a) Muhammed. Kuran’ın söylediklerine inanıyor musunuz? İstisnasız söylediği her şeye inanıyor musunuz? Eğer inanıyorsanız Allah’ın Muhammed’e herhangi bir mucize yapma gücü vermediğine inanıyorsunuzdur.
Kuran’da Muhammed’in düşmanlarının çok önemli suçlamalarından biri Muhammed’in peygamberliğinin gerçekliğini mucizeler yaparak kanıtlamamasıydı: “Musa'ya verilen (mucizeler) gibi ona da verilmeli değil miydi?" dediler.” (Kasas 28: 48)
Kendine karşı çıkanları susturmak ve peygamberliğini doğrulamak için bir mucize gerçekleştirdi mi? Kuran gerçekleştirmediğini söylüyor.
“Onlar: "Sen, dediler, bizim için yerden bir kaynak fışkırtmadıkça sana asla inanmayacağız." "Veya senin bir hurma bahçen ve üzüm bağın olmalı; öyle ki, içlerinden gürül gürül ırmaklar akıtmalısın." "Yahut, iddia ettiğin gibi, üzerimize gökten parçalar yağdırmalısın veya Allah'ı ve melekleri gözümüzün önüne getirmelisin." "Yahut da altından bir evin olmalı, ya da göğe çıkmalısın. Bize, okuyacağımız bir kitap indirmediğin sürece (göğe) çıktığına da asla inanmayız." De ki: Rabbimi tenzih ederim. Ben, sadece beşer bir elçiyim. (İsra 17: 90-93)
"Ona Rabbinden (başkaca) mucizeler indirilmeli değil miydi?" derler. De ki: Mucizeler ancak Allah'ın katındadır. Ben ise sadece apaçık bir uyarıcıyım.” (Ankebut 29: 50)
“Kâfirler diyorlar ki: Ona Rabbinden bir mucize indirilseydi ya! (Halbuki) sen ancak bir uyarıcısın.” (Rad 13: 7)
Bir Düşünün
Bu ayetlere karşın çoğu Müslüman geleneği Muhammed’in pekçok farklı mucize gerçekleştirdiğinden söz eder. Bu, Kuran’la açık bir şekilde çelişir. Muhammed’e atfedilen bu mucizeler Kuran’daki ayetler vahiy olarak verilmeden önce gerçekleştiyse, o zaman Kuran Muhammed’e mucizeler yapmak için güç verilmediğini söyleyerek kendisiyle çelişir. Öte yandan, bu mucizeler Allah’ın vahyinden sonra gerçekleştiyse o zaman Allah’ın vahyi gelecekte olacak olayları hesaba katmayı başaramamıştır. Muhammed’in mucizelerini kaydeden hadisler doğru değilse, bu durum Muhammed’in yaşamının başka pekçok ayrıntısı konusunda da büyük kuşku uyandırır. Bazıları güvenilir değilse hangi hadise güvenmeliyiz?
Bence Muhammed’in hiç mucize yapmadığını söylemenizin en iyisi olacağına inanıyorum. Bunu söyleyerek Kuran’la uyuşursunuz. Bununla birlikte, Kuran’la fikir birliğindeyseniz Muhammed’in Tevrat’ta önceden bildirilen peygamber olmadığını kabul etmeniz gerekir. Belirtiler ve harikalar yapmak Musa’nın peygamberlik görevinin ayırıcı kilit özelliklerinden biriydi. Muhammed herhangi bir mucize gerçekleştirmediğine göre Tevrat’ta önceden bildirilen peygamber değildir.
b) İSA. İsa, Musa gibi mucizeler, belirtiler ve harikalar gerçekleştirme koşulunu yerine getirdi mi? İncil’i okuduğunuzda İsa’nın zamanının büyük bir kısmını insanları iyileştirmek için kullandığını göreceksiniz. Bunu yapmaktan zevk alıyordu. İsa’nın dünyaya gelme amacı insanları, üzerlerinde baskı yapan her şeyden kurtarmaktı. Bu, hastalıktan, Şeytan’a ait güçlerden ve ölümden özgür olmayı içeriyordu. İnsanın bütün olarak iyi olması-varlığının her düzeyinde sağlıklı olması-Tanrı’nın nihai amacıdır. Bunu biliyor muydunuz?
İsa’nın dünyadaki göreviyle ilgili olarak söylediği ilk sözler kısa ama son derece güçlüydü. Bu sözler nasıl bir görevi olduğunu özetliyor:
“İsa, büyüdüğü Nasıra Kenti'ne geldiğinde her zamanki gibi Şabat Günü havraya gitti. Kutsal Yazılar'ı okumak üzere ayağa kalkınca O'na Peygamber Yeşaya'nın Kitabı verildi. Kitabı açarak şu sözlerin yazılı olduğu yeri buldu: ‘Rab'bin Ruhu üzerimdedir. Çünkü O beni yoksullara Müjde'yi iletmek için meshetti. Tutsaklara serbest bırakılacaklarını, körlere gözlerinin açılacağını duyurmak için, ezilenleri özgürlüğe kavuşturmak ve Rab'bin lütuf yılını ilan etmek için Beni gönderdi.’ Sonra kitabı kapattı, görevliye geri verip oturdu. Havradakilerin hepsi dikkatle O'na bakıyordu. İsa, “Dinlediğiniz bu Yazı bugün yerine gelmiştir" diye konuşmaya başladı.” (Luka 4:16-21, İncil)
İsa’nın özgür kılmak için geldiği tutsaklar, Roma’nın acımasız işgalci güçleri altında yaşayan İsrailliler değil, günaha tutsak olan insanlardı. İsa şöyle dedi, “‘Size doğrusunu söyleyeyim, günah işleyen herkes günahın kölesidir’ dedi.” (Yuhanna 8: 34, İncil)
İncil’i okuduğunuzda ve İsa’nın yaşamını incelediğinizde İsa’nın yetkisinin insanları fiziksel olarak iyileştirmenin ötesine gittiğini görürsünüz. “İsa’nın Duyguları” bölümünde birkaç yazıyı okuduğunuzda bunu fark edeceksiniz. O dizide İsa’yla ilgili 15 anlatımı okuduğunuzda, İsa’nın iyileştirdiği bedensel hastalıklar ve bunları iyileştirme biçiminden etkilenmemeniz mümkün değildir. Ama Tanrı’nın sizi daha fazla etkileyeceğine inanıyorum. Tanrı’nın İncil’de bizlere öğrettiği daha büyük bir ders var. Körleri iyileştiren, cüzamlıları temiz kılan ve ölüleri diriltenin nihai amacı günaha olan tutsaklığımızdan bizleri kurtarmaktı.
Umarım şu ana kadar yanıtımı tatmin edici bulmuşsunuzdur.