headerLogo2b-18pt-myriadpro

Tanrı Üzerine Kuşkucu Biriyle Sohbet

13 image7908 read book injil 45KUŞKUCU: Çok komik! İlginç birine benziyor. O yaşta hareketli çocukları ormana götürüp dışarıda kamp yapmak, herkesin yapabileceği bir şey değil. Ama, babanenizin hikayesi bana okuduğunuz ayeti hatırlatıyor. İmanınız aklınızı bir kenara koymanızı gerektirmiyor değil mi? Sırf birileri dedi diye bir şeye inanmanızı beklemiyor. Yani sırf babaneniz dedi diye, babanenize inanmanız gibi. Bu benim çok hoşuma gidiyor.

BEN: Ben de beğeniyorum. Hıristiyan inancı bizden her şeyi araştırmamızı istiyor. Yanlışlar, batıl inançlar, bağnazlık ve fanatiklik özgür tartışmaları bastırmaya çalışıyor. Başkalarının size şöyle bir şey söylediği olabilir, “Bu, doğası gereği tartışılamayacak kadar kutsal bir konu. Soru sorma, sadece inan.” Hıristiyan inancı bunun tam tersidir. Her şeyi araştırmamızı gerektirir. Her şeyi.

KUŞKUCU: Bu gerçekten farklı.

BEN: İyi haber şu, sorduğumuz soruların yanıtları var. Ama bunları bulmak için Tanrı’yı kendi küçük kurallarımıza bağımlı kılmaya çalışmaktan vazgeçmeliyiz.

KUŞKUCU: Ne demek istiyorsunuz?

BEN: Richard Dawkins’in Tanrı Yanılgısı kitabını okudunuz mu?

KUŞKUCU: Kampüste okumayan var mı?

BEN: Richard Dawkins’i örnek olarak kullanayım. Tanrı’nın var olup olmadığı sorusunun bilimsel bir soru olduğuna inanıyor. Tanrı’nın var olmadığı sonucuna varması şaşırtıcı değil! Önermesi yanlış. Bilimin araçlarının bizlere Tanrı hakkında bir cevap sağlayabileceği şeklinde akıl yürütüyor. Sağlayamazlar. 14 image11584 telescope 45Hiçbir zaman sağlamayacaklar ama bu Tanrı’nın var olmadığı anlamına gelmiyor. Sorun, Dawkins’in yönteminde. Dawkins, Tanrı’nın doğada tüm varlığıyla var olamayacağı ve bu nedenle Tanrı’nın varlığının, bilimin onunla ilgili anlamlı gözlemler yapabilme kabiliyetinin ötesinde olabilme olasılığına izin vermiyor. Bilim, doğal dünyayı anlamamıza yardım eden harika bir araç. Bilimin yapamayacağı şey, Tanrı’nın varlığı konusunda nihai soruyu yanıtlayamayacak olmasıdır. Tanrı’nın doğal dünyanın bir parçası olduğunu var saymadığımız sürece bu mümkün değil. Doğal dünyada yaşayan doğa üstü bir varlık? Bu, babanemin hikayelerine benziyor!

KUŞKUCU: Mantıklı. Doğru soruları sormazsak, istediğimiz kadar veri toplayabiliriz ama anlamsız olacaktır. Ya da Dawkins’in durumunda, verilerin olmaması, onu yanlış sonuca yönlendirecektir. İslam hakkında söylediği olumsuz şeylerden ötürü zaten Dawkins’i hiç sevmedim.

BEN: Onun için dua ediyorum.

KUŞKUCU: (Sessizlik)

BEN: Böyle saatlerce konuşabilirim ama gitmeliyim artık.

KUŞKUCU: Ben de. Sizinle bu konuları konuşmak iyi oldu. Karşılaştığımıza sevindim.

BEN: Mail adreslerimizi alıp bir ara yine buluşalım. Ne dersiniz?

KUŞKUCU: Harika bir fikir.

İşte konuşmamız böyle geçti.

15 image11594 question ask raise hand framed 45Bitirmeden önce size bir soru sormak istiyorum. Aslında, birlikte zaman geçirebilecek olsaydık, yorum yapmaktan çok soru sorduğumu fark ederdiniz. Bunu kimden öğrendiğimi biliyor musunuz? İsa’dan. İncil’i okuduğunuz zaman İsa’nın soruları yanıtlamak yerine, soruyla karşılık verdiğini görürsünüz. İsa’nın insanlara sıkça bu şekilde cevap vermesi anlaşılmaz bir şey.

İsa, cevaplarını bilmediği için soru sormadı. Yeni bilgiye ihtiyacı yoktu. Niyeti başkaydı. İnsanların söyledikleri hakkında düşünmelerini sağlamak için sorularına sorularla cevap verdi. Bunlar cevap beklenmeyen konuşma içinde öylesine sorulmuş sorular değildi. Ne sordukları hakkında düşünmelerini istiyordu. Endişelenmeyin. Neden endişeleniyorsunuz? Korkuyorsunuz. Neden korku sizi hareketsiz hale getiriyor? Kimse İsa gibi soru sormamıştır.

Tanrı’nın Kutsal Kitap’ta sorduğu ilk soru nedir? Eğer Adem’le Havva’nın Aden Bahçesi’nde yaşadıklarının ayrıntılı anlatımını okuduysanız cevabı biliyorsunuzdur. Adem ve Havva Tanrı’ya karşı günah işlediler. Daha onlar günah işlemeden Tanrı, kendisine karşı günah işlemenin cezasını belirlemişti: "Ama iyiyle kötüyü bilme ağacından yeme. Çünkü ondan yediğin gün kesinlikle ölürsün." (Yaratılış 2:17, Eski Antlaşma). İtaatsizlik ettikten sonra ne yaptıklarını görüyorüz? “O'ndan kaçıp ağaçların arasına gizlendiler.” (Yaratılış 3:8). Bugün bizler günah işlediğimizde ne yapıyorsak onlar da onu yaptılar. Saklanmaya çalışıyoruz. Ya haklı göstermeye çalışıyoruz ya da mazeret buluyoruz.

Adem ve Havva'yı bekleyen şey ne? İste soru: “RAB Tanrı Adem'e 'Neredesin?' diye seslendi.” (Yaratılış 3:9). Tanrı Adem ve Havva'nın nerede olduğunu bilmediği için bu soruyu sormuyor. Adem ve Havva'nın nerede olduklarını ve neden oldukları yerde olduklarını anlamalarına yardım etmek için bu soruyu soruyor. Çalıların arkasından baktıklarında ne görüyorlar? Yargıyla değil, merhametle karşılaşıyorlar. Günahları için masum bir hayvanın kurban edilmesine tanıklık ediyorlar. Tanrı'nın lütfunu bu ilahi eylemde yakından görüyorlar: “RAB Tanrı Adem'le karısı için deriden giysiler yaptı, onları giydirdi.” (Yaratılış 3:21)

Bu, İsa'nın bir gün hepimiz için yapacağı şeyin resmidir. Ama önemli olan nokta şu. Tanrı, Adem ve Havva'nın ruhsal gerçeklerin üstesinden gelmelerine yardım etmek için soru soruyor. İsa da bu nedenle, cevap vermek yerine, sorulara soruyla karşılık vermiştir.