Vaftizci Yahya’nın yanıtı, İsa’nın söyledikleriyle çelişiyor mu? “Yahya'ya dek bütün peygamberlerle Kutsal Yasa, olacakları önceden bildirdiler. Eğer bunu kabul etmek isterseniz, gelecek olan İlyas odur.” (Matta 11:13-14, İncil). İsa bu ayette, Vaftizci Yahya’yı İlyas’la özdeşleştiriyor ya da ona benzetiyor. Fakat Vaftizci Yahya, dini yetkililer tarafından kendine böyle bir benzetme yapıldığında bunu reddediyor. Burada çelişki nerede? Çelişki yok. Bu iki ifade çelişmekten öte, tamamlayıcıdır. Vaftizci Yahya, alçakgönüllü bir şekilde bu yücelten ünvanı reddediyor ama İsa yine de bu ünvanı ona yakıştırıyor. Neden her ikisi de doğru olmasın? Bu ünvanı reddeden, ilan etmek ve yüceltmek için gelene saygısından dolayı bunu yapıyor. Vaftizci Yahya ne o zaman ne de başka herhangi bir zaman dikkatlerin kendi üzerinde odaklanmasını istemedi. Vaftizci Yahya’nın hayatını çalıştığınız zaman bunu görürsünüz. Güçlü fakat alçakgönüllü bir adamdır.
İsa, Vaftizci Yahya için söylediklerine doğru karşılığın ne olacağını söyledi? “Kulağı olan, işitsin!” (Matta 11:15, İncil)
Çoğu zaman ruhsal gerçeği anlamıyoruz çünkü anlamak istemiyoruz. Beklentilerimize karşı geliyor. Geleneklerimizle çatışıyor. Anlayış konusunda eksikliğimiz imansızlığımızın belirtisidir. İsa bu uyarıyı sık sık yaptı; “Kulağı olan, işitsin!” Bir şekilde şunu söylüyordu, ‘Şimdi söylediklerimin yüzeyinin altında büyük bir anlam var. Sadece duymayı beklediğiniz şeyler olmadığı için, hemen geçiştirmeyin.’
O ana kadar, dönemin Yahudi din önderleri, Vaftizci Yahya’nın ne Mesih ne de İlyas olmadığını öğrendiler. Sorularının birinci kısmı şöyle sona eriyor. “Sen beklediğimiz peygamber misin?" sorusuna, "Hayır" yanıtını verdi.”
Muhammed, Yahudi din önderlerinin beklediği peygamber miydi? Bu soruya daha ayrıntılı bir yanıt için lütfen "Acaba Kuran'ın dışında Muhammed ile ilgili peygamberlikler var mı? Ya Musa'nın kendisi gibi olan bir peygamberle ilgili peygamberliği?" adlı yazıyı okuyun.
Bu konuda neye inandığınızı biliyorsunuz.“Onlara kardeşleri arasından senin gibi bir peygamber çıkaracağım. Sözlerimi onun ağzından işiteceksiniz. Kendisine buyurduklarımın tümünü onlara bildirecek.” (Yasa’nın Tekrarı 18:18, Eski Antlaşma). Ayetin Muhammed’i kast ettiğine inanıyorsunuz. Yahudi halkı bu konuda ne düşünüyordu?
