Yıllar sonra Katolik inancın sadece Kutsal Kitap’a dayanmadığını öğrenecektim. Aynı derece Roma’daki cübbeli din önderlerinin söylediklerine dayanır. Katolik ilahiyatı ne derse desin papaları yanılmaz değildir! Maalesef İncil hakkında inandıkları pek az şey, cennete gitmenin emin yolunu öğretmeye yetmiyor. Bunu, ancak İncil’i kendi başıma okuduğumda keşfettim. İncil’i tek başıma okumaya başladığımda keşke düşüncelerimi kaydedebilseydiniz:
“Ama Arthur Amca’ya öğretilen bu değil.”
“Aman Tanrım, anneanneme öğretilen yalanmış. Şunu bir dinle.”
“Ah Jim, sevgili kuzen Jim, Katolik dinini terk etmene ve Tanrı’ya imanı bırakmana şaşmamalı. Dinin bu gerçeği senden sakladı!”
Sorularıma anlamlı yanıtlar aradığım bu dönemde İncil’i dikkatli bir şekilde okudum. İncil'in, Hıristiyanlık’ın gerçeklikle ilgili iddialarının değerlendirilebileceği bir ölçü sağladığını gördüm. Lütfen açıklamama izin verin.
Hıristiyanlık’ın temel iddiası, Tanrı’nın 2.000 yıl önce insanlık tarihine, iki hırsızın ortasında çarmıhta ölen İsa Mesih adlı kişi aracılığıyla girdiğidir. Üç gün sonra ölümden dirildi. Hıristiyanlık’ın doğruluğu önemli bir tarihsel olaya bağlıdır - İsa Mesih’in ölümden dirilmesine. Bu gerçekten oldu mu?
“Aldığım bilgiyi size öncelikle ilettim: Kutsal Yazılar uyarınca Mesih günahlarımıza karşılık öldü, gömüldü ve Kutsal Yazılar uyarınca üçüncü gün ölümden dirildi. Kefas'a, sonra Onikiler'e göründü. Daha sonra da beş yüzden çok kardeşe aynı anda göründü. Bunların çoğu hala yaşıyor, bazılarıysa öldüler. Bundan sonra Yakup'a, sonra bütün elçilere, son olarak zamansız doğmuş bir çocuğa benzeyen bana da göründü.” (1.Korintliler 15:3-8)
İncil’in bir kısmını oluşturan aynı birinci yüzyıla ait mektupta Elçi Pavlus İsa’nın dirilişinin önemi hakkında aşağıdaki esinlenmiş cümleyi yazmıştır:
“Mesih dirilmemişse, bildirimiz de imanınız da boştur.” (1.Korintliler 15:14)
Bu nedenle, Hıristiyanlık’ın doğru olmadığını kanıtlamak için insanın yapması gereken tek şey İsa Mesih’in hiçbir zaman ölümden dirilmediğini göstermektir. İsa aslında hiç ölmediği için bunun söz konusu olmadını düşünebilirsiniz. Öyle değil. İncil’in Tanrı’nın kendisini Mesih’te açıkladığına ilişkin güvenilirliğini ve tarihsel kayıt olarak güvenilirliğini doğrulayan çok sayıda kanıt vardır. Hıristiyanlık tarihsel bir vahiy olduğunu iddia ettiğine göre temel belgelerine tarihsel eleştiri açısından bakmak ilgisiz olmayacaktır. Bu kanıtların bir kısmını bu web sitesinde inceleyebilirsiniz. Tarih ve ilahiyat İncil’de birbirinden ayrılmayacak şekilde iç içe geçmiştir. Bu ilahi kitap sonsuz ve evrensel geçerliliğini, Tiberiyus'un Roma İmparatorluğu’nu yönettiği dönemde Filistin’de meydana gelen bazı olaylara borçludur. Siz de benim gibi gidip bu kanıtları inceleyebilirsiniz.
İsa’nın hikayesinin elimizdeki halinin bir mit ya da efsane olduğunu keşfederseniz? Ya İsa kendisine atfedilen öğretişlerden sorumlu değilse? İnsan İsa Mesih’in hiç yaşamadığını öğrendiği halde bu öğretişleri izlese yine de gerçek bir imanlı sayılabilir mi?
Bu sav, tarihte yaşamış bazı insanlar için geçerli ve bazı dinler için uygulanabilir olabilir. Örneğin, Konfüçyüs’ün öğretişlerinin Konfüçyüs’ün kendi yaşam hikayesi dışında, bundan bağımsız olarak değerli olduğu söylenebilir. Aynı şekilde, Plato’nun felsefesi, Plato’nun yaşamı hakkında günümüze kalan geleneklerden ayrı olarak değerlendirilebilir. Fakat bu sav, İncil’e ancak Hıristiyanlık’ın özünü gözardı edersek uygulanabilir. Çünkü Hıristiyan müjdesi birincil olarak bir ahlak kuralları ya da metafizik sistemi değildir. Her şeyden önce iyi haberdir ve ilk vaizler tarafından da bu şekilde ilan edilmiştir. Bununla birlikte, bu müjde nihai olarak tarihsel gerçekle birleşiktir. Tanrı’nın tarihe nasıl girdiğini anlatır. Sonsuz Olan zamana girdi. Göklerin Egemenliği dünyanın alanına girdi ve sonra İsa Mesih’in beden alması, çarmıha gerilmesi ve dirilişi gibi büyük olaylar gerçekleşti!
Demek istediğim, Hıristiyanlık’ın köklerinin tarihte olmasıdır. Bu olayların gerçekleştiği zamanı tarihte belli bir noktaya bağlayabiliyoruz. İsa’nın döneminde Roma Valisi olan Pontiyus Pilatus hakkında öğrenebiliriz. İsa hakkında ne dedi? Eşi İsa’ya ne yapmaması gerektiği konusunda rüyada nasıl uyardı? Tevrat’tan başlayıp Kutsal Kitap’ta İsa hakkındaki 332 peygamberliği ve bunların İsa’nın yaşamında nasıl gerçekleştiğini inceleyebiliriz. Birinci yüzyılda İsa adında çarmıha gerilmiş bir adam hakkında Yahudi (Hıristiyan değil) tarihçilerin önyargısız analtımlarını okuyabiliriz. Hıristiyanlık’la ilgili bu tarihsel kayıt son derece büyük bir öneme sahiptir. Hıristiyanlık’ı zaman içinde belli bir döneme ait olmayan diğer din ve felsefi sistemlerden ayıran budur. Bu vahiyi kaydettiklerini iddia eden bu yazıların güvenilirliğini birinci derecede önemli bir soru haline getiriyor.
Hıristiyanlık’ın doğruluğunu incelerken siz hangi yaklaşımı benimseyeceksiniz? Teolojik bir yaklaşım mı tarihsel bir yaklaşım mı? Her durumda Yeni Antlaşma’nın güvenilir olup olmadığını öğrenmeniz gerekir. Bu web sitesinde İncil’in güvenilirliği konusunu ele alan makaleleri okuyarak başlamak isteyebilirsiniz. Bununla birlikte, İncil’deki yazıların güvenilirliğini değerlendirirken bunları okumanın da iyi bir fikir olacağını söylemek fazla olmayacaktır! İncil’de 27 kısım var. Bunların kaç tanesini okudunuz? Ben Kuran’ı okudum. Siz İncil’i okudunuz mu?