Tevrat ve İncil, Tanrı’nın Hepsini Koruduğunu Söylüyor

Nuh’un üç oğlu vardı. Tufan başladığında hepsi eşleriyle birlikte gemideydiler. Tevrat ve İncil, Tanrı’nın hepsini koruduğunu söylüyor. O halde Kuran’daki ifadeye nasıl karşılık vermeliyiz? Bunun Kutsal Kitap’ın değiştiğini gösteren kanıtlardan biri olduğunu mu söylemeliyiz? Kutsal Kitap, Kuran’dan farklı bir şey söylüyor bu nedenle güvenilir değildir mi diyelim? Bu şekilde yanıt vermeden önce böyle bir tutumun Kutsal Kitap’ta gördüğümüz tutumun tam tersi olduğunu bilmelisiniz. İsa ya da elçilerden ya da İsa’ya iman eden imanlılardan hiçbiri Tevrat ya da Zebur’un metinlerini eleştirmemiştir. Ayrıca, metnin değiştirilmiş olduğu suçlamasının yeterli açıklaması yoktur.

5.300'den Fazla Yargıç

Grekçe Yeni Antlaşma’nın 5.300’den fazla elyazması ve ilk Hıristiyan alimlerin yazılarında Yeni Antlaşma’dan çok sayıda alıntı vardır. Buna ek olarak, Yeni Antlaşma’nın başka dillere çok eski çevirileri vardır. Bu Yeni Antlaşma elyazmaları ve alıntıların büyük bir kısmı Muhammed’in zamanından çok daha öncesine, İ.S. ikinci yüzyıla kadar uzanır. Muhammed’den öncesine ait bu eski elyazmaları İsa Mesih ve Hıristiyan inancı hakkında Muhammed’in zamanından sonra yazılanlarla tamamıyla aynı şeyleri öğretmektedir. Günümüzde kullandığımız Kutsal Kitap’lar sadece o eski elyazmaların çevirileridir. O halde, Kutsal Kitap’ta Muhammed’ten söz edildiğine ilişkin belgeli kanıtlar nerededir? Kutsal Kitap’ın değiştirildiği ya da bozulduğuna ilişkin kanıt nerede?

Yanıtımın amacı sadece Hıristiyanlık’ın İslam tarafından geçersiz kılındığına ilişkin iddianızı ele almaktı. Umarım yararı olmuştur. İnsanlığın günahlılığı ve İsa’nın bağışlatan ölümü ve dirilişi doktrinleri üzerinde durdum. İslam’ın, önceki peygamberleri ve onların kitaplarını doğruladığına ilişkin duyduğunuz iddianın olanaksızlığını göstermeye çalıştım. Eğer Tevrat, Zebur ve İncil’i Tanrı’nın insanlığa vahiy olarak verdiği büyük kitabın ‘bölümleri’ olarak düşünürsek, bu kitabın son ‘bölümü’ olduğunu iddia eden Kuran ilk üç ‘bölümle’ çelişmektedir.

Kuran ve Tanrı’nın daha önce insanlığa vahyettiği diğer kitaplar arasında pek az devamlılık vardır ya da hiç yoktur!

Örneğin, İncil’de Tevrat ve Zebur’dan yaklaşık 300 alıntı vardır. Yani, vahiyde devamlılık vardır. Eski ve Yeni Antlaşma vahiylerinde devamlılık vardır. Yeni Antlaşma yazarları Hıristiyan dininin kökeninin Eski Antlaşma’da olduğuna inanırlar. İbrahim’in çağrılmasından Hıristiyan kilisesinin kurulup yayılmasına kadar İncil’in yazarları tek ve birbiriyle bağlantılı bir hareket görürler. Yeni Antlaşma yazarlarından Tanrı’nın her şeyi kucaklayan tasarısının üzerindeki perdelerin kalktığını öğreniyoruz. Bu tasarı ezelden en ileri geleceğe kadar uzanıyor. İsa Mesih’in kişiliği ve egemenliğinde bu tasarı zirveye ulaşır. Muhammed’le değil, İsa Mesih’le.

Savlarım sağlamsa, öyle olduklarına inanmak için iyi nedenlerim var, o zaman İslam'ın Hıristiyanlık'ı geçersiz kıldığı iddiası gereksiz ve yanlıştır.

Gerçekten neye ihtiyacımız var?

Eğer en büyük ihtiyacımız bilgi olsaydı, Tanrı bize bir öğretmen gönderirdi. Eğer en büyük ihtiyacımız teknoloji olsaydı, Tanrı bize bir bilim adamı gönderirdi. Eğer en büyük ihtiyacımız para olsaydı, Tanrı bize bir ekonomist gönderirdi. Eğer en büyük ihtiyacımız zevk olsaydı, Tanrı bize, bizi eğlendiren birini gönderirdi. Ama en büyük ihtiyacımız bağışlanmaktı. Tanrı bu nedenle bize bir Kurtarıcı gönderdi. Adı İsa. 

İsa ve Cennet Teklifini Reddeden Varlıklı Adam adlı yazıyı okudunuz mu? Okumanızı öneririm. Ne yaparsanız yapın, lütfen İsa’ya varlıklı adam gibi karşılık vermeyin.