1 – Yahudiler, Mesih’e peygamber ismini vermeye alışkındılar, İsa’nın bekledikleri Peygamber olup olmadığını soruyorlardı. Büyük kalabalık İsa’nın kendileri için mucizevi bir şekilde yemek sağlamasına nasıl karşılık verdi? “Halk, İsa'nın yaptığı mucizeyi görünce, "Gerçekten dünyaya gelecek olan peygamber budur" dedi. İsa onların gelip kendisini kral yapmak üzere zorla götüreceklerini bildiğinden tek başına yine dağa çekildi.” (Yuhanna 6:14-5, İncil)
O dönemin Yahudileri, özellikle yağmur için dua edilen bir gün olduğuna inanıyorlardı. Dini bayramlarından birinin son gününde, o yıl ne kadar yağmur yağacağına karar verileceğine inanırlardı. Bu nedenle, bu günde bir yıllık yağmur için dua ederlerdi. “Bayramın son ve en önemli günü İsa ayağa kalktı, yüksek sesle şöyle dedi: "Bir kimse susamışsa bana gelsin, içsin. Kutsal Yazı'da dendiği gibi, bana iman edenin 'içinden diri su ırmakları akacaktır.'" Bunu, kendisine iman edenlerin alacağı Ruh'la ilgili olarak söylüyordu. Ruh henüz verilmemişti. Çünkü İsa henüz yüceltilmemişti. Halktan bazıları bu sözleri işitince, "Gerçekten beklediğimiz peygamber budur" dediler.” (Yuhanna 7: 37-40, İncil)
2 – İsa’ya iman eden ilk imanlılar da Yahudi’ydi ve İsa Mesih’i ‘Musa gibi bir Peygamber’ olarak tanıdılar. Para isteyen ama çok daha değerli bir şey alan sakat adamın hikayesine bakalım. İncil’de, dirilmiş Mesih’in elçiler aracılığıyla işlemesiyle ilgili en güzel anlatımlardan biridir. Mucizeden sonra büyük bir kalabalık toplandığı için Petrus’un Yeruşalim’deki insanlara ikinci vaazı vermesi için bir fırsat oldu. Bu olay, İsa’nın ölümden dirilmesi ve göğe alınmasından sonra gerçekleşti.
Bu uzunca anlatımın italik olarak işaretlenmiş kısmını bulun ve İsa’ya iman eden Yahudi imanlıların İsa’yı nasıl gördüğünü anlayacaksınız. İsa, Musa aracılığıyla önceden bildirilen Peygamber miydi? Musa’nın Yahudiler arasında yetkisi kesin ve nihaiydi. Bu nedenle bu kalabalığa iki gerçeği iletmek büyük önem taşıyordu. Elçi Petrus, sadece Musa’nın yasasından sapmadıklarını göstermekle kalmadı, aynı zamanda Musa’nın aslında bunları önceden bildirdiğini de anlattı. Ayetlerin amacı, göklerin İsa’yı kabul etmesini kanıtlamak değil, gerçekten Mesih ve gelecek olan Büyük Peygamber olduğunu kanıtlamaktı.
“Bir gün Petrus'la Yuhanna, saat üçte, dua vaktinde tapınağa çıkıyorlardı. O sırada, doğuştan kötürüm olan bir adam, tapınağın Güzel Kapı diye adlandırılan kapısına getiriliyordu. Tapınağa girenlerden para dilenmesi için onu her gün getirip oraya bırakırlardı. Tapınağa girmek üzere olan Petrus'la Yuhanna'yı gören adam, kendilerinden sadaka istedi.
Petrus'la Yuhanna ona dikkatle baktılar. Sonra Petrus, "Bize bak" dedi. Adam, onlardan bir şey alacağını umarak gözlerini onların üzerine dikti. Petrus, "Bende altın ve gümüş yok, ama bende olanı sana veriyorum" dedi. "Nasıralı İsa Mesih'in adıyla, yürü!"
Sonra onu sağ elinden kavrayıp kaldırdı. Adamın ayakları ve bilekleri o anda sapasağlam oldu. Sıçrayıp ayağa kalktı, yürümeye başladı. Yürüyüp sıçrayarak, Tanrı'yı överek onlarla birlikte tapınağa girdi.
Bütün halk, onun yürüyüp Tanrı'yı övdüğünü gördü. Onun, tapınağın Güzel Kapısı'nda oturup para dilenen kişi olduğunu anlayınca ondaki değişiklik karşısında büyük bir hayret ve şaşkınlığa düştüler.
Adam, Petrus'la Yuhanna'ya tutunuyordu. Bütün halk hayret içinde Süleyman'ın Eyvanı denilen yerde onlara doğru koşuştu.