılamaz, hak edilemez. Tanrı’dan gelen bir armağandır. 

“Çünkü günahın ücreti ölüm, Tanrı'nın armağanı ise Rabbimiz Mesih İsa'da sonsuz yaşamdır.” (Romalılar 6: 23)

İsa Mesih dünyaya günahlarmız için ölmek, bedelini ödemek için geldi. Bu sayede cennette sonsuz yaşam armağanı bizlere sunulmaktadır.