Tanrı, insanla kişisel bir ilişkiye sahip olmayı arzulayan kişisel bir Tanrı’dır. Her şeyin ötesinde, bilinemeyen bir Tanrı değildir. Adem ve Havva’yla yaşadığı paydaşlığı bizimle de yaşamak istiyor - O’na karşı günah işlemeden önce sahip oldukları ilişkiyi. Günah resme dahil olduğunda ne oluyor? Siz söyleyin. Karanlığın ışıkla nasıl bir paydaşlığı olabilir? Kutsal Kitap'ta gözlerinin kötülüğe bakamayacak kadar saf olduğunu öğrendiğimiz Kişi ile bir günahkar arasında nasıl yakın bir bağ bulunabilir? Bizler başka günahkarlara gayet rahat uyum sağlayabiliriz. Günahkarlar arasında bu sorun olmayacaktır. Fakat Tanrı ile durum böyle değildir. Günah insan ve Yaratıcısı arasına ayrılık sokar. Tanrı huzurunda günah olmasına göz yumamaz. İnsan günahkar olduğu için Tanrı’nın huzuruna giremez. Bu, hem bu yaşamda hem de bir sonraki yaşamda geçerlidir. Günah konusunda bir çare bulunamadığı sürece O’nunla sonsuzlukta yaşamamız mümkün değildir.
Tanrı haklı bir neden olmadığı sürece ne yargılar ne de bir şeyin olmasına izin verir. Adem ve Havva Tanrı’nın sözünü dinlemedikleri için Tanrı hepimizi ölüme mahkum etti. Bu korkunç suçlamaya neden hem sizi hem de beni dahil ediyor? Çünkü onların günaha olan eğilimlerini bizler de miras aldık. Adem’den sonra doğan herkesin yapısında bu eğilim vardır. Hepimiz günah nedeniyle suçluyuz. Adem ve Havva’ya gelince Tanrı onları uyarmıştı. Günahın ölüm anlamına geldiğini bildikleri halde yine de günah işlemeyi seçtiler.
İnsanın masum olduğunu iddia etmesi mümkün değildir. Masumiyetimizi uzun zaman önce kaybettik. Adem ve Havva günah işledikleri gün masumiyetlerini kaybettiler. Bu nedenle, hem onlar hem de biz öleceğiz. Tanrı’nın yasasını çiğnedik. İnsanın günahının ve itaatsizliğinin sonuçlarından kaçınmak için haklı bir neden öne sürmesi olanaksızdır.
Aşağıda Yaratıcımız’ın bizleri temize çıkarmasını neden hak edemeyeceğimiz konusunda beş neden sayıyorum:
“Çünkü herkes günah işledi ve Tanrı'nın yüceliğinden yoksun kaldı.” (Romalılar 3:23, İncil)
Çünkü günahın ücreti ölüm...” (Romalılar 6:23, İncil)
“Ölecek olan, günah işleyen candır.” (Hezekiyel 18:4, Eski Antlaşma)
“Sonra arzu gebe kalır ve günah doğurur. Günah olgunlaşınca da ölüm getirir.” (Yakup 1:15, İncil)
“Günah bir insan aracılığıyla ölüm de günah aracılığıyla dünyaya girdi. Böylece ölüm bütün insanlara yayıldı. Çünkü hepsi günah işledi.” (Romalılar 5:12, İncil)
Ölüm Süreci
Ölüm, her insanı aynı sona götürmediği için her insanı aynı şekilde etkilemez. Mezara, evet, her insan sonunda mezara gidecektir. Fakat daha önce de paylaştığım gibi ölümün iki yönü vardır: Ruhsal ve fiziksel. Ben ölümün ruhsal yönünün en korkutucu yanı olduğuna inanıyorum. Çoğu insan ölmekten korkar fakat sonsuzluk açısından ölümün ruhsal yönü bizi hayal gücümüzün ötesinde bir gerçekle yüzyüze getirecektir. Ölümün ruhsal yönü insanın canının Tanrı’dan ayrılmasıyla ilgilidir. Bu dünyada deneyim edilir ve öldükten sonra ayrılık devam eder. Tanrı, huzurunda günahı hoş göremez. İnsan günahkar olduğu için Tanrı’nın huzurunda olamaz. Bu, Tanrı’nın sonsuz evinden, cennete girmenin yasaklanmasını da kapsar.
