headerLogo2b-18pt-myriadpro

Tanrı'nın Egemenliği ve İnsanın Özgür İradesi

04 image10527 face 45Yüksek sesle ve açık bir şekilde bana karşı çıktığınızı duyabiliyorum! “Yanar döner gibi davranıyorsun! Hem Tanrı’nın egemenliğine hem de insanın özgür iradesine nasıl inanabilirsin?” Kesin egemenlik konusunda böyle bir görüş nasıl olur da özgür irade doktriniyle birlikte savunulur?”

İlerleyen satırlarda bu iki doktrinin birbiriyle bağdaşmaz olmadıklarını göstermeye çalışacağım.

Fark edilmesi gereken birinci ve en önemli nokta, her şeyi kapsamanın, mutlaka her şeyi belirlemek anlamına gelmediğidir. Bazı ilahiyatçılar Tanrı’nın buyruğunun her şeyi belirlemesi anlamında her şeyi kapsadığını söylerler. Yani, Tanrı’nın buyruğu olacak olan her şeyi belirler. Gerçekleşen her şeyin, istisnasız ve nihai belirleyici gücü Tanrı’nın iradesidir. Bu da insanın özgür eylemlerinin halihazırda Tanrı’nın iradesi tarafından belirlenmiş olduğu anlamına gelir. Seçim zaten Tanrı tarafından yapılmıştır. Tanrı zaten kendi sonsuz buyruğuyla insanın her seçimini belirlemiştir. Cennete gidecek misiniz? Tanrı, bu konuda kaderinizde çoktan karar verdi. Cehenneme mi gideceksiniz? Ancak Tanrı bilir ve sizin bu konuda söyleyecek sözünüz olamaz.

Görüyorsunuz, değil mi? Burada üstü kapalı olarak söylenen, her ayrıntı Tanrı tarafından belirlenmezse, buyruğun her şeyi kapsayamaz olduğudur. Evet, her şeyi kapsayan, her şeyi belirleyen anlamına gelebilir. Tanrı kesinlikle her şeyi belirleyen buyruk temelinde egemen olurdu. Fakat burada önemli olan nokta, her şeyi kapsamanın, mutlaka her şeyi belirlemek anlamına gelmediğidir! Sizin için iyi haberlerim var dostum. Hayatınızın her ayrıntısı, Tanrı tarafından belirlenmeden ve gerçekleştirilmeden Tanrı’nın buyruğu içinde yer alabilir. Buyruk bu şekilde düşünüldüğünde Tanrı daha az egemen değildir. Tanrı, her şeyi belirleme buyruğu temelinde olmasa da, her şeyi kapsama buyruğu temelinde hala kesin olarak egemendir. 

05 image4026 universe creation 45Yine de bu hiçbir şeyin Tanrı tarafından belirlenmediği anlamına gelmez. Nitekim, hiçbir şey Tanrı’nın kesin, egemen yaratılış eyleminden daha belirleyici olamaz. Yaratılan her şey, Tanrı’nın kendisine karşı belirleyici eylemi sayesinde olduğu gibi olmuştur. Bu böyle olduğuna göre, insanın olduğu halde olmasının nedeninin Tanrı’nın kendisi hakkında belirleyici eylemi olduğu söylenebilir. Tanrı, insanın doğasını belirlemiştir. Tanrı, insana istediği doğayı verebilirdi. Seçimi özgür ve egemendi. Eğer insanın özgür iradesi varsa – ve olduğunu teyit ediyorum – bunun nedeni Tanrı’nın egemen bir şekilde bunu insan için sağlamış olmasıdır. Diğer bir deyişle, Tanrı egemen ve kesin bir şekilde insanın özgürlüğünü belirlemiştir. Fakat, insanın özgür eylemlerini belirlememiştir, en azından aynı anlamda.   

