headerLogo2b-18pt-myriadpro

İsa ve Küçük Çocuklar

İsa ve İki Suçlu Arasındaki Bir Karşılaşma

Cennete nasıl gidebileceğinizi gerçekten bilmek istiyor musunuz? Sonsuzluğu orada geçirebilmek için gereken neyse yapmaya hazır mısınız? Eğer hazırsanız, İsa sorularınızı yanıtlayacak. O’nun yanıtını işitmek için ölümünden önceki son karşılaşma üzerinde düşünmemiz gerekir. Kendisininiki suçluylaarasında geçenler. 13 image10459 cross 45Üçü de çarmıha geriliyor. İki suçlunun yaptıklarına bakın:

“İsa'yla birlikte çarmıha gerilen haydutlar da O'na aynı şekilde hakaret ettiler.”  (Matta 27:44, İncil)

Din önderleri İsa’ya sataşıp duruyorlardı. Romalı askerler İsa’yla alay ediyorlardı. Bu gruptan insanların bu şekilde davranmaları bizleri şaşırtmamalı. Böyle bir kalabalıktan zaten bu beklenir.

“İsa'yla birlikte, biri sağında öbürü solunda olmak üzere iki haydudu da çarmıha gerdiler. Oradan geçenler başlarını sallayıp İsa'ya sövüyor, "Hani sen tapınağı yıkıp üç günde yeniden kuracaktın? Çarmıhtan in de kurtar kendini!" diyorlardı. Aynı şekilde başkâhinler ve din bilginleri de O'nunla alay ederek aralarında, "Başkalarını kurtardı, kendini kurtaramıyor" diye konuşuyorlardı. "İsrail'in Kralı Mesih şimdi çarmıhtan insin de görüp iman edelim." İsa'yla birlikte çarmıha gerilenler de O'na hakaret ettiler.”  (Markos 15:27-32, İncil)

Bu iki suçlunun son nefesleriyle İsa’ya iftira atmalarını hayal edin! Ne trajik bir hata! Onları duyabiliyor musunuz? Acıyla sertleşmiş sesler Mesih’i hor görüyor! Çarmıha gerilmiş adamlar ortalarında çarmıha gerileni aşağılıyorlar. İki insan bundan daha kör olabilir mi? Ya da daha kötü?

Çarmıh rahat değildir. Ne var ki, bedenlerine çakılmış Roma çivileri bile sivri dillerini susturamamıştı. Bu iki suçlu yaşadıkları gibi öleceklerdi, masumlara saldırarak. Fakat bu kez, kendisine saldırılan, karşılık vermiyor. Ne tuhaf! İsa ne karşılık veriyor ne de kendisini savunmaya kalkışıyor. Peki ama neden?

İsa’nın Cevabı

İnsanlık tarihinin hangi aşamasında İsa’nın kendisine yapılanlara karşılık vermeyeceğini öğrendik? Tanrı’nın bilmemizi istediği her şeyi bilmemiz için İncil’in bir araya getirilmesini sağlamasından sonra mı? 14 image10675 cross 45Hayır, İsa’nın çarmıhta nasıl davranacağını bu olaydan 700 yıl önce biliyorduk. İlahi bir şekilde, gelecek olan Mesih’le ilgili bir peygamberlik olarak Eski Antlaşma’da kaydedilip korunmuştur. İsa neden bu iki suçluya onlar gibi karşılık vermedi? İsa’yla ilgili şu peygamberliğe kulak verin:

“İnsanlarca hor görüldü, yapayalnız bırakıldı. Acılar adamıydı, hastalığı yakından tanıdı. İnsanların yüz çevirdiği biri gibi hor görüldü, ona değer vermedik. Aslında hastalıklarımızı o üstlendi, acılarımızı o yüklendi. Bizse Tanrı tarafından cezalandırıldığını, vurulup ezildiğini sandık. Oysa, bizim isyanlarımız yüzünden onun bedeni deşildi, bizim suçlarımız yüzünden o eziyet çekti. Esenliğimiz için gerekli olan ceza ona verildi. Bizler onun yaralarıyla şifa bulduk. Hepimiz koyun gibi yoldan sapmıştık, her birimiz kendi yoluna döndü. Yine de RAB hepimizin cezasını ona [İsa’ya] yükledi. O baskı görüp eziyet çektiyse de ağzını açmadı. Kesime götürülen kuzu gibi, kırkıcıların önünde sessizce duran koyun gibi açmadı ağzını.”  (Yeşaya 53:3-7)