Kutsal Kitap’ın ilk kitabı olan Yaratılış’ta şu ana kadar okumadığımız bir ayet Tanrı’nın Adem ve Havva’nın günahına nasıl karşılık verdiğini açıklar. Bahçenin üzerinde uçan ve Tanrı’nın insanın itaatsizliğne nasıl karşılık vereceğini görmek için bekleyen tümenlerce meleği hayal edebiliyorum. Bahçe son derece sessizdir. Adem ve Havva’nın saklandığı çalıların arkasında biraz hışırtı duyuluyor ama onun dışında hiç ses yok. Hayvanlar gelecek olan deprem öncesinde çıt çıkarmıyorlar. Ölümcül bir sessizlik var. Tanrı ne yapacak? Tanrı onları Bahçe’den uzaklaştırmadan önce onlara kurtuluş yolunu açıkladı:
“RAB Tanrı Adem'le karısı için deriden giysiler yaptı, onları giydirdi.” (Yaratılış 3:21, Eski Antlaşma)
Tanrı, o gün Aden Bahçesi’nde açık ve net bir şekilde vaaz ediyordu. Bu vaaz tarihin sayfalarında yankılandı ve umarım bu çalışma yolunun bir yerlerinde Tanrı’nın sizinle konuştuğunu işitebilirsiniz. Bu ilk vaaz sözlerle değil, bir sembolle vaaz edildi. Önce bu ana zemin hazırlayan olaylara bakalım:
“RAB Tanrı'nın yarattığı yabanıl hayvanların en kurnazı yılandı. Yılan kadına, ‘Tanrı gerçekten, 'Bahçedeki ağaçların hiçbirinin meyvesini yemeyin' dedi mi?’ diye sordu. Kadın, ‘Bahçedeki ağaçların meyvelerinden yiyebiliriz’ diye yanıtladı, ‘Ama Tanrı, 'Bahçenin ortasındaki ağacın meyvesini yemeyin, ona dokunmayın; yoksa ölürsünüz' dedi.’ Yılan, ‘Kesinlikle ölmezsiniz’ dedi, ‘Çünkü Tanrı biliyor ki, o ağacın meyvesini yediğinizde gözleriniz açılacak, iyiyle kötüyü bilerek Tanrı gibi olacaksınız.’ Kadın ağacın güzel, meyvesinin yemek için uygun ve bilgelik kazanmak için çekici olduğunu gördü. Meyveyi koparıp yedi. Yanındaki kocasına verdi, o da yedi. İkisinin de gözleri açıldı. Çıplak olduklarını anladılar. Bu yüzden incir yaprakları dikip kendilerine önlük yaptılar.”
“Derken, günün serinliğinde bahçede yürüyen RAB Tanrı'nın sesini duydular. O'ndan kaçıp ağaçların arasına gizlendiler. RAB Tanrı Adem'e, ‘Neredesin?’ diye seslendi. Adem, ‘Bahçede sesini duyunca korktum. Çünkü çıplaktım, bu yüzden gizlendim’ dedi. RAB Tanrı, ‘Çıplak olduğunu sana kim söyledi?’ diye sordu, ‘Sana meyvesini yeme dediğim ağaçtan mı yedin?’ Adem, ‘Yanıma koyduğun kadın ağacın meyvesini bana verdi, ben de yedim’ diye yanıtladı. RAB Tanrı kadına, ‘Nedir bu yaptığın?’ diye sordu. Kadın, ‘Yılan beni aldattı, o yüzden yedim’ diye karşılık verdi. Bunun üzerine RAB Tanrı yılana, ‘Bu yaptığından ötürü bütün evcil ve yabanıl hayvanların en lanetlisi sen olacaksın’ dedi, ‘Karnının üzerinde sürünecek, yaşamın boyunca toprak yiyeceksin. Seninle kadını, onun soyuyla senin soyunu birbirinize düşman edeceğim. Onun soyu senin başını ezecek, sen onun topuğuna saldıracaksın.’ RAB Tanrı kadına, ‘Çocuk doğururken sana çok acı çektireceğim’ dedi, ‘Ağrı çekerek doğum yapacaksın. Kocana istek duyacaksın, seni o yönetecek.’ RAB Tanrı Adem'e, ‘Karının sözünü dinlediğin ve sana, meyvesini yeme dediğim ağaçtan yediğin için toprak senin yüzünden lanetlendi’ dedi, ‘Yaşam boyu emek vermeden yiyecek bulamayacaksın. Toprak sana diken ve çalı verecek, Yaban otu yiyeceksin. Toprağa dönünceye dek ekmeğini alın teri dökerek kazanacaksın. Çünkü topraksın, topraktan yaratıldın ve yine toprağa döneceksin.’ Adem karısına Havva adını verdi. Çünkü o bütün insanların annesiydi. RAB Tanrı Adem'le karısı için deriden giysiler yaptı, onları giydirdi.” (Yaratılış 3:1-21, Eski Antlaşma)