headerLogo2b-18pt-myriadpro

Nasıl Tanrı'nın Agape Sevgisini Alan Tarafta Olabiliriz?

Alçakgönüllülük

04 image7995 face people 45Hatalı olduğumuzu ya da yanlış şeyler yaptığımızı kabul etmek kolay değil, öyle değil mi? Bu, insanı alçaltan bir deneyim. Alçakgönüllülük nedir? Bu sizi şaşırtabilir ama, alçakgönüllülük kendinizi küçük görmek değil, kendiniz hakkında doğru bir şekilde düşünmek demektir. Alçakgönüllü bir yürek, ‘Ben hiçbir şey yapamam’ demez. Aksine, ‘Her şeyi yapamam. Kendime düşen rolü biliyorum ve bu rol her ne ise bunu üstlenmekten memnun olacağım’ der. Alçakgönüllü bir şekilde kendinizi Tanrı’nın sevgisini alan tarafa koyacağınız günü sabırsızlıkla bekliyorum. O gün, Tanrı’nın dikkatini çekmek ya da sizi kabullenmesini sağlamak için çabalamaktan ve sürdürdüğünüz yaşam biçiminden vazgeçeceksiniz. ‘Yüreğimde, cenneti hak edecek kadar iyi olmadığımı ve hiçbir zaman olamayacağımı’ biliyorum demek insanı alçakgönüllü yapar.       

Ne zaman okusam gülümsememe neden olan iki ayete bakalım:

“İsa, yanına küçük bir çocuk çağırdı, onu orta yere dikip şöyle dedi: "Size doğrusunu söyleyeyim, yolunuzdan dönüp küçük çocuklar gibi olmazsanız, Göklerin Egemenliği'ne asla giremezsiniz."” (Matta 18:2-3)

Cennete Girmek İstiyorsak…

Gülümseyecek ne mi var? Sahneyi bir düşünün. İsa küçük bir çocuğu alıyor ve yetişkin adamların arasında durduruyor. Çocukla oynamaları için değil, çocuktan birşeyler öğrenmeleri için! İlginç, değil mi? İsa, cennete - ya da bu durumda Göklerin Egemenliği’ne - girmek istiyorsak çocuk gibi olmamız gerektiğini söylüyor. 

05 child rich1 45İsa ne demek istedi? Çocukça mı davranmalıyız? Hayır, daha çok çocuk gibi. Eğer iki tane üç yaşında çocuğu alıp birbirlerine yakın bir yere koyarsanız, kısa bir süre içinde birlikte oynamaya başladıklarını görürsünüz. Kralın çocuğu, dilencinin çocuğuyla oynamaktan rahatsızlık duymaz. Yırtık pırtık giysileri olan çocuk ipek giysili çocukla oynarken onu kıskanmaz. Asil bir çocuk oyun sırasında başka bir çocuktan üstün olduğunu da düşünmez. İnsanın kendisini başka birinden daha iyi ya da üstün hissetmesinin nasıl bir şey olduğunu henüz bilmez. Tanrı’ya şükürler olsun.

Çocukların zihinleri geçmişteki ya da yeni başarılarıyla dolu değildir. Ünleri için ya da kendi şanlarını korumak için yaşamazlar. Kendileri hakkında olması gerekenden daha yüksek bir şekilde düşünmelerine neden olacak kibir dolu bir ben-merkezcilik geliştirmelerinin zamanı henüz gelmemiştir. Zihinlerinde hala, devamlı olarak kendilerine hayranlık ve övgü sundukları bir içsel dünya oluşturmaları gerekmektedir. Egoları hakkında henüz pek fazla şey söylenemez. Süreç içinde kim zarar görürse görsün, egolarını şımartmaları, ayartmak ve beslemek için ne gerekiyorsa yapmaları gereklidir.

Biz, bu çocukların henüz olmadığı şeyiz. Fakat çocuklara zaman tanıdığınızda, kimsenin doğal olarak alçakgönüllülük yolunu seçmediğini kanıtlayacaklardır. ‘Bunun benimle ne ilgisi var?’ diye düşünebilirsiniz. Sonsuzluktaki iyiliğinizi düşünüyorsanız ve cennetin sonsuz eviniz olmasını arzuluyorsanız şunu bilmelisiniz: Tanrı, sizi dünyadaki en alçaltıcı yere götürmeden önce size cenneti veremez. Bu yer, Tanrı’nın size karşı koşulsuz sevgisinin nihai olarak açıklanmasını kabul etmeniz ya da reddetmenizin istendiği yerdir. 

Her Türlü Armağanın Reddedilebileceği Gibi Reddedilebilir!

Koşulsuz sevgi reddedilebilir mi? Nasıl olabilir diye soruyorsunuz? Koşulsuz demek, herhangi bir koşulu yok demek, öyle değil mi? Hayır, o anlama gelmiyor. Tanrı’nın size karşı duyduğu agape sevgisi, İsa Mesih aracılığıyla ifade edilmiştir ve Tanrı’nın günahlarınızın bağışlanması konusunda eksiksiz sağlayışıyla ilgilidir. Tanrı’dan gelen bu ilahi armağan her türlü armağanın reddedilebileceği gibi reddedilebilir. Tanrı’nın sevgisinin koşulsuz olan yanı bunu kazanmanızın, hak etmenizin ya da almak için herhangi bir şey yapmanızın gerekli olmamasıdır. Bu sevgiyi kazanamazsınız ya da hak edemezsiniz. Yaptığınız herhangi bir şeyle bu sevgiden daha fazla kazanamazsınız. Ama, üzücü olan şey bu sevgiyi reddedebilecek olmanızdır.

06 mirror1 45Küçük çocukların ve bizlerin nasıl olduğumuz üzerinde durduk. Dört kısımdan oluştuğunuzu biliyor muydunuz? Üç kısmı biliyoruz. Beden, can ve ruh. Ama kendinizi görebileceğiniz başka bir yol daha var. 

1.  Kendinizde beğendiğiniz ve başkalarının görmesine izin verdiğiniz bir parça var.
2.  Kendinizde beğenmediğiniz ve saklı tutmaya çalıştığınız bir parça var.
3.  Kendinizle ilgili olarak bilmediğiniz ama arkadaşlarınızın bildiği bir parça var. 
4.  Son olarak, sizin de arkadaşlarınızın da bilmediği, sadece Tanrı’nın bildiği bir parça var. 

Diğer bir deyişle, sizin hakkınızda Tanrı’nın bildiği ama sizin farkında olmadığınız bir şey var. Sadece Tanrı’nın farkında olduğu bir ihtiyacınız var. Ancak Tanrı’nın karşılayabileceği bir ihtiyacınız var. Bu nedenle, bugün Tanrı’nın agape sevgisinin başka bir yönünü göstermek için biraz zaman geçirmekten son derece memnunum. Sevgi örtüsüyle ilgili son makaleyi okudunuz mu? Umarım okudunuz. Okuduysanız aşağıdaki hikaye sizin için çok daha anlamlı olacaktır. Bugün netteyken lütfen her ikisini de okumak için zaman ayırın.