Meleğin Tanrı’nın insan için yapacaklarını anlamasının ne kadar zor olduğunu bildiği için Yaratıcı bu iki soruyu bekliyordu.
“İnsanın içine bu tohumu koymamak daha kolay olmaz mıydı?’
“İnsana seçme özgürlüğü vermemek daha kolay olmaz mıydı?’
“Olurdu,” dedi Yaratıcı, ‘ama seçimi ortadan kaldırmak sevgiyi ortadan kaldırmak demektir.’ Yaratıcı olanları açıklarken melek yine ölüm tepesinde olanları izlemeye başladı. Çarmıhlarda üç adam asılıydı. İsa'nın iki yanında iki hırsız vardı. Üçünün de kolları yanlara açılmıştı. Başları önlerine düşmüştü. Rüzgarla birlikte inliyorlardı.
Onlardan Kime Ne?
Roma askeri üniformasını giymiş askerler üçlünün yanında yerde oturmuştu. Yerde oyun oynayıp gülüyorlardı. Dini giysileri içinde bazı adamlar da diğer yanda durmuş kibirli bir şekilde gülüyorlardı. Halka kendisini Tanrı olarak tanıtan bu adamı Roma valisine öldürterek Tanrı’yı koruduklarını düşünüyorlardı. Kurtarıcı’nın yanındaki iki suçluya gelince, onlardan kime ne? Din önderlerinden biri hırsızlardan birine doğru yere tükürdü, biraz sonra İsa’nın bu hırsızı cennete götüreceğinden habersizdi!
“Çarmıha asılan suçlulardan biri, "Sen Mesih değil misin? Haydi, kendini de bizi de kurtar!" diye küfür etti. Ne var ki, öbür suçlu onu azarladı. "Sende Tanrı korkusu da mı yok?" diye karşılık verdi. "Sen de aynı cezayı çekiyorsun. Nitekim biz haklı olarak cezalandırılıyor, yaptıklarımızın karşılığını alıyoruz. Oysa bu adam hiçbir kötülük yapmadı." Sonra, "Ey İsa, kendi egemenliğine girdiğinde beni an" dedi. İsa ona, "Sana doğrusunu söyleyeyim, sen bugün benimle birlikte cennette olacaksın" dedi.” (Luka 23:39-43)
Yaslı kadınlar tepenin yamacında biraraya toplanmış olan bitenlerden habersizdi. Onların da dilleri tutulmuştu. Yüzleri gözyaşlarıyla ıslanmıştı. Bakışlarını yere dikmişlerdi. Biri kolunu diğerinin omzuna koyup onu oradan uzaklaştırmak istedi. Ama kadın gitmek istemiyordu. ‘Kalacağım’ dedi alçak sesle, ‘kalacağım.’
Yaratıcı Buyruk Vermedi
Gökler Efendileri adına savaşmak için ayağa kalktı. Doğa kalktı, O’nu kurtarmaya hazırdı. Sonsuzluk, çaresiz gibi görünen Yaratıcıları’nı korumak için hazırdı. Ama Yaratıcı buyruk vermedi. Yenilmiş miydi? Utanmış mıydı? Başkası galip mi gelmişti?
Yaratıcı’nın söylediği tek şey, 'Böyle olması gerekiyor’du.' Sonra, henüz gerçekleşmemiş olan bu sahneden çekildi.
Melek tekrar konuşmaya başladı. 'Daha az acılı olurdu, eğer…'
Yaratıcı yavaşça meleğin sözünü kesti ve cümleyi doğru bir şekilde, tek şekilde tamamladı. 'Ama o zaman sevgi olmazdı.'
Tanrı’nın nelere katlandığını aramızda kim anlayabilir? Tanrı sevgiyi tanımlarken ‘her şey’ derken nasıl anlayabiliriz? Sevgi her şeye katlanır. Tanrı’nın ilahi sevgisi gerçekten de inanılmazdır!
Sevgi Her Zaman Korur
Biz saklanırız, Tanrı arar. Biz günahımızı getiririz. Tanrı sunu getirir. Adem ve Havva’nın kendilerini incir yapraklarıyla örtmesi gibi kendimizi iyilik yaparak örtmeye çalışıyoruz. Tanrı ise bize doğruluk giysisini getiriyor. Eski Antlaşma’da peygamberin söylediği şarkıyı söylemekten başka çaremiz yok:
“RAB'de büyük sevinç bulacağım. Tanrım'la yüreğim coşacak, çünkü çelenkle süslenmiş güvey gibi takılarını kuşanmış gelin gibi, bana kurtuluş giysisini giydirdi. Beni doğruluk kaftanıyla örttü.” (Yeşaya 61:10)
Tanrı bizi giydirdi. Yani, izin verirsek Tanrı bizi giydirecek ve cennet için hazırlayacak. Bizi sevgi giysisiyle koruyor. Tabii, sevgisini almayı istersek.
Neredeyse bacağı kopmuş kadın ameliyattan çıkınca doktor onu odasında ziyaret etmeye başladı. Pek çok uzun ziyaret. Kadının nişanlı olduğunu öğrendiğinde, nişanlısı giremesin diye kapıya ‘Ziyaretçi giremez’ levhası astı. Kadın buna karşı çıkmadı. Nitekim, doktorun adı günlüğünde geçmeye başladı. Bir gün şöyle yazdı, ‘Umarım bugün o yakışıklı doktor ziyaretime gelir.’ Geldi de. O gün de geldi, başka günler de geldi. Yanında ne getiriyordu? Her zaman bir gül. Kadının hastaneden çıktığı ve eve döndüğü gün geldi çattı.
Peki hikaye bitti mi? Hayır, dahası, hikayede şaşılacak bir şey oluyor. Kadın doktora gül vermeye başlıyor! Bir gün, sonra ertesi gün. Bir gül bir gül daha. Güneş yeniden doğunca, yeni bir gül. Başka bir Salı günü yeni bir gül. Çıkmaya başladıklarında günlük güller gelmeye devam eder. Evlendiklerinde gül vermekten vazgeçmedi. Nitekim, yaklaşık kırk yıl boyunca her gün ona gül verdi. Oğulları buzdolabının üzerinde babası için içinde gül olmayan bir bardak olmadığını hatırlamadığını söylüyor.
Sevgi Örtüsü…Minnettarlık Gülü
Minnettarlıktan söz etmişken, İsa’ya teşekkür ettiniz mi? İsa’nın uğruna öldüğü günahkarlardan biri olduğunuzu Tanrı’ya söylediniz mi? “Evet, Mesih herkes için öldü. Öyle ki, yaşayanlar artık kendileri için değil, kendileri uğruna ölüp dirilen Mesih için yaşasınlar. (2.Korintliler 5:15)