headerLogo2b-18pt-myriadpro

Neden Petrus'un Yerini Alan Papa Yoktu? Ya Katolik Kilisesi'nin hiyerarşisi?

07 image12116 catholic priest pope 45Katolikler’deki episkoposların hiyerarşisi ve Papa’nın bunlar üzerinde başkanlığı kavramı Kutsal Yazılar’a yabancı ve bu nedenle Tanrı’nın düşüncesi ve amaçlarına aykırıdır. Kendi kilise gözetim biçimlerini oluşturmak Katolik önderlerin yaptığı birçok hatadan birisidir. Kutsal Yazılar’daki elçisel görev açıktır. Her bir imanlılar topluluğunu yönetecek, onlara öğretecek ve onlarla ilgilenecek olan bir ihtiyarlar kurulu tarif edilir. Bu çoğul önderlikte kimse başkasından üstün değildir. Daha önce öğrendiğimiz gibi, Petrus diğer elçilerden hiçbirine üstün değildi. Petrus ne dedi?

“Bu nedenle aranızdaki ihtiyarlara, onlar gibi bir ihtiyar, Mesih'in çektiği acıların tanığı, açığa çıkacak olan yüceliğin paydaşı olarak rica ediyorum: Tanrı'nın size verdiği sürüyü güdün.” (1. Petrus 5:1-2) [İtalik ekleme bana aittir.]

Petrus tek bir hizmetliler sınıfından söz ediyor. Episkoposlardan veya rahiplerden söz etmiyor, sadece ihtiyarlardan söz ediyor. Nitekim, Petrus bu konuyu, onlara tavsiye konularından biri olarak ele alıyor. Petrus bir ihtiyardı, ihtiyarların başı değildi. ‘Mesih’in vekili’ olduğu için veya ‘Kilisenin Başı’ olduğu için ya da Katolik Kilisesi’nin insanlara verdiği başka herhangi bir tür ünvana sahip olduğu için onlara tavsiyede bulunmuyor. Petrus’un kullandığı dil, diğerleri üzerinde herhangi bir üstünlüğü olduğuna inanmaya yöneltmiyor bizleri. Petrus yerel topluluklarda liderlikte birbirinden farklı düzenlerden söz etmiyor çünkü farklı düzenler diye bir şey yoktu.

Maalesef, Yeni Antlaşma kiliselerinin kurulmasından sonraki yüzyıllarda, kiliselerin liderlik yapılarında radikal değişiklikler oldu. Zaman zaman Roma imparatorları bile Tanrı’nın kiliselerine bakınca yönlendirici rol üstlendiler. Kutsal Yazılar’dan bu sapma nedeniyle Yeni Antlaşma elçisel kiliseleri ve episkoposların ve papaların ortaya çıkmakta olan kiliseleri arasında devasa bir uçurum oluştu. Kısa bir süre içinde geniş bir görevliler hiyerarşisi -başkalarını dışlayan, rahiplik sınıfıyla- İncil’deki ihtiyarların kardeşlik gözetiminin yerini aldı. Zaman içinde Kutsal Kitap’a uygun liderlik ortadan kalktı.

08 image4834 mercy prayer worship 45Tanrı’nın her bir yerel imanlılar topluluğunda çoğulcu bir liderlik seçmesinin en olası nedeni ilk dönem Hıristiyanları’nın İsa’nın nerede olduğunu çok iyi bilmeleriydi. O’nu her Pazar günü deneyim ediyorlardı! Kutsal Ruh’un gücüyle Kurtarıcıları’nın topluluklarının Başı, Rab’bi, Çobanı ve Gözetmeni olarak, eşsiz bir şekilde aralarında olduğunu biliyorlardı. İsa şöyle dedi, “Nerede iki ya da üç kişi benim adımla toplanırsa, ben de orada, aralarındayım.” (Matta 18:20). Bu, ilk Hıristiyanlar için teorik bir düşünce değildi, gerçeklikti. Tanrı ve birbirleriyle tam bir paydaşlık içinde olmak için ihtiyaç duydukları her şey Mesih’te mevcuttu. İsa Mesih’in kişiliği ve işleri o kadar büyük, kesin ve tamdı ki, hiçbir şey -görünümü bile- onların arasındaki varlığını azaltamazdı. Bu nedenle, birinci yüzyılda, İsa’ya iman eden kimse, ‘Kilisenin Başı’ konumunu veya ünvanını veya başka bir onurlandırıcı ünvanı kabul etmeye cesaret edemezdi. 

