headerLogo2b-18pt-myriadpro

Eski Antlaşma Muhammed'den Bahsediyor mu? Ya Musa'nın Kendisi Gibi Olan Bir Peygamberle İlgili Peygamberliği?

04 image12062 number 12 twelve 45

Bu ayetlerin çerçevesinden Tanrı’nın Edomlu ya da İsrailli olmayan başka birinden, kendisine Yasa’nın verilmediği ve Musa’nın seslendiği grubun bir parçası olmayan birinden söz etmediği açıktır. Musa, peygamberin İsrail’in 12 oymağından birinden geleceğini kast etti. Muhammed ne bu oymaklarından birinden geldi ne de Tanrı tarafından İsrailliler’e hizmet etmek üzere atandı.   

ÖNEMLİ:  Musa’nın gelecek olan peygamberden söz ettiği gün, Musa, Müslüman dostlarımızın Muhammed’in gelişinden söz ettiğini söyledikleri ayetlerde ‘kardeşin’ ne anlama geldiğiyle ilgili güçlü bir ifade de bulundu. 

“Tanrınız RAB'bin size vereceği ülkeye girip orayı mülk edinerek yerleştiğinizde ve, 'Çevremizdeki ulusların tümü gibi biz de başımıza bir kral atayalım dediğinizde, atayacağınız kral Tanrınız RAB'bin seçtiği kişi olmalıdır. Atayacağınız kral kendi kardeşlerinizden biri olmalı. Soydaşlarınızdan olmayan birini, bir yabancıyı kral seçmeyeceksiniz.”  (Yasanın Tekrarı 17:14-15, Eski Antlaşma)

Gelecek Peygamberin İsrailli Olması Gerek 

Seçilecek kralın kendi kardeşleri arasından seçilmesi gerekiyor. Musa’nın önceden bildirdiği peygamber de kendi kardeşleri arasından çıkacaktı. Gelecek olan peygamberle ilgili ayet ve kralları olarak kimin seçileceği ayet arasında pekçok ortak nokta olduğu açıktır. Musa’nın gelecek olan peygamberin tanımına ‘İsrailli kardeş’ niteliğini eklemesi gerekmedi. Peki, ama neden? İsrailliler Musa’nın birkaç dakika önce gelecekteki kralları hakkında söylediklerinden, Musa’nın aynı niteliklerin gelecek olan peygamber için de geçerli olduğunu kast ettiğini anlamışlardı. Her iki referans için de çerçeve aynıdır. Gelecek peygamberin İsrailli olması gerekiyordu. 

05 image6378xx say no text 45Gelecek olan peygamberle ilgili ayetleri anlamak konusunda kanıtlar bizlere neler gösteriyor? Bu peygamberin İsrail’in 12 oymağından birinden olması gerekiyordu. İsa bu koşulu yerine getiriyor. İsa, Musa’nın bildirdiği peygamberdir. Öte yandan Muhammed İsrailli değildi ve Musa’nın ortaya koyduğu koşulları yerine getiremezdi. İsrailli olmayan kimse bu koşulları yerine getiremezdi.      

Buna ek olarak, Kutsal Kitap’ta İsmail’in soyundan ya da İbrahim’in başka oğullarının soyundan gelenlerle ilgili olarak İsrailliler’in ‘kardeşi’ diye söz ettiğine rastlamıyoruz. Bunu kendiniz için kontrol etmek isterseniz Yaratılış 25. bölümü okuyabilirsiniz.

Bunu Yapmazsınız!!! 

