headerLogo2b-18pt-myriadpro

İsa'nın Lazar'ı Ölümden Diriltmesi - 1. Bölüm

10 image11088 satan iblis sharpened 45Birincisi, İsa’nın ölümü İsa için bir yenilgi değildi, çünkü zaferli bir şekilde ölümden dirildi. İsa bu eşsiz ölümle ölüm gücünü elinde tutanı yok etti. Kim tutuyordu? İblis. ‘Günah işledin, suçlu adam, bu nedenle tıpkı benim gibi sonsuza dek Tanrı’dan ayrı kalacaksın!!” diye gürledi İblis göklerin aşağı katlarından insan ırkına bakarken. İblis’in suçlamaları aslında en büyük rakibi olan Tanrı’ya saldırıydı. İblis bizleri kusurlu ve noksan olmakla suçladığında, Tanrı’yı kusurlu bir dünya yaratmakla suçluyor. “Daha iyi bir iş çıkarmış olsaydın,” diye Tanrı’ya tıslıyor İblis, “insan böyle olmazdı. Bu durumda, milyarlarca canı benimle cehenneme gelmeleri için kandıracağım.”

İblis Kutsal Kitap’ı sizden daha iyi biliyor. İncil’de Matta 25:41’in insanlığa cehennemin aslında İblis ve cinleri için yaratıldığını söylediğini biliyordu. İncil’de bu ve başka ayetler Tanrı’nın hiç bir insanı cehenneme gönderme amacıyla yaratmadığını açıkladı. Bazı insanları kötü, bazılarını ise iyi olarak yaratmadı. Bu, Tanrı’nın doğasına aykırı olurdu ve Tanrı doğasına aykırı davranamaz.   

Tanrı’nın yaptığı en şaşırtıcı ve bizim Tanrı’nın doğasına aykırı olduğunu düşündüğümüz şey aslında öyle değildi. Bu bizi şok ediyor. Bizi şaşırtıyor ve hiç duyulmamış bir şey. Ama Tanrı bunu yine de yaptı. Tanrı, insan yapısını üzerine almayı seçti. Tanrı ölemez, bu nedenle içinde mesken kurabileceği ve içinde ölümü deneyim edebileceği bir insan bedenine büründü. Bizim ölümümüzü deneyim etmek için. Günahlarımızın cezasını çekmek için. Ayetleri tekrar okuyun ve Tanrı’yı gerçeği söylememekle suçlamamaya dikkat edin: 

“Bu çocuklar etten ve kandan oldukları için İsa, ölüm gücüne sahip olanı, yani İblis'i, ölüm aracılığıyla etkisiz kılmak üzere onlarla aynı insan yapısını aldı. Bunu, ölüm korkusu yüzünden yaşamları boyunca köle olanların hepsini özgür kılmak için yaptı.” (İbraniler 2:14-15, İncil)

“Bir dakika!” diyorsunuz, “Önce İsa şunu yaptı dediniz. Sonra Tanrı bunu yaptı dediniz. Hangisi?” Makalede daha önce paylaştığım bir şeyi tekrarlamam yararlı olacak.

İnsanın, günahsız dünyaya girmesine engel olan tek şey günahları olduğu için, insanın günahlarının bedeli ödendiği takdirde cennet erişilebilir hale gelir. Tanrı bunu yaptı- günahlarımızı ödedi! Tanrı’nın aracılığını, barıştırmasını ve cennete sonsuz yaşam olan cömert armağanını reddeden insana ne yazık!!! 

“Şöyle ki Tanrı, insanların suçlarını saymayarak dünyayı Mesih'te kendisiyle barıştırdı.” (2.Korintliler 5:19, İncil)

Tanrı neredeydi? Ayet, Tanrı’nın İsa Mesih’te olduğunu söylüyor.

