Cennete girmek için kusursuz olmak gerekiyorsa ve kusursuz olmadığımızı itiraf ettiğimize göre ne olacak? Eski yaşamıma dönüp Tanrı önünde kabul edilebilir olmak için iyilikler yapmaya devam mı etmeliyim? Hayır, sadece bütün günahlarınızın bedelinin ödendiğini unutmayın. Tanrı’nın Yargı Günü’nde sizi sorumlu tutacağı bütün suçlardan beraat ettiniz. İşte İsa’nın bizim için yaptıkları:
“Ama siz Tanrı sayesinde Mesih İsa'dasınız. O bizim için tanrısal bilgelik, doğruluk, kutsallık ve kurtuluş oldu. Bunun için yazılmış olduğu gibi, ‘Övünen, Rab'le övünsün.’” (1. Korintliler 1:30-31)
Cennete gitmem için İsa’nın benim için yaptıklarını gördüğüm için minnettarım. Tanrı’nın kendi bilgelik, doğruluk ve kutsallığından dokunmuş paha biçilmez bir giysi hayal etmeye çalışın. Ancak Tanrı bunu dokuyabilir. Bu giysiyi ne yaptı? Bana giydirdi. İşte bu nedenle cennete gidiyorum! İsa’yı Kurtarıcınız olarak kabul ettiyseniz aynı şey sizin için de geçerlidir. Tanrı kusurlarımı cennete girişimi reddetmek için birer gerekçe olarak görüyor mu? Hayır, üzerime giydirdiği giysiye hayranlık duyuyor. Benim için yaptıklarına bakıyor ve bundan memnuniyet duyuyor. Bu bizi kutsallığa teşvik eden bir gerçektir. Bazılarının yanlış düşüncelerinin tam tersine bize hata yapma lüksü vermez. Tanrı’ya şükranla sahip olduğumuz giysiye uygun davranma isteği verir. Çok kıymetli kıyafetini eskitmek istemeyen ve onu uzun yıllar koruyan biri gibi özen ve tutkuyla bu lütuf bizim zenginliğimiz olur.
Günahlarımızın bedeli bu görkemli Kurtarıcı tarafından ödendi! Bu nedenle, gerçek bir Hıristiyan’ın evrende korkacağı hiçbir şey yoktur. Ne bugün, ne yarın, ne de bundan iki yüz yıl sonra. Suçluları bekleyen mahkumiyetten artık korkmamıza gerek yok, çünkü İsa bu mahkumiyeti bizim yerimize yüklendi:
“Böylece Mesih İsa'ya ait olanlara artık hiçbir mahkûmiyet yoktur.” (Romalılar 8:1, İncil)
İsa’ya ait misiniz? Uğruna öldüğü günahkarlardan biri olduğunuzu itiraf ettiyseniz o zaman İsa'ya aitsiniz. Ne harika bir gerçek, öyle değil mi? Mahkumiyetinizi yüklenmiş bir kurtarıcı var! Şayet O’nu Kurtarıcınız ve Rabbiniz olarak tanıyorsanız, dürüstçe şunu söyleyebilirsiniz:
“Günah beni mahkum etmeyecek! Yasa beni mahkum etmeyecek! Cehennem beni mahkum etmeyecek! Ve Tanrı beni mahkum etmeyecek. Bağışlandım! Diğer insanlardan daha iyi değilim. Sadece özgürüm!”
Bunu, duayla ilgili kısımda da anlatmıştım; dua ettiğimiz zaman yüreğimizi araştırıp alçakgönüllü bir yüreğe sahip olduğumuzdan emin olmalıyız. Rab İsa şöyle diyor, "Ey bütün yorgunlar ve yükü ağır olanlar! Bana gelin, ben size rahat veririm. Boyunduruğumu yüklenin, benden öğrenin. Çünkü ben yumuşak huylu, alçakgönüllüyüm. Böylece canlarınız rahata kavuşur. Boyunduruğumu taşımak kolay, yüküm hafiftir." (Matta 11:28-30, İncil). Özgürüz ama alçakgönüllü olmalıyız. "Tanrı kibirlilere karşıdır. Ama alçakgönüllülere lütfeder." (Yakup 4:6, İncil). "Her bakımdan alçakgönüllü, yumuşak huylu, sabırlı olun. Birbirinize sevgiyle, hoşgörüyle davranın." (Efesliler 4:2, İncil)
Dua etmek istersek duamız bütün yüreğimizden gelmeli. Bir gözümüz saatte olarak, en sevdiğimiz televizyon programının saatini gözleyerek dua etmemeliyiz. Doğruluk konusunda yüreğim ne durumda? Bugün işte doğru olmayan bir şey yaptım mı? Okulda kopya çektim mi? Karıma yalan söyledim, çocuğuma haksız yere bağırdım ve hala özür dilemedim mi? Son zamanlarda biri için dilediğim kötü bir şey gerçekleşti mi? Bu kusurlu şeylerin hiçbiri cennete girmemize engel olamaz, çünkü cenneti hak etmek için yapabileceğimiz hiçbir şey yoktur. Ancak, Tanrı’yla iyi bir paydaşlığa sahip olmak için O’nu memnun etmeyecek şeyleri O’na itiraf etmemiz gerekir.
Bu şeyler O’nunla ilişkimi tamamen koparıyor mu? Kesinlikle hayır. Çocuklarım sözümü dinlemediklerinde bu aramızdaki ilişkiyi tümüyle koparmaz. Her zaman onların babası olacağım. Bununla birlikte, itaatsizlikleri paydaşlığımızı, yakınlığımızı etkiler. İtiraf etmeleri gereken her neyse bunu itiraf ettiklerinde ilişkimiz onarılır. Tanrı’yla yürüyüşümüz de böyledir. Tanrı’nın İsa Mesih’e imanla bizlere sağladığı bu ilişki sonsuzdur. Kurtarıcımız Tanrı’ya karşı günah işlediğimizde, Tanrı’yla aramızdaki yakınlık günahımızı itiraf edene kadar hasar görür. Fakat Tanrı’yla ilişkimiz süreklidir.
Tanrı dualarımızı duyup yanıtlar mı? Evet, hem bizi işitir hem de yanıtlar. Tanrı’nın bizimle birebir ilişki içinde olan bir Tanrı olduğunu ve sizin de O’nunla dinamik bir ilişki içinde olduğunuzu unutmayın. Daha önce bildiğiniz Allah-kul ilişkisinden farklıdır.
Bu konuyla ilgili Kutsal Kitap’tan birkaç ayet:
“Doğrular yakarır, RAB duyar. Bütün sıkıntılarından kurtarır onları.” (Mezmur 34:17, Eski Antlaşma)
“Bana seslenince onu yanıtlayacağım. Sıkıntıda onun yanında olacağım. Kurtarıp yücelteceğim onu.” (Mezmur 91:15, Eski Antlaşma)
“Tanrı'nın önünde güvenimiz şu ki, O'nun isteğine uygun ne dilersek bizi işitir.” (1. Yuhanna 5:14, İncil)