Tarih, insanların kilisede başka insanları, ancak Rabbimiz İsa Mesih’e ait olan yere yüceltme eğilimini fazlasıyla göstermektedir. Örneğin, ikinci yüzyılın başında Antakya Episkoposu İgnatyus, yerel kilise episkoposuna şöyle yazmıştır, “O halde açıkça episkoposa Rab’miş gibi davranmalıyız.” (Ignatius, Ephesians 6). Açık olan bir şey varsa o da, İgnatyus’un Kutsal Yazıları anlamadığıdır.

Sorunu görebiliyor musunuz? Tanrı uzun, çok uzun bir süre önce gördü. Tanrı’nın isteği, paylaşılan önderlikti. İncil’de göreceğiniz örnek, nitelikli, adanmış ihtiyarlardan oluşan ve liderlik sorumluluklarını paylaşan bir kurulla yönetilen yerel topluluklardır. Piramitin başında, altında episkoposlar olan kimse (Papa) yoktur.  

Birçok Katolik, Roma hiyerarşisi konusunda Kutsal Kitap’tan kuvvetli bir desteğin var olduğunu, yanlışlıkla varsayarlar. Başka birçok kişi ise hiçbir zaman, neden, diye sormadan Katolik Kilisesi’nin yetkisini kabul etmişlerdir. Papa ve piskoposların güvenilirliklerini sorgulamayı akıllarından geçirmenin bile Tanrı’ya karşı sadakatsizlik olduğuna inanırlar. Ne var ki, dirilmiş İsa Mesih Efes’teki imanlıları özünde aynı şeyi yaptıkları için övdü. “Elçi olmadıkları halde kendilerini elçi diye tanıtanları sınadın ve onları yalancı buldun.” (Vahiy 2:2) 

09 image12117 unity 45Kutsal Yazılar’ı çalıştığınız zaman bilinen liderlik ve konuşma becerilerine karşın Petrus’un diğer on bir elçiden daha üstün bir rütbe ya da ünvana sahip olmadığını görürsünüz. Diğerleri Petrus’a bağlı değildi. Onun çalışanları veya öğrencileri değillerdi. Yeni Antlaşma kilisesinde göreceğiniz budur. Bir ihtiyar Kutsal Yazılar’ı öğretmekte armağanlı olabilir, diğerleri evlilik veya yas konusunda danışmanlık vermekte daha iyi olabilirler. Yine bir başkası hastaları ve yaşlıları düzenli olarak ziyaret etme arzusuna sahip olabilir.

Katolik okuyucular lütfen sözlerimi yanlış anlamayın. Kutsal Yazılar’da Petrus arkadaşları arasında yüceltilmediği halde, rolü açıkça ‘ayırt edilebilir.’ Ama aynı şey Pavlus için de geçerlidir. Petrus Müjde’yi öteki uluslara duyuran ilk kişiydi ve kilisenin ilk işlerinin birçoğunda öncülük etmiştir. Petrus’un hizmetinin özel veya eşsiz olmadığını söylemiyorum. Benim söylediğim, ona birincilik yeri verilmediği, Papa gibi diğer elçilerin üzerinde kesin yargı yetkisine sahip bir pozisyona yükseltilmediğidir.  

Roma Katolik mezhebine bağlı akademisyenler Petrus’un birinciliğinin Yeni Antlaşma boyunca gösterildiğini ileri sürerler. Gösterilmiyor!

Hıristiyanlık’a dönen Yahudi kahinlerinin bile ilk kilisede ayrı bir kahinsel veya din görevliliğine benzer bir rollerinin olmaması da ilginçtir. “Böylece Tanrı'nın sözü yayılıyor, Yeruşalim'de ki öğrencilerin sayısı arttıkça artıyor, kahinlerden birçoğu da iman çağrısına uyuyordu.” (Elçilerin İşleri 6:7, İncil). İsa Mesih’in ölümü, gömülmesi ve dirilişi insanlar arasındaki eski ayrımlarda dünyayı sarsan türde değişimler getirdi: temiz ve kirli, kutsal ve kutsal olmayan; kahin ve halk, Yahudi ve öteki uluslar, erkekler ve kadınlar. Düşünün bir kere. Elçilerden hiçbiri kilisenin ilişkilerini yönetmek amacıyla yeni bir kahinler yapısı oluşturmadı. Katolik Kilise sonunda bunu yaptı ama yapanlar elçiler değildi. Onların böyle bir şey yapmasını beklerdiniz, özellikle de, elçilerin, dinlerine bağlı, Eski Antlaşma kahinlik sistemi altında yetişmiş Yahudiler olduklarını göz önünde bulundurursanız. Dini yetiştirilme biçimlerine karşın Tanrı’nın iradesine itaat ettikleri için övülmeleri gerekir.