headerLogo2b-18pt-myriadpro

Tanrı'nın Agape Sevgisi Her Zaman Korur

10 adam and eve forbidden fruit 45Bu ayetin vaaz edilen ilk Müjde vaazı olduğu söylenir. Bir vaiz tarafından değil, Tanrı tarafından verilen bir vaaz. Sözlerle değil, Tanrı’nın yaptıklarıyla. Tanrı, söz dinlememelerine nasıl karşılık verecekti? Bu ilahi vaazda Tanrı’nın insanın günahına nasıl karşılık verdiğini görüyoruz. Adem ve Havva’nın günahı ve bizim günahımız. Büyük olasılıkla bunun farkında değilsiniz çünkü Adem ve Havva’nın Aden Bahçesi’ndeki hikayesinin en önemli unsuru Kuran’da atlanmıştır. Tanrı’nın ilk anne babamızın günahı konusunda ne yaptığından Kur’an’da söz edilmediği için Tanrı’nın anne ve babanızın ve sizin günahlarınıza nasıl karşılık vermeyi seçtiğinin farkında değilsiniz. Nihayet öğreneceksiniz. Sevinin.

Aden Bahçesi’nde meydana gelen üç etkili sahneye bakalım. Yaratılış 3:21’deki bu sözler arkasında nasıl bir gizem yatıyor. Bunları tekrar okuyun ve o anı gözünüzün önünde canlandırmaya çalışın. “RAB Tanrı Adem'le karısı için deriden giysiler yaptı, onları giydirdi.”   

1. Sahne: Tanrı bir hayvan keser. Dünyanın tarihinde ilk kez toprağa kan dökülür. Masum kanı. Hayvan suç işlemedi. Ölmeyi hak etmedi. Adem ve Havva ölmeyi hak etti. Bu çift ölmeyi hak ettiği halde yaşadılar. Hayvan yaşamayı hak ettiği halde öldü. Birinci sahnede masum kanı dökülür.

2. Sahne: Adem ve Havva için giysi yapılır. Yıldızlara şekil Veren bu kez terzi olur. Bizim için ne kadar sıradışı bir şey. Biz bunu hayal bile edemeyiz. Tanrı’nın farklı bir şekilde tepki vereceğini düşünürdük. Size öğretildiği gibi Tanrı Adem ve Havva’yı bağışlamalı mı? Tanrı adilse ve koyduğu tek yasa çiğnendiyse bunu yapmamalı! Tanrı sözünü tutarsa bunu yapmamalı! Tanrı gerçekten adilse bunu yapmamalı!

3. Sahne: Tanrı onları giydirir. “RAB...onları giydirdi.” 

O anı bir görebilseydim! Adem ve Havva günah işledi. Tıpkı sizin ve benim günah işlediğimiz gibi. Bu iki günahkar günahları için hangi yola başvurdular?

11 image6485 hide sin fear 451)  “...incir yaprakları dikip kendilerine önlük yaptılar.” (Yaratılış 3:7, Eski Antlaşma) 

2)  “Derken, günün serinliğinde bahçede yürüyen RAB Tanrı'nın sesini duydular. O'ndan kaçıp ağaçların arasına gizlendiler.”  (Yaratılış 3:8, Eski Antlaşma) 

Günahlarımızı Ve Utançlarımızı Saklamak

Kendileri için incir yapraklarından giysi yaparak günahlarını ve utançlarını saklamaya çalıştılar. Tanrı’ya yönelmek ve açıkça suçlarını itiraf etmek yerine hem Tanrı’dan hem de kendilerinden saklanmaya çalıştılar. İnsan bugün de böyle davranmaktadır. İnsan içinde bir şeylerin derin bir şekilde çarpık olduğunun farkında olarak kendi doğruluğu arkasına saklanır ve sevaplarının günahlarına ağır basmasını umar. El işi bu giysiler Adem ve Havva’nın suç ve utanç duygusunu ortadan kaldırmaya yetti mi? Öyle olsaydı, Tanrı’nın yaklaştığını duyar duymaz O’ndan kaçmaya çalışırlar mıydı?

İnsan saklanır, Tanrı arar. Tanrı, günahkarlıklarını ve utançlarını örtmek için sevgi örtüsü sağlar. Tanrı, durumları için tek uygun giysiyi üretir. Tanrı, insan tarihinde ilk kez bu gerçeği onaylar:

“...kan dökülmeden bağışlama olmaz.”  (İbraniler 9:22)

RAB'be Övgüler Sun, Ey Gönlüm!

Tanrı sinirli bir tavırla giysileri yere fırlatıp giyinmelerini mi söylüyor? Aksine, Tanrı onları kendisi giydiriyor. Ve Tanrı bunu sevgiyle yapıyor. Tıpkı bir annenin küçük bir çocuğu giydirmesi gibi giydiriyor. Dışarıdaki soğuk hava nedeniyle çocuğunun montunun fermuarının iyice çekildiğinden emin olan bir baba gibi. Ve ameliyata giren korkmuş genç bir kadının üzerine önlüğünü örten bir doktor gibi. Tanrı, Adem ve Havva’nın üzerini örtüyor. Onları koruyor. 

Sevgi her zaman korur. Yasak meyve Havva’nın dudaklarına dokunduğu an, ufukta çarmıhın gölgesi oluştu… 

12 image10674 four 4 lessons in garden of eden 45Tanrı Adem ve Havva’yı bu şekilde giydirerek onlara dört ders vermiş oldu. Bu dört ders bizlerin de Tanrı tarafından bağışlanmak ve cennetten sonsuz yaşam armağanını almak için öğrenmemiz gereken derslerdir:

(1)  Suçlu bir günahkarın, Tanrı’ya yaklaşması için uygun bir örtüye ihtiyacı vardır.
(2)  Kendi elleriyle yaptıkları incir yaprağı önlüğü Tanrı için kabul edilebilir değildir.
(3)  Giysiyi Tanrı’nın sağlaması gereklidir.
(4)  Bu gerekli giysi ya da örtü ancak ölüm aracılığıyla elde edilebilir.

İşte Biz İnsanlar Böyle Yapıyoruz

Bu dersleri bizim de öğrenmemiz gerektiğini söylüyorum çünkü Tanrı bizim için de aynı şeyi yapmıştır. Biz de yasak meyveden yiyoruz. Söylemememiz gereken şeyleri söylüyoruz. Gitmememiz gereken yerlere gidiyoruz. Bunları yaptığımızda kapı açılıyor ve utanç içeri giriveriyor. Saklanıyoruz. İncir yapraklarımızı dikiyoruz. Gerçek incir yaprağı mı? Hayır, biz inandırıcı olmayan mazeretler, kendi kendimizi aklama, kendimizi başkalarıyla kıyaslama, kendimizi iyi işlerle örtme gibi başka şeyler kullanıyoruz. Aklınıza ne gelirse söyleyin, biri mutlaka mazeret olarak kullanmıştır! İşte biz insanlar böyle yapıyoruz. 

Tanrı ne yapıyor? Anne ve babamız için Aden Bahçesi’nde ne yaptıysa, aynısını. Masum kanı döküyor. İşte, İsa da tam olarak bunun için geldi. Görevi, bizim yerimize kendisini  feda etmekti. İsa şöyle dedi: “Ben iyi çobanım. İyi çoban koyunları uğruna canını verir. Canımı kimse benden alamaz; ben onu kendiliğimden veririm. Onu vermeye de tekrar geri almaya da yetkim var.”  (Yuhanna 10:11,18)