headerLogo2b-18pt-myriadpro

Günümüzde İslam Tek Geçerli İnanç Değil mi? Hıristiyanlık'ı Geçersiz Kılmadı mı?

Tanrı’nın Kutsamasını Getiremez

42 image10746 sheep lamb sacrifice slain 88 45Bu Kutsal Yazılar’dan, yasalara göre sunulan sunuların günahı bağışlatma konusunda tamamıyla yetersiz olduklarını öğreniyoruz. Tanrı sunu olarak sunulan bu hayvanları sunu olsun diye istemiyordu çünkü suçluların günah suçunu kaldıramaz ve Tanrı’nın adaletini tatmin edemezdi. Koyun ya da koçun hayatı insanınkinden daha az değerlidir. Bu hayvanlardan birinin kanının toprağa dökülmesi ya da insanın alnına sürülmesi suçlunun hayatında egemenlik süren günahın gücünü yenemez. Tanrı’nın kutsamasını getiremez. Bu sunuların en önemli yanı İsa Mesih’e işaret etmeleriydi. Gelecek olan iyi şeylerin gölgesi, işaretleriydiler. 

“Kutsal Yasa'da gelecek iyi şeylerin aslı yoktur, sadece gölgesi vardır. Bu nedenle Yasa, her yıl sürekli aynı kurbanları sunarak Tanrı'ya yaklaşanları asla yetkinliğe erdiremez. Erdirebilseydi, kurban sunmaya son verilmez miydi? Çünkü tapınanlar bir kez günahlarından arındıktan sonra artık günahlılık duygusu kalmazdı. Ancak o kurbanlar insanlara yıldan yıla günahlarını anımsatıyor. Çünkü boğalarla tekelerin kanı günahları ortadan kaldıramaz. Bunun için Mesih dünyaya gelirken şöyle diyor: "Kurban ve sunu istemedin, ama bana bir beden hazırladın."” (İbraniler 10:1-5, İncil)

Okuduğumuz gibi, İsa döneminin din bilginlerine karşı çıktı. Bunu yaptığı için bazıları İsa’yı haksız bir şekilde yasalarını yok etmeye çalışmak ve ulusun geleneklerini feshetmeye çalışmakla suçlayabilir. İsa, onlara bu amaçla gelmediğini söyledi. Yasada ve peygamberlerin yazılarında olanı gerçekleştirmeye geldi. İncil, Tevrat ve Zebur’un öğretişlerini geçersiz kılıyor mu? Hayır. Bu konuda net olmak için İsa’nın bu konudaki sözlerini tekrarlamak istiyorum:

“Kutsal Yasa'yı ya da peygamberlerin sözlerini geçersiz kılmak için geldiğimi sanmayın. Ben geçersiz kılmaya değil, tamamlamaya geldim.” (Matta 5:17, İncil)

Mesih’in Gelişiyle Tamamlanmıştır

43 image5470 cross aa 45İsa, Eski Antlaşma’da amaçlananı gerçekleştirmeye geldi. Tanrı, Mesih’in gelişiyle tamamlanacak pekçok sunu ve dinsel uygulamalar kurmuştur. Peygamberlerin yazılarında İsa’nın gelişi ve ölümüyle ilgili pekçok öngörü vardı. İsa gelip kendisini Tanrı’ya bir sunu olarak sunduğunda bunlar gerçekleşti. İsa, halka hiçbir şeyi yok etmeye gelmediği güvencesi verirken işte bu nedenle bu sözleri kullanmıştı: 

“Size doğrusunu söyleyeyim, yer ve gök ortadan kalkmadan, her şey gerçekleşmeden, Kutsal Yasa'dan ufacık bir harf ya da bir nokta bile yok olmayacak.” (Matta 5:18, İncil)

Peki, Elçi Pavlus Hıristiyanlık bildirisini paylaşmak için seyahat ederken Eski Antlaşma yasası hakkında neler söyledi?  

