CEHENNEM: SEÇİMİNİZ Mİ, YOKSA KADERİNİZ Mİ?
Peki ya cehennem? Tanrı cehennemi kötü insanlar için mi yarattı? Kutsal Kitap Tanrı’nın cehennemi insanlık için bir yargı yeri olarak yaratmadığını öğretiyor. Tanrı cehennemi şeytan ve cinlerini cezalandırmak için yarattı, insanların acı çekmesi için bir yer olarak yaratmadı. İsa, bir gün cehenneme gönderileceklere ne diyecek? “…çekilin önümden! İblis'le melekleri için hazırlanmış sönmez ateşe gidin!” (Matta 25:41, İncil). Cehennem, İblis ve Tanrı’ya karşı isyanlarında onu izleyenler için yaratıldı. Aslında insanın sonsuzluğu Tanrı’nın varlığından uzakta geçirmesi hiçbir zaman amaçlanan bir şey değildi. Tanrı’nın insan için yarattığı yer cennetti.
“Evet, biz daha çaresizken Mesih belirlenen zamanda tanrısızlar için öldü. Bir kimse doğru insan için güç ölür, ama iyi insan için belki biri ölmeyi göze alabilir. Tanrı ise bizi sevdiğini şununla kanıtlıyor: Biz daha günahkarken, Mesih bizim için öldü.” (Romalılar 5:6-8, İncil)
Cehennem yargısı, Tanrı’nın sevgisini ve bağışlamasını kabul etmeyi reddedenler içindir.
Eğer bu konuda daha fazla düşünmek isterseniz, İsa’nın Duyguları serisinde size yardımcı olabilecek bir yazı var. Okunması gereken yazı, İsa ve Cennet Teklifini Reddeden Varlıklı Adam adlı yazı. Tanrı’nın iyi olduğunu söylemenin anlamı nedir? Bu yazıda Tanrı’nın ne kadar iyi olduğunu görün. Eğer günahı yaratanın Tanrı olduğu yani bazılarımızı kötü olarak yarattığı öğretildiyse size, bu yazı okumanız gereken önemli bir yazı demektir. Ezelde bir zamanda Tanrı’nın kötü insanlar yaratmak için iyiliğini bir kenara bıraktığı bir zaman oldu mu? Eğer sizin yerinizde olsam, bundan sonra o yazıyı okurdum.
En iyi arkadaşlarımdan birinin rahatsız edici bir alışkanlığı var. Heyecan verici bir roman ödünç verdiğimde ilk yaptığı şey son bölümü okumak oluyor! Böylece, başka şeyler yapması gerekirken bütün günü kitap okuyarak geçirmesi gerekmiyor. Bana göre ise, sonunun nasıl biteğini bilmek okumanın keyfini kaçırırdı. Ama bu sadece romanlar için geçerli, Kutsal Yazı için değil.
MELEKLERİ İLGİLENDİREN KONUYLA İLGİLENMEK
Kutsal Kitap’ı çalışmak, herhangi bir romanı okumaktan daha büyüleyici bir şeydir. Tanrı’nın Mesih’le ilgili peygamberlikleri esinlemesi ve sonra bunları İsa Mesih’te gerçekleştirmesi, hepimizi çok ilgilendiren bir çalışma olmalıdır. Meleklerin, Mesih’in acılarını ve bunları izleyen yücelikle ilgilenmelerinin tek bir nedeni vardır. Sadece Tanrı’yı tanımak istiyorlar. Melekler, Mesih’le ilgili peygamberlikleri hiçbir zaman tam olarak anlamasalar da güvende ve sonsuzluk boyunca memnun olurlar. Peygamberlikler, onlarla ilgili değil, bizimle ilgilidir. Meleklerin günahlarından ötürü Tanrı’yla barıştırılmaları gerekmiyor. Ne var ki, Tanrı’nın bizleri kendisiyle barıştırma aracı hemen dikkatimizi çekmelidir! Sonsuzlukta refahımız İsa’nın dökülen kanı aracılığıyla sunulan merhamet teklifini kabul edip etmememize bağlı! Bunu biliyor muydunuz? Sizi ilgilendiriyor mu? Melekleri ilgilendirdiği kadar sizi de ilgilendiriyor mu?
“Size bağışlanacak lütuftan söz etmiş olan peygamberler, bu kurtuluşla ilgili dikkatli incelemeler, araştırmalar yaptılar. İçlerinde olan Mesih Ruhu, Mesih'in çekeceği acılara ve bu acıların ardından gelecek yüceliklere tanıklık ettiğinde, Ruh'un hangi zamanı ya da nasıl bir dönemi belirttiğini araştırdılar. Şimdi size de bildirilen gerçeklerle kendilerine değil, size hizmet ettikleri onlara açıkça gösterildi. Bu gerçekleri gökten gönderilen Kutsal Ruh'un gücüyle size Müjde'yi iletenler bildirdi. Melekler bu gerçekleri yakından görmeye büyük özlem duyarlar.” (1.Petrus 1:10-12, İncil)
Peygamberler Tanrı’nın yaptıklarını uzaktan ve üstü örtülü bir şekilde biliyorlardı. Kendilerine verilen vahiyleri büyük bir dikkatle incelediler ki gelecekteki kuşaklara aktardıklarının tam olarak ne anlama geldiğini anlasınlar. Peygamber olmak demek Tanrı’dan bir mesaj almak demektir, ama mesajın ne anlama geldiğini anladığınız anlamına gelmez. Tanrı’nın, gelecek kurtuluş mesajını aktarmak için seçtiği ve kendilerine ilham verdiği peygamberler İsa aslında gelene kadar mesajlarının ne anlama geldiğini anlamadılar.
Bu bizim için çok farklı bir durum. Eski Antlaşma peygamberlerinin zamanlarına bakıyoruz. İncil’in bakış açısıyla bakıyoruz ve bu peygamberliklerin gerçekleştiğini görüyoruz. Nitekim, Mesih’le ilgili peygamberliklerin çoğu yazıldıkları tarihte peygamberlik olarak tanınmadı.
Bu peygamberlerin suçu değildir. Onlara, çok büyük bir yapbozun sadece küçük bir parçası verilmişti. Tanrı’nın peygamberliksel tasarısının ve insanlık için amacının tüm resmi bir yana, her biri, kendi ‘parçalarının’ anlamını anlamakta zorlandılar.
İsa öğrencilerine acıları hakkında neyin peygamberlik edildiğini açıkladığında, sadece bir Eski Antlaşma peygamberliğinden söz etmedi. Acıları ve sonrasında gelecek olan yücelik hakkında önceden bildirilen her şeyi açıkladı. Ancak o zaman ‘parçaların’ birbirine nasıl uyduğunu anladılar. Ancak o zaman peygamberliklerin Tanrı’nın bizlere İsa hakkında vermek istediği resmi nasıl sağladığını görebildiler.