Kuran ve Tanrı’nın insanlığa Tevrat, Zebur ve İncil’de verdiği vahiy arasında temel bir fark vardır. Tıpkı İncil’in de Tevrat ve Zebur’u geçersiz kıldığı gibi, Kuran’ın da İncil’i geçersiz kıldığını duymuş olabilirsiniz. Dediğim gibi hiçbir şey gerçekten bu kadar uzak olamaz! İsa’ya inananlar Yahudi Kutsal Yazıları’nın yetkisinin devam ettiğine inanırlar. Bu, Eski Antlaşma ve Yeni Antlaşma’nın istisnai organik birliği sayesindedir. Yanıtımın sonunda buna tekrar bakacağız ama şunu unutmayın: Aksine iddialara karşın Musa’dan İsa’nın zamanına kadar olan dönemde Tanrı’nın ağzından çıkıp da İslam tarafından geçersiz kılınan tek bir sözcük bile yoktur. Tanrı, bu Kutsal Yazıları hala dünyadaki milyonlarca insanın hayatında kullanmaktadır. Tanrı’nın Tevrat, Zebur ve İncil’de söylediği sözler her zaman olduğu kadar geçerli, etkin, değişmemiş ve yaşam değiştiricidir!
İbrahim Gibi
Bir sonraki konunun sizin özellikle ilginizi çekmesi gerekir ki, bunun iki nedeni vardır. İncil’de İbrahim’in olağanüstü imanının kaydını okuyacağız. Peygamber İbrahim’le ilgili olarak bazı şeylere inandığınız için bu ayetler özellikle ilginizi çekmelidir. İlginizi çekmesinin ikinci nedeni şudur; İbrahim’in Tanrı’ya inandığı gibi Tanrı’ya inanırsanız cennete gideceğinizden emin olabilirsiniz. Bu son cümlenin altını kırmızı kalemle çizin!
İncil’de, İbrahim’le ilgili Tevrat’taki anlatımın sadece onun için yazılmadığını okuyoruz. İnsanların Tanrı tarafından nasıl doğru sayılabileceklerinin yolunu göstermek için yazılmıştır. Tanrı İbrahim’i bu şekilde doğru saymış ve ona doğru bir insan olarak davranmışsa aynı temelde herkes için aynı şey geçerli olabilir. Tanrı’nın insanları aklamak ve insanları cennete hazırlamak için tek bir yolu vardır. Cennete girmek için gereken doğruluk derecesini elde etmenin yolu nedir? Tek yapmamız gereken Tanrı’nın İbrahim’i nasıl doğru yaptığına bakmaktır. Tevrat’ta bulunan İbrahim’le ilgili bu anlatımın sadece tarihsel bir olgu olarak yazılmış olmamasına sevinmeliyiz. Tanrı’nın imanla aklanma yöntemi konusunda, bütün zamanlar için geçerli olmak üzere verilmiş bir örnektir.
“Aklanmanın” ne anlama geldiği hakkında daha fazla okumak için lütfen Katolik İnancı Gerçek Hıristiyanlık’ı Temsil Ediyor mu? dizisindeki ikinci yazıyı okuyun. Yazının başlığı şöyle, Katolik Kilisesi’nin Aklanma Konusunda Anlayışı Nedir? “O Kutsal Su Benim İçin Hiç İşe Yaradı Mı, Anne?” (Hıristiyanlık sadece Tanrı'nın gerçekten söyledikleri üzerine bina edilmiştir. Yani, Hıristiyan inancı Kutsal Kitap'a dayanır. Bu dizideki yazılar Katoliğin Tanrı'nın söylediklerinden bu kadar farklı olmasının nedenini ele alacak. Eğer Hıristiyanlık'in iddialarını araştıran bir Müslümansanız bunun farkında olmanız gerekir.)
“İbrahim umutsuz bir durumdayken birçok ulusun babası olacağına umutla iman etti. "Senin soyun böyle olacak" sözüne güveniyordu. Yüz yaşına yaklaşmışken, ölü denebilecek bedenini ve Sara'nın ölü rahmini düşündüğünde imanı zayıflamadı. İmansızlık edip Tanrı'nın vaadinden kuşkulanmadı; tersine, imanı güçlendi ve Tanrı'yı yüceltti. Tanrı'nın vaadini yerine getirecek güçte olduğuna tümüyle güvendi. Bunun için de aklanmış sayıldı. "Aklanmış sayıldı" sözü, yalnız onun için değil, aklanmış sayılacak olan bizler - Rabbimiz İsa'yı ölümden dirilten Tanrı'ya iman eden bizler - için de yazıldı. İsa suçlarımız için ölüme teslim edildi ve aklanmamız için diriltildi. Böylece imanla aklandığımıza göre, Rabbimiz İsa Mesih sayesinde Tanrı'yla barışmış oluyoruz.” (Romalılar 4:18-5:1, İncil)
Yeni Bir İcat Değildi
Tanrı’nın İncil’in bir kısmını yazması için kullandığı bu yazar diğerlerinden farklı değildi. Her biri çağrılarının- peygamberlik edilmiş Müjde’nin gerçekleştiğini ilan etmek- Eski Antlaşma peygamberlikleri ve vaatlerine bağlı olduğunu ve bu vaatlerden kaynaklandıklarını düşünüyordu. Bunu, İncil’in bir kısmındaki birkaç ayetten yapılmış alıntıyla gördük. Bu, Eski Antlaşma yasası, yazılar ve peygamberliklerden alınmış pekçok alıntıdan sadece biridir. İncil’in yazarları Hıristiyan inancını yeni bir icat olarak görmediler. Aksine, bildirilerinin geçerliliğinin tamamıyla Eski Antlaşma metinlerine bağlı olduğunu biliyorlardı.
Buraya kadar okuduklarınız sayesinde, İncil’in yazarlarıyla, Tevrat ve Zebur’u eleştiren Müslümanlar’ınkinden önemli derecede farklı olduklarını görüyor olmalısınız. Şunu tekrar etmeliyim; İslam, Kutsal Kitap’ın herhangi bir kısmını - ister Tevrat, Zebur isterse İncil olsun-aşağılayarak öğretişlerini haklı gösterme çabasıyla, Hıristiyanlık’tan çok farklıdır. (Örneğin 'İsa ölmedi!', 'İncil değiştirildi!', v.s.)