“Yahudiler'i kazanmak için Yahudiler'e Yahudi gibi davrandım. Kendim Kutsal Yasa'nın denetimi altında olmadığım halde, Yasa altında olanları kazanmak için onlara Yasa altındaymışım gibi davrandım. Tanrı'nın Yasası'na sahip olmayan biri değilim, Mesih'in Yasası altındayım. Buna karşın, Yasa'ya sahip olmayanları kazanmak için Yasa'ya sahip değilmişim gibi davrandım.” (1. Korintliler 9: 20-21, İncil)

Tanrı’ya Şükür

Pavlus’un kendisinin ‘yasanın denetimi altında olmadığını’ ve ‘yasaya sahip olmadığını’ söylediğine dikkat edin. Ne demek istiyor? ‘Mesih’in Yasası’ yani gelip yasayı gerçekleştirmiş olan Mesih’in ışığında anlaşılan yasanın altında olduğunu söylüyor. Kuşkusuz, bunlar bazı yasaların baştan belirlenmiş amaçlarını ya da zamanla sınırlı hükümlerini yerine getirdikleri anlamına gelir. Bu gibi yasalar ve günah için barıştırıcı sunular Mesih’in gelişiyle birlikte sona ermiştir. Eski Antlaşma’daki peygamber, gelip günahlarımızı yüklenecek olan Mesih hakkında yazmıştır. Tanrı’ya şükür, geldi ve günahlarımızı yüklendi!

44 image8263 cross 45“Acılar adamıydı, hastalığı yakından tanıdı. İnsanların yüz çevirdiği biri gibi hor görüldü. Ona değer vermedik. Aslında hastalıklarımızı o üstlendi. Acılarımızı o yüklendi. Bizse Tanrı tarafından cezalandırıldığını vurulup ezildiğini sandık. Oysa, bizim isyanlarımız yüzünden onun bedeni deşildi. Bizim suçlarımız yüzünden o eziyet çekti. Esenliğimiz için gerekli olan ceza O’na verildi. Bizler onun yaralarıyla şifa bulduk. Hepimiz koyun gibi yoldan sapmıştık. Her birimiz kendi yoluna döndü. Yine de RAB hepimizin cezasını ona [İsa’ya] yükledi.” (Yeşaya 53: 3-6, Eski Antlaşma)

Ayrıca, sünnet gibi yasalar da, İsa’nın cennete döndükten sonra kendisini izleyenler üzerine gönderdiği Kutsal Ruh’un gerçekleştirdiği yürek sünnetiyle tamamlanmıştır. Tanrı artık yasasını İsa Mesih’e gerçekten iman edenlerin yüreklerine yazmıştır.

“Kutsal Yasa'yı yerine getirirsen, sünnetin elbet yararı vardır. Ama Yasa'ya karşı gelirsen, sünnetli olmanın hiçbir anlamı kalmaz. Bu nedenle, sünnetsizler Yasa'nın buyruklarına uyarsa, sünnetli sayılmayacak mı? Sen Kutsal Yazılar'a ve sünnete sahip olduğun halde Yasa'yı çiğnersen, bedence sünnetli olmayan ama Yasa'ya uyan kişi seni yargılamayacak mı? Çünkü ne dıştan Yahudi olan gerçek Yahudi'dir, ne de görünüşte, bedensel olan sünnet gerçek sünnettir. Ancak içten Yahudi olan Yahudi'dir. Sünnet de yürekle ilgilidir; yazılı yasanın değil, Ruh'un işidir. İçten Yahudi olan kişi, insanların değil, Tanrı'nın övgüsünü kazanır.” (Romalılar 2: 25-29, İncil)

Bu ayetler, Tanrı’nın Yahudiler’i Tanrı’yı tanımayanlardan ayırma tasarısının, sadece dışsal bazı uygulamaları ve dışsal geleneklere uymaları için olmadığını kanıtlamaktadır. Tanrı’nın Yahudiler için arzusu yürekte ve yaşamda kutsal insanlar olmalarıydı.