Bu mezmuru birlikte okuyalım.
RAB çobanımdır,
Eksiğim olmaz.
Beni yemyeşil çayırlarda yatırır,
Sakin suların kıyısına götürür.
İçimi tazeler,
Adı uğruna bana doğru yollarda öncülük eder.
Karanlık ölüm vadisinden geçsem bile,
Kötülükten korkmam.
Çünkü sen benimlesin.
Çomağın, değneğin güven verir bana.
Düşmanlarımın önünde bana sofra kurarsın,
Başıma yağ sürersin,
Kasem taşıyor.
Ömrüm boyunca yalnız iyilik ve sevgi izleyecek beni,
Hep RAB'bin evinde oturacağım.” (Mezmur 23, Eski Antlaşma)
Sizi Gücendiriyor Mu?
Tanrı, bizleri koyuna benzetirken ne yaptığının farkındadır. Bu betimleme sizi herhangi bir şekilde gücendiriyorsa ben de ilk duyduğumda bundan rahatsız olduğumu söylemeliyim. Ne var ki, biraz düşündüğümüzde, bizim de kaçınmamız gereken sulara kapılma, bize zarar verene ve kafamızı karıştıran sayısız sesin peşinden gitme eğiliminde olduğumuzu görüyoruz. Bir dini izleyen kişilerin sayısının büyüklüğünün bunun Tanrı’dan olduğuna dair bir kanıt olduğunu bile düşünmeye yöneltilebiliriz. Hayır, Kutsal Kitap bu tür bir düşünce biçimini desteklemiyor. Nitekim, tersi doğrudur. İsa dedi ki:
“Dar kapıdan girin. Çünkü yıkıma götüren kapı geniş ve yol enlidir. Bu kapıdan girenler çoktur. Oysa yaşama götüren kapı dar, yol da çetindir. Bu yolu bulanlar azdır.” (Matta 7:13-14, İncil)
Geleceği düşünüyorsanız ve yaşamınızın geri kalanı için ne gibi hedefler koymanız gerektiği üzerinde düşünüyorsanız listenizin başına İyi Çoban’a olan ihtiyacınızı koymanızı önerebilir miyim? Hem bu hayatta hem de sonraki yaşamda O’nun bakımı ve koruması altında olmaya davet edildiğinizi bilmenizi istiyor. Sizin adınızı sesleniyor!
Makalemizin ikinci yarısında Mezmur 23’ün son iki ayetine dikkatinizi çekmek istiyorum. Bu ayet ne anlama geliyor? Eğer kaygılanan bir insansanız bu ayet sizin için son derece değerli olacaktır. Eğer İyi Çoban tarafından yönlendirilen ve sevilen biri olursanız sadece size ait olacak şey üzerinde düşünmenizi istiyorum.
Düşmanlarımın önünde bana sofra kurarsın,
Başıma yağ sürersin,
Kasem taşıyor.
Ömrüm boyunca yalnız iyilik ve sevgi izleyecek beni,
Hep RAB'bin evinde oturacağım.
Çok sayıda insanın korku ve endişeyle çevrelendiği bir dünyada yaşıyoruz. Bazıları gelecekten korkuyor. Neler olacağı konusunda endişe duyuyorlar. Başkaları geçmişten korkuyorlar. Beni etkileyecek mi? Yaptıklarımı bir sır olarak korumaya çalıştım. Yaptıklarımı bilen biri var mı?
Pek çok insan şimdiki zamandan ötürü korku içindedir. Endişe canlarını ele geçirmiş ve şu an içinde bulundukları durumun haksızlığıyla nasıl başa çıkabilecekleri hakkında hiçbir fikirleri yok. Her gün binlerce insan, yüklenmek zorunda oldukları dile getirilmemiş yükler ve uğraşmak zorunda oldukları endişelerle uyanıyorlar. Siz, bugün bile ağır bir yükü taşımaya çalışıyor olabilirsiniz. İyi Çoban’ın size bunun için yardım etmesine izin verin.
Mezmur 23’ten İyi Çoban’ın düşmanlarımızın önünde bize bir sofra kurduğunu öğreniyoruz. Daha önce söylediğim gibi burada ‘biz’ derken İyi Çoban’ın ağılına bağlı olmayı ve kendilerini O’nun yönetimine teslim etmeyi gönüllü bir şekilde isteyenleri kast ediyoruz. Onlar, bütün diğer çobanların sözlerini ve öğretişlerini reddetmişlerdir.
Bütün İhtiyaçlarınızı Karşılayacak
Asker, düşmanlarının huzurundayken, bir şeyler yese bile, çarçabuk bir şeyler atıştırır. Yemek yerken bile kendisini korumaktadır. Her an saldırıya uğrayabileceğini bilir. Bütün ihtiyaçlarınızın Tanrı tarafından cömert bir şekilde karşılanacağını bilseniz yaşamınızda ne kadar büyük bir esenliğe sahip olacağınızı hayal edebiliyor musunuz? Tanrı’yla ilişkiniz, inşallah Tanrı’nın onayını kazanmanızı sağlayacak sınavlara bağlı olmaz. Kendisini Kutsal Kitap’ta göstermiş olan Tanrı şimdiden sonsuza dek bütün ihtiyaçlarınızı karşılamaya söz vermiştir. Yemek yemek için oturuyorsunuz. Hiç acele yok. Düşman kapıda olduğu halde, ne kafa karışıklığı ne de rahatsızlık var. Nitekim, sizi bekleyen tek bir düşman değil. Yaşamınızı rahatsız eden sayısız düşmanı düşünün. Kapınızı çalmaktan asla vazgeçmiyorlar. Bunlardan birinin adı ‘kaygı.’
Tanıdığım bazı insanların en çok sevdikleri meşgale ‘kaygılanmaktır.’ Ne zaman boş kalsalar kaygılanırlar. Eczaneden aldıkları hap ve tabletleri görmelisiniz. Her şeyi kontrolleri altında tutmak için ellerinden gelenin en iyisini yaparlar ve hayatın üstesinden gelmeye çalışırken kaygılanırlar. Alkol ve ilaç bağımlılığının büyük bir kısmının kaygılanmanın belirtisi olduğunu biliyor muydunuz? Kaygılanmak yüzünden milyonlarca insan aptalca kararlar alıp acı veren sonuçlara neden olurlar. Kaygı, yıkıcıdır. Çok kaygılanan insanlar kaygılarının hiç azalmadığını söylüyorlar. Aksine, artıyor!
Çözüm nedir?