Umarım daha sonra, bu koşulu getirme nedenimi göreceksiniz. İnsanın özgürlüğü ve insanın eylemleri arasında bir fark var. Fark edilmesi gereken temel nokta, Tanrı’nın insanın özgür iradesini, bu iradenin kullanımının belirlenmediği bir şekilde yaratmış olmasıdır. İnsanın özgürlüğü belirlenmiştir, özgür eylemleri değil. Fakat bu, yine de Tanrı’nın tasarısının bir parçasıdır. Tanrı bunu bu şekilde tasarlamış, buyurmuş ve yaratmıştır. İnsanın özgür eylemleri Tanrı’nın buyruğunda yer alır, fakat bu buyruk tarafından belirlenmez. Tanrı’nın buyruğu her şeyi kapsar fakat her şeyi belirlemez. Bunun için Tanrı’ya şükrolsun.

O halde, insanın özgür eylemlerinin Tanrı tarafından, herhangi bir anlamda belirlenmediğini söyleyebilir miyiz? Hiç de öyle görünmüyor. Tanrı her özgür seçimin nihai nedenidir, çünkü insana egemen bir şekilde bu özgürlüğü veren kendisidir! Eğer Tanrı insanın özgürlüğünü belirlediyse, bunun anlamı aslında Tanrı’nın sizin ve benim özgür seçim hakkına sahip olmamızı belirlemiş olmasıdır. Tanrı, insanın özgür eylemlerinin kaynağı olan özgürlüğü yaratmış olması anlamında insanın özgür eylemlerinin nihai nedenidir. Fakat hangi seçimlerin yapılacağını belirlemesi anlamında, Tanrı değil, insan, nihai nedendir.  

06 image12105 choice black 45Belki de Tanrı’nın bir yandan insanın belli seçimlerini etkilerken aynı zamanda insanın iradesini tamamen ve nihai olarak özgür bırakması farklı bir anlamda gerçekleşir. Ne demek istiyorum? Eğer insanın her özgür eylemi, nihai olarak Tanrı tarafından belirlenmemiş olsa da Tanrı’nın buyruğu ve tasarısında yer alıyorsa, bu olabilir. Ne diyorum? Tanrı, olacak olan her şeyi belirler fakat etkin olarak gerçekleştirdiği ve izin verdiği şeyler arasında ayrım yapar. İnsan özgür iradeye sahipse, Tanrı bu şekilde tasarladığı için sahiptir. İnsanın özgür eylemleri Tanrı’nın bilgisi dahilindedir. Yani, Tanrı’nın buyruğu, insanın özgür seçim gücüne sahip olmasıdır. Böylece buyruğu, her şeyi belirlemeden, her şeyi kapsar.  

Peki bu, Tanrı’nın daha az egemen olduğu anlamına mı gelir? İnisiyatif Tanrı’nın elinden alınmış mıdır? Tanrı, sınırlı, belirli, ölümlü ve bağımlı mıdır? Hiç değil. Tanrı’nın istediğini buyurması, kesin egemenliğinin kanıtıdır. Eğer Tanrı’nın buyruğu insanın özgür iradesini kapsıyorsa, bu da Tanrı hala egemen demektir. Nasıl yani? Tanrı istediği buyruğu verebilir. Tanrı istediği takdirde insanın iradesini belirleme özgürlüğüne sahiptir fakat insanın özgür eylemleri konusunda belirleyici gücünü askıya almaya karar veriyorsa bunun nedeni bunu egemen bir şekilde seçmesidir. Tanrı, yaptığı her şeyde kesinlikle egemendir.  

Her şeyin, başka bir etken olmadan Tanrı tarafından belirlendiğini doğrulamasak da, her şeyin Tanrı’nın bilgisi dahilinde olduğunu haklı olarak doğrulayabiliriz. 

Peki ya Tanrı’nın yaratılışı üzerindeki kontrolü?

İnsanın iradesinin özgür olduğunu ve bu özgürlüğün Tanrı’nın her şeyi kapsayan, egemen buyruğunun bir parçası olduğunu gösterdik. Fakat bu, Tanrı’nın kontrole sahip olmadığı anlamına mı geliyor? Tanrı, insanın düşüncesinin işleyişi konusunda çaresiz mi?