headerLogo2b-18pt-myriadpro

İsa ve Mucizevi Belirti İsteği

16 image10997 heart love cross 45Bu gerçek sizi rahatlatıyor mu? Beni rahatlatıyor. Tanrı’nın sevgisi bizim sevgimize ya da itaatimize bağlı değil. Bizim sevgimizin çok olması O’nun sevgisini artırmıyor. Sevgimizin az olması O’nun sevgisini azaltmıyor. İyiliğimiz, sevgisini güçlendirmiyor ya da zayıflığımız, sevgisini zayıflatmıyor. Musa’nın İsrail’e sözleri, Tanrı’nın size sözleridir:

“RAB'bin sizi sevmesinin ve seçmesinin nedeni öbür halklardan daha kalabalık olduğunuzdan değil. Siz sayıca öbür halklardan azdınız. RAB size sevgisini göstermek ve atalarınıza ant içerek verdiği sözü yerine getirmek için güçlü eliyle sizi Mısır'dan çıkardı; köle olduğunuz ülkeden, Mısır Firavunu'nun elinden sizi kurtardı.”  (Yasa'nın Tekrarı 7:7-8, Eski Antlaşma)         

Başkaları sizi terk edebilir, sizi boşayabilir, görmezden gelebilir ve ele verebilir ama Tanrı sizi sever. Sürekli değişen bu dünyada bir şeye ihtiyacımız varsa, bunun güvenebileceğimiz biri olduğunu biliyoruz. Size söz verdikleri halde sözlerini tutmayan insanları saymaya iki elinizin parmakları yetmez öyle değil mi? Canımızı yakan bu tür olaylar eğer dikkat etmezsek iğneleyici kişiler olmamıza neden olabilir çünkü bu tür bir tutum aldatılan insanlarda kolayca oluşabilir. Güveninizin boşa çıktığı çok sayıda olayı düşünün. Keşke sadık olmayan bu kişiler yabancılar olsa ya da saldırıları sadece rastlantı olsa. Ama öyle değildi. Aldatanlar arkadaşlar, belki de sevdiklerinizdi. Siz de kurban oldunuz.  

Fakat, söz konusu Tanrı olduğunda, karakteri eşsizdir. Örneğin, İncil’de Tanrı için yalan söylemenin olanaksız olduğunu okuyoruz. Yalan söyleyemediği için insan için nihai olarak güvenilir olan kaynaktır. Değişmeyen karakteri bütün vaatlerinin temelidir. 17 image8129 gift 45Tanrı ne söylediyse onu yapacaktır. Tanrı’nın bereketleri, imanımızın derinliğine göre değil, lütfunun zenginliğine göre dağıtılır. Eğer Tanrı size cenneti vaat ettiyse - ki İncil’de etmiştir - o zaman bu nazik teklifi kabul edin ve cennet yolunda olduğunuzu bilin!

“Çünkü günahın ücreti ölüm, Tanrı'nın armağanı ise Rabbimiz Mesih İsa'da sonsuz yaşamdır.” (Romalılar 6:23, İncil)   

Eğer Tanrı size cenneti vaat ettiyse, o zaman bu armağan şu anda sahip olduğunuz başka her şeyden daha kesin bir şekilde size aittir. Eğer Tanrı cennete gideceğinizi söylediyse, gideceksiniz demektir. Tanrı’nın söylediği her şey, olmuş sayılabilir.

