headerLogo2b-18pt-myriadpro

İsa ve Mucizevi Belirti İsteği

19 image11268 wait for miracle venetian blinds peek future sharpened 45Mucizeler bizim için gizemlidir değil mi? Bilimsel olarak açıklanamaz ya da yeniden üretilemez. Mucizeleri izleriz, duyarız ya da haklarında okuruz ama anlayışımızın ötesindedirler. İşte bu nedenle, kökenleri başka bir dünyadandır. Bize cennetten gelirler. Her ne kadar gizemli olsalar da, bizi inanmaya davet ederler. İsa neden bu din önderlerinin isteği karşısında derin bir ah çekti?

“O'nu denemek amacıyla gökten bir belirti göstermesini istediler. İsa içten bir ah çekerek, "Bu kuşak neden bir belirti istiyor?" dedi.”

Burada insanlar, ilahi bir varlıkla omuz omuzaydılar ve yüreklerinden taşan tek şey sapkınlık ve inatçılık idi. Bunun asıl adı imansızlıktı.

Çok yakında bu adamlar, büyük bir kalabalık içinde durup İsa’nın çarmıha gerilmesine tanıklık edeceklerdi. Orada durup sevinecek, birbirlerini kucaklayacak ve çarmıhtakine aptalca gülümseyeceklerdi. Nasıl göklerden bir belirti istediklerini hatırlıyor musunuz? İşte tam bu sevinçlerini ortasında Tanrı onlara bu belirtiyi verdi. Birdenbire her yer karanlık oldu! Bu ayetleri daha önce okumuştuk:

“İsa'yla birlikte, biri sağında öbürü solunda olmak üzere iki haydut da çarmıha gerildi.  Oradan geçenler başlarını sallayıp İsa'ya sövüyor, "Hani sen tapınağı yıkıp üç günde yeniden kuracaktın? Haydi, kurtar kendini! Tanrı'nın Oğlu'ysan çarmıhtan in!" diyorlardı.
Başkâhinler, din bilginleri ve ileri gelenler de aynı şekilde O'nunla alay ederek, "Başkalarını kurtardı, kendini kurtaramıyor" diyorlardı. "İsrail'in Kralı imiş! Şimdi çarmıhtan aşağı insin de O'na iman edelim. Tanrı'ya güveniyordu; Tanrı O'nu seviyorsa, kurtarsın bakalım! Çünkü, 'Ben Tanrı'nın Oğlu'yum' demişti." İsa'yla birlikte çarmıha gerilen haydutlar da O'na aynı şekilde hakaret ettiler.”  (Matta 27:38-44, İncil)

20 image5327 45Fakat bu bölümün devamındaki ayetlere bakmadık: “İsa'yla birlikte çarmıha gerilen haydutlar da O'na aynı şekilde hakaret ettiler. Öğleyin on ikiden üçe kadar bütün ülkenin üzerine karanlık çöktü.”  (Matta 27:44-45, İncil)

Karanlık onlar için bir belirtiydi. Hemen ikiyle ikiyi topladılar ve ne anlama geldiğini anladılar. Bu bir yargı belirtisiydi. Birdenbire kendi hayatları için korku duymaya başladılar. Tanrı bir şekilde aslında şöyle diyordu, “Yeterince gördünüz. Oğlum* hakkında yeterince konuştunuz. Ülkenin üzerine bu karanlık, kalın bulutu getiriyorum, gün ışığını kesiyorum ve her şeyi gece yarısı karanlığıyla örtüyorum. Oğlum* günahlarınız için ölürken, bu sahnenin üzerine böyle bir perde kapanması uygun olacaktır. Bu üç saatte O’nunla Benim aramda olacaklara tanıklık etmenize izin verilmeyecektir.”  

*NOT: Mustafa Kemal ne kadar fiziksel/biyolojik babanızsa, Tanrı da İsa’nın o kadar fiziksel/biyolojik babasıdır. ‘Türklerin Babası’ unvanı farklı bir anlam taşıyor, öyle değil mi? Bu kahinlerin bir kısmının ve İsa’yı izleyenlerin tümünün yaymaya başlayacakları bildirinin, üç tanrıya inanmak, Bakire Meryem’e tapınmak veya Hristiyan inancı hakkında öğretildiğiniz pek çok başka yanlış inançla ilgisi yoktu. Bu web sitesini araştırdıkça, gerçek Hristiyanlık hakkında daha fazla öğrenme fırsatı bulacaksınız. 