Suçlular ne yapıyor? Acımasızca dövülmüş olan biriyle alay ediyorlar. Fakat yarı ölü halde zalimce dövülmüş olanın yüreğinde esenlik vardı. Nereden geliyordu bu esenlik? O an kontroldeydi. Nitekim, eğer İncil’i kendi başınıza okursanız İsa’nın herhangi bir durumda mutlak kontrole sahip olmadığı bir an bulamazsınız. İsa her zaman her şeyin kontrolüne sahipti. Her şey ve herkes O’na bağlıydı. Cinler. Ölüm. Doğa, Cüzam hastalığı. Herhangi bir şey ve her şey. İsa günahlarımızın bedelini ödemek için kendisini feda etmeden önce ölümü ve dirilişini bildirdi. Bu açıklamalar- burada pek çok açıklamasından sadece iki tanesine yer vereceğim- İsa’nın kontrole sahip olduğunu açıkça gösteriyor. Ne Yahudiler, ne Romalı askerler ne de başka biri, sadece İsa:

“İsa şu yanıtı verdi: ‘Bu tapınağı yıkın, üç günde onu yeniden kuracağım." Yahudi yetkililer, ‘Bu tapınak kırk altı yılda yapıldı, sen onu üç günde mi kuracaksın?’ dediler.
Ama İsa'nın sözünü ettiği tapınak kendi bedeniydi. İsa ölümden dirilince öğrencileri bu sözü söylediğini hatırladılar, Kutsal Yazı'ya ve İsa'nın söylediği bu söze iman ettiler.” (Yuhanna 2:19-22, İncil)

15 image11020 jesus resurrection dark yellow 45“Ben iyi çobanım. İyi çoban koyunları uğruna canını verir. Canımı kimse benden alamaz; ben onu kendiliğimden veririm. Onu vermeye de tekrar geri almaya da yetkim var.” (Yuhanna 10:11,18, İncil)

İsa’nın mutlak kontrole sahip olduğunu ve bu nedenle esenliğe sahip olduğunu söylemiştim. Bu ayetlerde İsa’nın esenliğe sahip olduğunun işaretini nerede görüyoruz? İtalik yapılmış ayete dikkat edin:

“İsa'yla birlikte idam edilmek üzere ayrıca iki suçlu da götürülüyordu. Kafatası denilen yere vardıklarında İsa'yı, biri sağında öbürü solunda olmak üzere, iki suçluyla birlikte çarmıha gerdiler. İsa, "Baba, onları bağışla" dedi. "Çünkü ne yaptıklarını bilmiyorlar." O'nun giysilerini aralarında paylaşmak için kura çektiler. Halk orada durmuş, olanları seyrediyordu.Yöneticiler İsa'yla alay ederek, "Başkalarını kurtardı; eğer Tanrı'nın Mesihi, Tanrı'nın seçtiği O ise, kendini de kurtarsın" diyorlardı.”  (Luka 23:32-35, İncil)

Gerçek Kimliğimizi Anlamamak

İsa’yı öldürenler, gerçekte kimi öldürdüklerini anlamadan, cahilce davrandılar. İsa Yahudi din görevlilerinden mi yoksa Roma askerlerinden mi söz ediyor, kesin olarak bilemeyiz. Büyük olasılıkla her ikisinden de söz ediyor. Her iki grup da ne yaptığının farkında değildi. Askerler sadece yöneticilerinin emirlerine uyuyorlardı. Yahudiler’in ise İsa’nın Mesih olduğunu anlamaları için çok sayıda kanıtları vardı. Bunun yerine, İsa’nın peygamberlerin vaat ettiği Kurtarıcı olduğuna inanmamayı seçtiler. Gerçek şu ki İsa’nın gerçek kimliği onların algılarının çok ötesindeydi. “Tanrı'nın saklı bilgeliğinden gizemli biçimde söz ediyoruz. Zamanın başlangıcından önce Tanrı'nın bizim yüceliğimiz için belirlediği bu bilgeliği bu çağın önderlerinden hiçbiri anlamadı. Anlasalardı yüce Rab'bi çarmıha germezlerdi.”  (1.Korintliler 2:7-8, İncil)