Tanrı’nın Sözü’nün Onaylanması: Üçüncüsü, hem Eski hem de Yeni Antlaşma’da Tanrı’nın sözünün yok olmayacağının, Tanrı’nın Sözü’nü çağlar boyunca koruyacağının güvencesini görüyoruz. Ne var ki, bu, cennette bir kitap, tomar ya da tablet şeklinde olmayacaktır. Dünyada Tanrı’nın halkı arasında korunacaktır.
“Ses, “Duyur” diyor. “Neyi duyurayım?” diye soruyorum. “İnsan soyu ota benzer. Bütün vefası kır çiçeği gibidir. RAB'bin soluğu esince üzerlerine, Ot kurur, çiçek solar. Gerçekten de halk ottan farksızdır. Ot kurur, çiçek solar, ama Tanrımız'ın sözü sonsuza dek durur.” (Yeşaya 40: 6-8, Eski Antlaşma)
“Nitekim,"İnsan soyu ota benzer, Bütün yüceliği kır çiçeği gibidir. Ot kurur, çiçek solar. Ama Rab'bin sözü sonsuza dek kalır." İşte size müjdelenmiş olan söz budur.” (1. Petrus 1: 24-25, İncil)
İsa bu sözlerle Tevrat ve Zebur’un metinlerinin gerçekliğini ve paklığını da doğruluyor: “Onları gerçekle kutsal kıl. Senin sözün gerçektir.” (Yuhanna 17:17, İncil)
İsa Mesih’in Tanıklığı
İsa Mesih’in tanıklığı, Tanrı’nın Tevrat ve Zebur’da verdiği vahyin doğru ve bozulmamış olduğu yönündedir. Bozulmuş ve yozlaşmış insanları temizleyen bu gerçektir. Bu gerçek, Ölüdeniz Tomarları arasında bulunan Eski Antlaşma metinlerinin önemli kısımlarını kapsar. Bu tomarlar, bugün elimizde olan metinlerin büyük oranda ilk yüz yıldakiyle aynı olduğunu göstermiştir. Müslüman arkadaşlarımın, Tevrat ve/veya Zebur metinlerinin bir şekilde değiştirildiğini ve birinin bunlarda bulunan İslami öğretişleri temizlediği iddialarını dayandıracakları bir temel yoktur.
Genişletilmiş Örnek olarak Elçi Pavlus: İncil’i okuduğunuz zaman, yazarlarının öğretişlerinin kaynağı ve doğrulaması olarak düzenli olarak Tevrat ve Zebur’a başvurduklarını görürsünüz. Bunu, bir kez bile eski metinleri eleştirmeden yapıyorlar. Romalılar Kitabı’nda bulunan öğretişleri ele alalım. Elçi Pavlus Tanrı tarafından ilahi bir şekilde esinlenmiş biri olarak yazıyordu. Elçi, İncil’in bu kısmına giriş yaparken ve bitirirken ilan ettiği Müjde’nin Eski Antlaşma’dan kaynaklandığını söylüyor.
“İsa Mesih'in kulu, Tanrı'nın Müjdesi'ni yaymak üzere seçilip elçi olmaya çağrılan ben Pavlus'tan selam! Tanrı, Oğlu Rabbimiz İsa Mesih'le ilgili bu Müjde'yi peygamberleri aracılığıyla Kutsal Yazılar'da önceden vaat etti.” (Romalılar 1:1-2, İncil)
“Tanrı, duyurduğum Müjde ve İsa Mesih'le ilgili bildiri uyarınca, sonsuz çağlardan beri saklı tutulan sırrı açıklayan vahiy uyarınca sizi ruhça pekiştirecek güçtedir. O sır şimdi aydınlığa çıkarılmış ve öncesiz Tanrı'nın buyruğuna göre peygamberlerin yazıları aracılığıyla bütün ulusların iman ederek söz dinlemesi için bildirilmiştir. Bilge olan tek Tanrı'ya İsa Mesih aracılığıyla sonsuza dek yücelik olsun! Amin.” (Romalılar 16: 25-27, İncil)
Buna ek olarak, bunlar gibi önemli bildirilerin yanısıra Pavlus, yasa ve yazarların Tanrı’nın doğruluğuna, ki Müjde’nin özü budur, tanıklık ettiklerine işaret ediyor: “Ama şimdi Yasa'dan bağımsız olarak Tanrı'nın insanı nasıl aklayacağı açıklandı. Yasa ve peygamberler buna tanıklık ediyor.” (Romalılar 3: 21, İncil)
Bazıları esinlenmiş bu yazarı yasaya uymamakla suçlayabilir fakat yazdıklarıyla tam olarak bunun aksini bildiriyor: “Öyleyse biz iman aracılığıyla Kutsal Yasa'yı geçersiz mi kılıyoruz? Hayır, tam tersine, Yasa'yı doğruluyoruz.” (Romalılar 3: 31, İncil)
Elçi Pavlus İsa Mesih’in hizmeti ve bildirisinin aslında Tanrı’nın atalara verdiği vaatleri doğruladığını öğretiyor: “Çünkü diyorum ki Mesih, Tanrı'nın güvenilir olduğunu göstermek için Yahudiler'in hizmetkârı oldu. Öyle ki, atalarımıza verilen sözler doğrulansın ve öteki uluslar merhameti için Tanrı'yı yüceltsin. Yazılmış olduğu gibi: "Bunun için uluslar arasında sana şükredeceğim, Adını ilahilerle öveceğim."” (Romalılar 15: 8-9, İncil)
Kendisinin ve yeni oluşan Hıristiyan toplulukların da Eski Antlaşma yazılarına karşı sorumlu olduklarını söylüyor. Böylelikle bunların Hıristiyanlar için geçerli olduğunu ifade ediyor: “Önceden ne yazıldıysa, bize öğretmek için, sabırla ve Kutsal Yazılar'ın verdiği cesaretle umudumuz olsun diye yazıldı.” (Romalılar 15: 4, İncil)
Kişisel Olarak
Kişisel olarak bir İsa Mesih İnanlısı olarak ben Tevrat ve Zebur’u (Eski Antlaşma'yı) en az İncil kadar okurum ve bu metinlerden yararlanırım. İncil’den olduğu kadar Tevrat ve Zebur’dan da ayetler ezberlerim. İlahi olarak esinlenmiş bu metinler, Tanrı ve bizlerle ilişkisini anlatmak konusunda her zaman olduğu kadar yararlıdır. İsa Mesih’in gelişiyle gerçekleşen Eski Antlaşma öğretişlerinden farklı olarak Tevrat ve Zebur yetkili kabul edilir. Bu kısmı sona erdirirken bu konuya değineceğim ama önce şunu yapın. Bu yazıyı indirmek ya da yazdırmak istiyorsanız aşağıdaki cümleyi silin. Sadece okuyorsanız, kendinize bir iyilik yapın ve düşüncenizden uzaklaştırıp asla bir daha tekrar etmeyin.
“Tıpkı İncil’in Tevrat ve Zebur’u feshettiği gibi, Kuran da İncil’i fesheder.”
Hiçbir şey gerçekten bu kadar uzak olamaz!