headerLogo2b-18pt-myriadpro

Günümüzde İslam Tek Geçerli İnanç Değil mi? Hıristiyanlık'ı Geçersiz Kılmadı mı?

İsa Mesih’in Gelişi İçin Hazırlık

48 homepage person 39 45Birinci antlaşma yetkin değildi, yani insanla Tanrı arasında ideal bir ilişkiyi sağlama konusunda başarılı değildi. Hiçbir zaman nihai antlaşma olması amaçlanmamıştı, İsa Mesih’in gelişi için hazırlıktı. Daha sonra ikinci bir antlaşmadan söz edilmesi gerçeği, birinci antlaşmanın ideal olmadığını gösterir. Aslında antlaşmanın kendisinde sorun yoktu. İncil’de okuduğumuz gibi, “İşte böyle, Yasa gerçekten kutsaldır. Buyruk da kutsal, doğru ve iyidir.” (Romalılar 7:12, İncil). Sorun, Tanrı’nın yasasının verildiği insanlardaydı. Tanrı’nın yasasına itaatsizlik suçunun günahı ve mahkumiyeti yasanın suçu değildir. Yasaya uyulsa, yasa her yerde mutluluk yaratırdı. Aşağıda Tanrı’nın yasasının çok güzel bir betimlemesini bulabilirsiniz:

“RAB'bin yasası yetkindir, cana can katar. RAB'bin buyrukları güvenilirdir. Saf adama bilgelik verir. RAB'bin kuralları doğrudur, yüreği sevindirir. RAB'bin buyrukları arıdır, gözleri aydınlatır. RAB korkusu paktır, sonsuza dek kalır. RAB'bin ilkeleri gerçek, tamamen adildir. Onlara altından, bol miktarda saf altından çok istek duyulur. Onlar baldan, süzme petek balından tatlıdır. Uyarırlar kulunu, onlara uyanların ödülü büyüktür.” (Mezmur 19: 7-11, Eski Antlaşma)

Şöyle düşünüyor olabilirsiniz:

“Evet, Yasaya uyanlar için harika bereketler ve yararlar var ama eğer yasaya uyamayacaksak Tanrı neden bize yasayı verdi?’ İyi bir soru. Birincisi, yasa, Tanrı’nın adaletini göstererek bizleri doğru olmadığımız konusunda ikna ediyor. 49 image6529 mirror identity 45Tanrı’nın bu buyrukları bir ayna işlevi görmektedir. Tanrı’nın buyruklarında, gerçek doğruluktan ne kadar uzak olduğumuzu görüyoruz. Bunu fark etmemizin üzerimizde nasıl bir etkisi olmalı? Bizlere doğruluğun- Tanrı huzurunda doğru bir duruşa sahip olmanın- başka bir şekilde bulunması gerektiğini hatırlatmalıdır. İncil’de Tanrı’nın bize yasayı vermekteki nihai amacını okuyoruz:

“Çünkü yaşam sağlayabilen bir yasa verilseydi, elbette insanlar yasayla aklanırdı. Oysa İsa Mesih'e olan imana dayanan vaat iman edenlere verilsin diye, Kutsal Yazı bütün dünyayı günahın tutsağı ilan ediyor. Bu iman gelmeden önce Yasa altında hapsedilmiştik, gelecek iman açıklanıncaya dek Yasa'nın tutuklusuyduk. Yani imanla aklanalım diye Mesih'in gelişine dek Yasa eğitmenimiz oldu.” (Galatyalılar 3: 21-24, İncil)

Bizlere İsa Mesih’i Tanıtmak Üzere Tasarlanmıştır!