Bugün ele aldığımız ayetleri hatırlıyor musunuz? “Ferisiler gelip İsa'yla tartışmaya başladılar. O'nu denemek amacıyla gökten bir belirti göstermesini istediler. İsa içten bir ah çekerek, "Bu kuşak neden bir belirti istiyor?" dedi. "Size doğrusunu söyleyeyim, bu kuşağa hiçbir belirti gösterilmeyecek." Sonra onları orada bırakıp yine tekneye bindi ve karşı yakaya yöneldi.”  (Markos 8:11-13, İncil)

Ayetlerimizde bir yanda sinsi, kurnaz ve aldatıcı din önderleri var, diğer tarafta, beden almış Gerçek, insanların daha önce hiç görmedikleri bir yetkiyle konuşan İsa var. O, karşılarında duran, körlere görme yetisi veren, sağırların duymasını sağlayan, sakatları iyileştiren ve ölüleri diriltendi. Buna karşın, din önderleri İsa’dan ne istedi? Bunu doğru mu okudum? Kendisini Mesih olarak kanıtlaması için gökten bir belirti istediler!!! İsa, onları ilahi yaratıcılığının sergisiyle çevreledi ve her bir mucizenin altına imzasını attı. Din önderleri başka yöne bakmaya İsa’nın varlığını ve gücünü görmezden gelmeye çalıştılar. Ama nasıl olabilirdi? İsa’nın sanat galerisinin ortasındaydılar ve çevrelerindeki duvarlar İsa’nın dokunduğu ve iyileştirdiği insanların resimleriyle gözkamaştırıcıydı!!! 

18 image11266 magic miraculous sign miracle xxx 45Din önderlerinin acınaklı olan tarafı İsa’nın yeni bir mucize yapmasını istediklerini söylüyorlar. Daha fazla belirti. Kendi kendilerine şöyle düşündüler, “Lütfen şu anda kimseyi sağlığına ve iyiliğe kavuşturmasın.” Ama şöyle söylediler, “Bu sefer bize göklerden birkaç belirti ver.” Tanrı’nın birkaç altın paraya kiralayabilecekleri bir tür sihirbaz olduğunu düşünüyorlardı. Bu din önderlerinin, bir mucize daha görseler bile fikirlerini değiştirecekleri kuşkuludur.  

Hiçbiri İsa’ya inanmazdı. Henüz değil. Bazıları sonunda inanacaktı. İman etmelerini sağlayan neydi biliyor musunuz? Göklerde ilahi havai fişeklerin patlaması değil. Büyük bir hevesle istedikleri halde, İsa’nın ölümü de değil. Ölümünün, kendilerinin kazandıklarının işareti olacağını düşünüyorlardı, sonuçta tahtada “1-0” yazıyordu ve İsa ölmüştü. Din önderleri kazandı mı? Hayır, İsa kazandı. İlk olarak, İsa insanların Tanrı’yla doğru bir ilişkiye sahip olmaları ve cennette son bulacak yolculuğa başlamaları için bir fırsat yarattı. Onları ikna eden işaret neydi? Ancak İsa’nın ölümü, gömülmesi ve üçüncü gün dirilmesinden sonra şu sözleri okuyoruz: 

“Böylece Tanrı'nın sözü yayılıyor, Yeruşalim'deki öğrencilerin sayısı arttıkça artıyor, kâhinlerden birçoğu da iman çağrısına uyuyordu.” (Elçilerin İşleri 6:7, İncil)

Elçilerin İşleri adı verilen bu kitabı okumak isteyebilirsiniz. İncil’de, Yuhanna İncili’nden sonra gelen kitaptır. İsa’nın cennete dönmesinden sonra Müjde’nin nasıl yayıldığının tarihsel kaydını içerir. “İsa, ölüm acısını çektikten sonra birçok inandırıcı kanıtlarla elçilere dirilmiş olduğunu gösterdi. Kırk gün süreyle onlara görünerek Tanrı'nın Egemenliği hakkında konuştu.” (Elçilerin İşleri 1:3). Dirilmiş İsa’yla zaman geçirdikten ve İsa’nın göğe alınmasından sonra öğrenciler Müjde’yi yaymak için dağıldılar. O zaman Yeruşalim’de yaklaşık olarak sekiz bin kahin olduğu tahmin edilmektedir. Bunların kaç tanesinin İsa’ya iman ettiği kaydedilmiştir. Sadece çok sayıda kişinin iman ettiğini söylüyor. Dirilişinin mucizesi, gerçek kimliği için yeterli bir kanıttı onlar için.