headerLogo2b-18pt-myriadpro

İsa'yla Aç ve Çobansız 5.000 Kişilik Bir Kalabalık

18 catholic52 red x 45Hayatınızda herhangi bir zaman kendinizi Kurtarıcınız olarak İsa’ya adamayı düşünürseniz bunun yukarda anlattığım Katolik geleneğindekinden farklı olduğunu bilmelisiniz. Arkadaşlarınız ve akrabalarınız sizi onlara benzetirlerse hata yapmış olurlar. Neden mi? İncil’in öğretişlerine göre İsa’yı gerçek anlamıyla izleyen Katolik gerçekten azdır. İşte bu nedenle yerel din önderleri, İrlanda, İtalya ya da başka Katolik ülkelerde İsa’nın iyi haberinin yayılmasına şiddetle karşı koymaktadır. İncil’in okunmasını, öğretilmesini ve yayılmasını teşvik edeceklerini düşünürsünüz. Ama öyle değil. Böyle bir şey inançlarının hatalarını ortaya çıkarır. 

Lütfen beni yanlış anlamayın. Amacım, Katolik bireylerin samimiyetine, doğruluğuna veya dini adanmışlıklarına saldırmak değil. Çoğu Katoliğin güçlü inançlara sahip olduğu ve dini inançlarına derin bir bağlılık duydukları konusunda bir an bile kuşku etmem. Katolik akrabalarımın çoğu böyledir. İnançlarından ötürü onları küçümsediğimi bir an için bile düşünmeyin. Sorun şu ki, inançları Kutsal Kitap’ın öğretişlerine mi yoksa Katolik Kilisesinin öğretişlerine mi dayanıyor? İkisi arasında büyük fark vardır.

Tanrı’yla Hiç Bitmeyecek Bir İlişki  

İsa’yı gerçekten izleyen kaç Katolik vardır? Daha doğrusu, herhangi bir mezhepte kaç gerçek Hıristiyan bulunur? Bu soruların yanıtı ‘Hıristiyan’ kelimesini nasıl tanımladığımıza bağlı. Bu websitesinde ‘Hıristiyan’ kelimesinin çok sık kullanılmadığını göreceksiniz. Bunun nedeni, günlük yaşantımda bu sözcüğü pek kullanmamam. ‘Hıristiyan’ kelimesi bugünlerde birçok anlamda kullanılıyor. Bu nedenle, kim olduğumu tarif etmek için bu kelimeyi kullanmıyorum. Bunun yerine şuna benzer bir şey söylüyorum: “İsa Mesih’e iman aracılığıyla Tanrı’yla canlı bir ilişkiye sahibim. Hiç bitmeyecek bir ilişki bu, ölüm bile bu ilişkiyi bitiremez.” Bu tanım hem doğru, hem de din konusu tartışıldığında birçok anlamlı konuşmanın yolunu açıyor.

Hayal edebileceğiniz gibi, anlamlı diyaloglar başlarken arkadaşlıklar da başlıyor. Yeni arkadaşlarım hayatlarımızı gözlemlemeye başlıyor - eşimle ilişkim, çocuklarımızla ilişkilerimiz, çocuklarımızın birbiriyle ilişkisi vs. Şu düşüncenin aklınızdan geçtiği oldu mu hiç? Bu adam, plajlarımızda üstsüz güneşlenmek ve barlarımızda sarhoş olmak için ‘Hıristiyan’ Avrupa’dan gelen ‘Hıristiyanlardan’ farklı. Bu sonuca varmalarını umuyorum. Fakat dediğim gibi, bugünlerde ‘Hıristiyan’ kelimesinin kullanılması kişinin inancını pek de açıklamıyor.      