Yasa, bizlere İsa Mesih’i tanıtmak üzere tasarlanmıştır. Yasa insanlara, günahlarını ve tehlikeyi gösterdi ve böylece onları Kurtarıcıları İsa Mesih’e yöneltti. Yasa onları mahkum etti ve nihai olarak bu dünyaya geldiğinde Kurtarıcıları aracılığıyla gelecek bağışlamayı almaları için hazırladı. O gelene kadar, Tanrı Yahudiler’in törenlerle sundukları sunuları kabul etti çünkü bunlar İsa Mesih’in insanların yerine kurban olmasının simgesiydi. Tevrat ve Zebur’da okuduğumuz sunular, İsa Mesih’in o zaman gelecekte olan kurbanına bağlıydı. Yani, Eski Antlaşma’da bile insanlar ancak Mesih’in kurbanı temelinde bağışlanıyordu, bu sunu henüz sunulmamış olsa bile. Kendilerini bağışlaması için Tanrı’ya güvendiklerinde Tanrı onları İsa Mesih’in nihai olarak onların günahları uğruna ölmesine dayanarak bağışladı. Tanrı Tevrat ve Zebur’daki imanlılara bağışlama ve kurtuluşu ancak ve ancak İsa Mesih’in kurbanına dayanarak verdi. İncil’in yazarları bu nedenle Eski Antlaşma sunularından Mesih’in habercisi ya da sembolü olarak söz ettiler. Bu kurbanlar, İsa Mesih aracılığıyla gerçekleşecek daha büyük gerçekliğe işaret ediyorlardı. 

Tanrı Sizinle Önce Aden Bahçesi’nde Karşılaşacak

Yasaya ‘öğretmen’ denmesi Tanrı’nın yasayı kullanmasının geçici olduğunu gösteriyor. Çocukların her zaman öğretmenlerinin olması gerekmez. Belli bir yaşa gelene kadar eğitim alırlar. Sonra, belli bir yaşa geldiklerinde, yaşamlarını kendi başlarına yaşamak için gerekenleri öğrenmişlerdir. Tanrı’nın bizlere Kurbanımız olan Olan’ı açıklamak için tarih boyunca ne kadar süre beklemeyi seçtiğini daha iyi anlamak için Kurbanın Üzerindeki Sır Perdelerinin Kaldırılması adlı online yazıyı okumanızı isterim. Bu makalede Kurban konusunda Kutsal Kitap’ı izleyen bir çalışmayı takip edeceksiniz. Tanrı’nın yüreğinde olan bu konu hakkında öğrendikleriniz tarih içinde ilerledikçe artacaktır. 50 image7498 look up face wonder god 45Tanrı sizinle önce Aden Bahçesi’nde karşılaşacak çünkü Tanrı insana kurban hakkında bir şeyler öğretmeye ilk olarak burada başlamıştı. Yanlış olandan doğru olana el yordamıyla ulaşamazsınız. Kutsal Kitap Tanrı tarafından esinlenmiş ve tamamıyla gerçek olan ilahi bir kitaptır. Bununla birlikte, bizlere verdiği vahiy giderek ilerleyen, zaman geçtikçe üzerindeki sır perdelerinin kalktığı bir vahiydir. Aynı ilahi ışık bütün sayfalarında parlar fakat vahyin üstü açıldıkça ışık derecesi artar. Bir gün içinde şafaktaki karanlığın gün ortasındaki aydınlığa dönüşmesini düşünün.

Bu çalışmada Tevrat’ın ilk kitabında ya da Kutsal Yazılar’ın diğer baş kısımlarında bulunan gerçek ya da öğretişlerin, Kutsal Kitap’ın ileriki bölümlerinde de tekrarlandığını ve geliştirildiğini görürsünüz. Her kitap, her sahne, her yüzyıl aynı şekilde ilerliyor. Arka arkaya gelen anlatımlar açıklanan gelişimin yeni bir unsurunu ortaya çıkartıyor. Bir konudan ilk kez söz edilmesi, o konuyla ilgili bir dizi vahyin ilk zinciri olması pek muhtemel değildir. Vahyin her aşamasında karşımıza çıkan insanlar da esin alarak yazdıklarının ilahi vahyin ilerleyen gelişimine katkıda bulunduklarından habersizdir. Bu gerçekten de büyüleyici ve doğaüstü bir şeydir!