Şimdi karanlıktaki kahinlere dönelim.

Bu ani karanlık kısmen, çarmıhta asılı İsa’ya kötü sözler söyleyenleri durdurmak için tasarlanmıştı. Çarmıh çevresinde söylenenleri duymak için sesi açamıyoruz ama karanlığın kalabalığı dehşete düşürdüğüne şüphe yok. 21 image8441xxx darkness long sharpened 45Yürekleri değişmediği halde, dilleri tutulmuştu. Karanlıkta öylece sessiz bir şekilde durdular ve bunun ne anlama geldiğini merak ettiler. Din önderleri şimdi ne yapıyordu? Yusuf, Levi’nin sırtını sıvazlamayı bıraktı, yüzlerindeki alay aniden kayboldu. Nahum artık kimseyi göremiyordu, yakınlardaki üç arkadaşı bile görünmüyordu. Üçü de çarmıh olduğunu düşündükleri yere bakıyorlardı. “Aman Tanrım, ne oluyor şimdi?!!!” Olan şu:

“Nitekim Mesih de bizleri Tanrı'ya ulaştırmak amacıyla doğru kişi olarak doğru olmayanlar için günah sunusu olarak ilk ve son kez öldü.”  (1. Petrus 3:18, İncil)

“Böylece Mesih İsa'ya ait olanlara artık hiçbir mahkumiyet yoktur.” (Romalılar 8:1, İncil)

“Şöyle ki Tanrı, insanların suçlarını saymayarak dünyayı Mesih'te kendisiyle barıştırdı.” (2. Korintliler 5:19, İncil)

Bu adamlar İsa’nın çarmıha gerilmesine neden olmakta oynadıkları rolün farkında değillerdi. Umarım, her bir Müjde’nin son bölümlerini, İsa’yı çarmıha götüren olayları ve bunu takip eden olayları okumak için zaman ayırırsınız. İsa’nın dirilişinden sonra öğrencilerden biri olan Petrus’un ilk vaazına kadar okuyun. Ve İncil’in gerçekliği ve güvenilirliliğini düşünmeyin. Bu web sitesinde İncil’in güvenilirliliğini destekleyen sağlam kanıtlar bulacaksınız. Zaman içinde İncil’in gerçekten de güvenebileceğiniz kitap olduğunu deneyim edeceksiniz. İşte bu vaazın bir kısmı:

“Ey İsrailliler, şu sözleri dinleyin: Bildiğiniz gibi Nasıralı İsa, Tanrı'nın, kendisi aracılığıyla aranızda yaptığı mucizeler, harikalar ve belirtilerle kimliği kanıtlanmış bir kişidir. Tanrı'nın belirlenmiş amacı ve öngörüsü uyarınca elinize teslim edilen bu adamı, yasa tanımaz kişilerin eliyle çarmıha çivileyip öldürdünüz. Tanrı ise, ölüm acılarına son vererek O'nu diriltti. Çünkü O'nun ölüme tutsak kalması olanaksızdı.” (Elçilerin İşleri 2:22-24)

Bu satırlardaki hangi ifade kendileriyle böbürlenen kahinlerin İsa’nın ölümünü tasarlayanlar olmadığını gösteriyor? Bulabiliyor musunuz? Evet, doğru, “Tanrı'nın belirlenmiş amacı ve öngörüsü uyarınca...” Çarmıh trajik bir hata değildi. Tanrı kimseyi aldatmıyordu ya da İsa’nın yerine başka birisini koymuyordu. Lütfen bu cümlenin altını kırmızı kalemle çizin. İsa’nın çarmıha gerilmesi bir tasarının parçasıydı. Hesaplanmış bir seçimdi. Yeşaya’nın peygamberliğinde bunun hakkında okuduk, İsa’nın dünyamızı ziyaret etmesinden yüzlerce yıl önce. 

“Ne var ki, RAB onun ezilmesini uygun gördü, acı çekmesini istedi. Canını suç sunusu olarak sunarsa soyundan gelenleri görecek ve günleri uzayacak. RAB'bin istemi onun aracılığıyla gerçekleşecek.  (Yeşaya 53:10, Eski Antlaşma)