Eski Antlaşma'yı okuduysanız Çölde Sayım Kitabı’nın dört bölümünde Midyanlılar’dan söz edildiğini bilirsiniz. 10, 22, 25 ve 31. bölümleri yeniden okumak isteyebilirsiniz. İbrahim’in soyundan gelen bu halk için bir kez dahi ‘kardeş’ ya da ona benzer bir ifade kullanılmadığını göreceksiniz. Aksine, İsrailliler’in düşmanıydılar. (“RAB Musa'ya, ‘Midyanlılar'ı düşman say ve yok et’ dedi.” (Çölde Sayım 25:16-17, Eski Antlaşma). Bu insanlar İbrahim’in soyundan gelirler fakat Tanrı İsrailliler’e onları yok etmelerini buyurdu. ‘Kardeşiniz’ sayılan birine bunu yapmazsınız!!! İsmail, Midyan’ın kardeşi olduğuna göre, tıpkı Midyanlılar ‘kardeş’ sayılmadığı gibi İsmail’in soyundan gelenlerin de ‘kardeş’ sayılmaması doğal değil midir? 

Midyan’ın kardeşlerinden hiçbiri için İsrail’in ‘kardeşi’ olduğu söylenmemiştir.  

İsmail'in Soyundan Gelenlere Ne Demeli? Onlar İsrailliler'in 'Kardeşi' Sayılıyor Muydu?

06 crowd dont follow it okay text x 45Yaratılış 25:13-18’de İsmail’in oğullarından söz ediliyor. Ne oğulları ne de soyundan gelenler için İsrailliler’in ‘kardeşi’ ifadesi kullanılmıştır. İsmail’in oğullarıyla ilgili ayetlere bakalım: 

“Sara'nın cariyesi Mısırlı Hacer'in İbrahim'e doğurduğu İsmail'in öyküsü: Doğum sırasına göre İsmail'in oğullarının adları şunlardır: İlk oğlu Nevayot. Sonra Kedar, Adbeel, Mivsam, Mişma, Duma, Massa, Hadat, Tema, Yetur, Nafiş, Kedema gelir. İsmail'in oğulları olan bu on iki bey oymakların atalarıydı. Köylerine, obalarına da bu adları verdiler. İsmail yüz otuz yedi yıl yaşadıktan sonra son soluğunu verdi. Ölüp halkına kavuştu.” (Yaratılış 25:12-17, Eski Antlaşma)

İsmailliler’den tekrar yaratılış 37’de söz ediliyor. Yakup’un oğullarının ‘kardeşleri’ olduklarından bir kez olasun söz edilmiyor. Neden mi? Çünkü ‘kardeş’ sayılmıyorlardı.

Tanrı’nın Düşmanı

Mezmur 83: 6’da İsmailliler’le birlikte Hacerliler’den söz ediliyor. Burada Tanrı’nın düşmanı olarak resmediliyorlar: “Gelin, bu ulusun kökünü kazıyalım” diyorlar, “İsrail'in adı bir daha anılmasın!” Hepsi sözbirliği etmiş, düzen kuruyor, Sana karşı anlaşmaya vardı: Edomlular, İsmaililer, Moavlılar, Hacerliler, Geval, Ammon, Amalek, Filist ve Sur halkı.” (Mezmur 83: 4-7, Eski Antlaşma)

İsmail Ve Oğullarından İki Kez Söz Edilir

“İşte hamilesin, bir oğlun olacak, Adını İsmail koyacaksın. Çünkü RAB sıkıntı içindeki yakarışını işitti. Oğlun yaban eşeğine benzer bir adam olacak, O herkese, herkes de ona karşı çıkacak. Kardeşlerinin hepsiyle çekişme içinde yaşayacak.” (Yaratılış 16:11-12, Eski Antlaşma)

“İsmailoğulları Aşur'a doğru giderken Mısır sınırı yakınında, Havila ile Şur arasındaki bölgeye yerleştiler. Kardeşlerinin yaşadığı yerin doğusuna yerleşmişlerdi.” (Yaratılış 25:18, Eski Antlaşma)

İsmail’in oğullarının İsrail’in ‘kardeşleri’ olarak adlandırıldıklarını ima edebilecek tek ayet budur. Fakat bu ayet Yaratılış 16:12 ile kendi çerçevesi içinde değerlendirildiğinde ‘kardeşin’ yakın akraba anlamında kullanıldığı açıktır. Yani, İsmail’in oğulları birbirine düşmandı.