19 wall373 conversation 45Katolik sevdiklerimin hiçbiri benim kullandığım tanıma göre ‘Hıristiyan’ değildir. Bunun gerçek olduğunu biliyorum çünkü cennette sonsuz yaşamla ilgili olarak onlarla iki kez konuştum. İlki İsa’ya gerçekten inanmadan önceydi. Ruhsal hayatımın ruhsal yanı Sahra Çölü gibi kurak ve kıraçtı. Bu nedenle sevdiklerime, öldüklerinde cennete gidip gitmeyeceklerini biliyorlar mı diye sormaya başladım. Cevapları beni çok şaşırttı. Bilmiyorlardı, vaftiz babam Arthur Amcam bile bilmiyordu. Her ne kadar dindar olsa da, cenette sonsuz yaşam güvencesine sahip değildi. Kendi kendime şöyle düşündüm, “Dinleri gereği yapmaları gereken her şeyi yaptıktan sonra cennete gidip gitmeyeceklerini hala bilmiyorlardı, o zaman kesin olarak Katolikliği yeniden bir seçenek olarak görmeyeceğim. Çocukken Katolikliği reddetmiştim. Şimdi de yetişkin olarak da Katolik inancına geçmek için herhangi bir neden görmüyordum.  

İsa’ya gerçekten inanan biri olduktan yıllar sonra, anne babama ve akrabalarıma Tanrı’yla ilişkilerini sordum. Sadece annem, anneannem, en sevdiğim teyzem ve birkaç kuzenim cennete gideceklerini söyleyebildiler. Bunun nedeni, Katolik inancına diğer akrabalarıma göre daha bağlı olmaları mıydı? Hayır, sadece Kutsal Yazılar’ı kendi başlarına okuma tavsiyeme kulak vermişlerdi. Bunu yaparak yargılarını yüklenen ve kendilerine cennette sonsuz yaşam sunan Kurtarıcı’yı buldular! İsa’yı dinleyelim: “Size doğrusunu söyleyeyim, sözümü işitip beni gönderene iman edenin sonsuz yaşamı vardır. Böyle biri yargılanmaz, ölümden yaşama geçmiştir.” (Yuhanna 5:24, İncil)

20 heart understanding ours as god sees it long framed 45Başka birinin inancını nasıl bu kadar rahat bir şekilde yargılıyorum? Şöyle düşünüyor olabilirsiniz, ‘Yüreklerinde ne olduğunu nasıl biliyorsunuz? Bu, onlarla Tanrı arasında özel bir konu değil mi?’ Haklısınız. İncil’de bu gerçek bizlere hatırlatılıyor:

“Rab kendine ait olanları bilir.” (2.Timoteos 2:19, İncil)

Kendisine ait olanları bilmek Tanrı’ya ait bir ayrıcalıktır. Aynı şekilde, ancak Tanrı kendisine ait olmayanları bilir. Rab, insana Kutsal Kitap’ta açıkladıklarına aykırı dinsel öğretişlerle kimlerin aldatıldığını bilir. Kuşkusuz, kimse Tanrı’yı aldatamaz. Tanrı, kendisine ait olanları yakından bilir.  

Yetkili Gerçek Kaynağımız Nedir?  

İnsan hem Kutsal Kitap’a hem de başka bir şeye inanarak doğru olanı yapmış olur mu? Tanrı bunu kabul eder mi? Henüz İncil’i baştan sona okumadıysanız, Tanrı’nın son sayfada söylediklerini herhalde okumamışsınızdır. Okuyun ve Tanrı’nın Kutsal Kitap ve başka herhangi bir şeye inanmanızı onaylayıp onaylamadığını görün:

“Size bildirdiğim bütün buyruklara iyice uyun. Bunlara hiçbir şey eklemeyin, hiçbir şey çıkarmayın.” (Yasa’nın Tekrarı 12:32, Eski Antlaşma)

“Bu kitaptaki peygamberlik sözlerini duyan herkesi uyarıyorum! Her kim bu sözlere bir şey katarsa, Tanrı da bu kitapta yazılı belaları ona katacaktır. Her kim bu peygamberlik kitabının sözlerinden bir şey çıkarırsa, Tanrı da bu kitapta yazılı yaşam ağacından ve kutsal kentten ona düşen payı çıkaracaktır.” (Vahiy 22:18-19, İncil)

Mantıklı, değil mi? Tanrı’nın insana verdiği vahiyi değiştirmeye kimsenin hakkı yoktur. Kimse buna bir şey katamaz, bir şey çıkaramaz ve herhangi bir şekilde değiştiremez. Aynı şekilde kimse içindeki hataları değiştirdiğini söyleyemez - sanki Tanrı kendi Kutsal Yazıları’nı koruyamıyormuş gibi!