headerLogo2b-18pt-myriadpro

İsa ve Küçük Çocuklar

16 image7383 face people 45Cehaletlerinin nedeni ne olursa olsun, ölüm tepesinde gerçekleşmekte olan bu sahnenin çarpıcı bir yönü var. İsa’nın çarmıha gerildiği sahnede kimse ne olduğunu ve neden olduğunu tam olarak anlayabilmiş değildi. Hepsi yanıldı. Örneğin, bazıları İsa’nın çarmıhtan inip kendisini kurtarması gerektiğini söyledi. İsa’nın dünyadaki görevi, kendisini değil, bizi kurtarmaktı! “Çünkü İnsanoğlu bile hizmet edilmeye değil, hizmet etmeye ve canını birçokları için fidye olarak vermeye geldi.”  (Markos 10:45, İncil)

İsa’nın duasından sonra, suçlulardan biri O’na hakaret etmeye devam etti: “Çarmıha asılan suçlulardan biri, "Sen Mesih değil misin? Haydi, kendini de bizi de kurtar!" diye küfür etti.” (Luka 23:39, İncil). Kurtuluşun ve cennette emin bir yerin ancak İsa’nın ölümüyle güvence altına alınabileceğini anlamadı. Bu ilahi eylemin başarılı bir şekilde tamamlanması İsa’nın üç gün sonra ölümden dirilişiyle doğrulanacaktı. Peygamberlikler bunu da önceden bildirmişti. 

Çarmıhtaki İki Hırsızın Söyledikleri

Bu makalenin ilk birkaç satırında ne söylediğimi hatırlıyor musunuz? Çarmıhtaki iki hırsızın ne söylediğini duyacağız demiştim. Biri kalıcı değeri olan hiç bir şey söylemeyecek. Diğeri, şu anda bulunduğu yere nasıl gidilebileceğini söyleyecek. Yani cennete.

Hırsızlardan birinin yüreği katı kalmaya devam etti. Bunu anlayabilirsiniz çünkü İsa’ya küfrediyor. “"Sen Mesih değil misin? Haydi, kendini de bizi de kurtar!" diye küfür etti.” Keşke söyledikleri yumuşak bir yürekten kaynaklansaydı. Keşke gerçekten günaha tutsaklığından kurtarılmayı ve bağışlanmayı isteseydi. İsa’nın hastaları iyileştirmek, körlerin gözlerini açmak ve evet ölüleri diriltmek için sahip olduğu olağandışı gücü duymuş muydu? İsa’nın döneminde yaşayıp da İsa’nın mucizeleri hakkında duymamak olmazdı. Güç sahibi olup da bu gücü kendini kurtarmak için kullanmamak bu hırsız için akıl almaz bir şeydi. 17 image11018a calvary cross sharpened 45Keşke hırsız, çarmıhtan çok daha zarar verici bir şeyden kurtarılmayı isteseydi. Çarmıhtan daha acı verici ne mi olabilir? Tanrı’dan sonsuza dek ayrı düşmek!   

Bu konuda benden alıntı yapmayın, sadece kişisel fikrimi paylaşıyorum ama ben bu hırsızın başka bir niyeti olduğuna inanıyorum. Söyledikleri çarmıh çevresindeki yetkilileri hoşnut etmeyi amaçlıyordu. Serbest bırakılmayı umut ediyordu. Serbest kalmayı umut ederek bu sözleri söylüyordu. Tabii ki onu duyacaklardı, uzun çivileri bedeninden çıkaracaklardı ve özgür kalacaktı. Bildiğim bir şey var. Eğer hırsız samimi olsaydı İsa kendisini bağışlardı. O gün öğleden sonra çarmıhta olmasının nedeni zaten tam olarak buydu. Sadece bu iki suçlu için mi? Sadece o dönemde yaşayan insanlar için mi? Daha sonra, başka çağlarda, başka dini inanç ve inanç uygulamaları getiren başka dinler olacaktı. Peki ya onlar? Peki ya biz? Dikkatle dinleyin,

“O günahlarımızı, yalnız bizim günahlarımızı değil, bütün dünyanın günahlarınıda bağışlatan kurbandır.”  (1.Yuhanna 2:2, İncil)

İsa Hakkında Her Duyduğunuza Kulak Vermeyin

İşte size yararlı bir öğüt. Çevrenizdeki kalabalıkların İsa hakkında söylediklerine kulak vermeyin. “İsa şu ya da bu değil!” diye bağırıyorlar. Bunu duyunca siz de ‘İsa sen şu ya da bu değilsin!’ diye bağırıyorsunuz. Hırsız kalabalığın İsa’ya karşı tek sesle saldırdığını duyuyor. Bu nedenle, İsa’nın alay edilebilecek biri olduğunu düşünüyor. Hırsız alay etmeye başlıyor. Hırsızı ve bizi şaşırtan ne? Hırsız İsa’nın diğer tarafındaki suçlunun da İsa’ya karşı bu kaba aşağılamalara katılmasını bekledi. Peki adam katıldı mı? Aksine, ikinci hırsız birinci hırsıza meydan okudu:

“Ne var ki, öbür suçlu onu azarladı. "Sende Tanrı korkusu da mı yok?" diye karşılık verdi. "Sen de aynı cezayı çekiyorsun. Nitekim biz haklı olarak cezalandırılıyor, yaptıklarımızın karşılığını alıyoruz. Oysa bu adam hiçbir kötülük yapmadı."” (Luka 23:40-41, İncil)

18 people girl green gaze darkened 45İnanılır gibi değil! Biraz önce İsa’ya küfreden ağız, bu kez İsa’yı savunuyor. Ne oldu? Hırsız çarmıhta olduğu süre içinde ne gördü? Bir mucizeye mi tanıklık etti? Bir vaaz mı işitti? Üçlü Birlik doktriniyle ilgili bütün soruları tatmin edici bir şekilde yanıtlandı mı? Hayır, tek işittiği bir dua oldu, bir lütuf duası. Bu da yeterliydi. "Baba, onları bağışla" dedi. "Çünkü ne yaptıklarını bilmiyorlar." 

Tanrı’nın huzurunda olan insana bir şeyler olur. Bu adama bir şeyler oldu. Günahlarımızın bedelini ödemek için insanlığı giyinmiş Olan’ın yanında asılı olduğu sırada bu adama bir şey oldu. 

Suçlunun sözlerini bir kez daha dinleyin: “Nitekim biz haklı olarak cezalandırılıyor, yaptıklarımızın karşılığını alıyoruz. Oysa bu adam hiçbir kötülük yapmadı.”

İkrar Etmeniz Gereken Şeyler 

Tanrı’nın bugün cennetten size göndermek istediği mesajın özü bu satırlarda saklıdır. Yazımın başında iki hırsızın söylediklerini duyacağımıza söz vermiştim. Cennet. Gerçekten inanılmaz, Tanrı, sorunuzun yanıtını bir suçlunun ağzından vermeyi seçiyor. Ama gerçekten de öyle oldu. Suçlunun ikrar ettiği, cennete gitmek için bizim de ikrar etmemiz gereken şeydir.