11 image11091 blindfold sharpened 45Ölüm Fatihi’nin geldiğini ve İblis’in üzerimizdeki kalesini kırdığını bilmemizi istemeyen kim? Tabi ki İblis! İblis Ölüm Fatihi’nin yaptıklarından yararlanmamızı istemiyor. İyileşmemizi, değişmemizi ve Tanrı’yla birliğe ve uyum içine girmemizi istemiyor. İblis Tanrı’yla ilişkimizin düzelmesini ve bizim sonsuza dek- şimdi başlayıp cennette devam edecek şekilde- O’nunla birlikte olmamızın olanaklı hale gelmesini istemiyor. İblis insanın sonsuz kaderinin Tanrı tarafından keyfi bir şekilde belirlendiğini düşünmemizi ister. Tanrı’nın herkese karşılıksız olarak cennette sonsuz yaşam sunduğunu işitmemize engel olmak için elinden geleni yapıyor. Karşılıksız olarak, çünkü günahlarımızın cezası ödendi! İblis, kendisinin ve cinlerinin şu anda içinde bulundukları ruhsal durumda bulunmamızı arzuluyor. Nasıl bir durum? Artık Tanrı’nın gerçeği ve sevgisine karşılık veremeyecek durumda olmak. 

İblis, İsa’nın çarmıha gerilmeden önce sizin için dua ettiğini bilmenizi istemiyor. “Bunu bilmiyordum!” diyorsunuz. Evet, doğru, İblis hiçbirimizin gerçeği bilmesini istemiyor. İsa, İblis’le ilgili olarak şöyle dedi, “Yalan söylemesi doğaldır. Çünkü o yalancıdır ve yalanın babasıdır.” (Yuhanna 8:44, İncil)

Ölüm Fatihi Ölümü Fethetmeden Önceki Saatler

Tarih, İsa’nın çarmıha gerilmesini Yahudiler’in İsa’ya karşı savaşı gibi kaydediyor. Oysa öyle değildi. Tanrı’nın İblis’e karşı savaşıydı. İsa da bunu biliyordu. Savaş bitmeden önce esir alınacağını biliyordu. Günahımızı taşıyacaktı ve bu sevgi eylemi canına mal olacaktı. Pazar günü dirilişinin ilk sabah ışıklarından önce, Cuma’nın karanlığının gerçekleşeceğini biliyordu. Daha karanlık olamazdı, çünkü insanlığın günahlarının tümü üzerine yüklenecekti. Cuma’nın karanlığı ölümün karanlığıydı. 

İncil’i okuduysanız, İsa’nın çarmıha gerilmeden önce dua etmek için Getsemani Bahçesi’ne gittiğini bilirsiniz. (Bakınız Matta 26:36-56.) İsa bahçeye doğru tırmanışının son kısmında, durur ve arkadaşlarına döner. Bu, öğrencileri kendisini terk etmeden önce onları son görüşüdür. Askerler ve bir grup insan kendisini tutuklamak üzere geldiğinde ne yapacaklarını bilir. Ele verilişinin sadece birkaç dakika uzaklıkta olduğunu bilir. Fakat onları suçlamıyor. Onlara ders vermiyor. Bunu yerine, dua ediyor. Öğrencileriyle son anlarını duayla geçiriyor. Söylediği sözler cennetin kendisi kadar sonsuz.   

12 5538 pray long 45Bir an için kendinizi böyle bir durumda hayal edin. Savaşın sürdüğü ölüm tarlalarına gönderilmek üzere olan bir oğulla son saatinizi geçiriyorsunuz. Ölmekte olan eşinizin yanında sadece son birkaç dakikanız var. Pankreas kanseri nedeniyle yaşamı tükeniyor. Ya da, yaşlanmakta olan büyükannenizi son kez ziyaret etmenize izin veriliyor. Cerrahlardan oluşan ekip bunun büyük olasılıkla hiçbir zaman tam iyileşemeyeceği bir ameliyat olacağını söylüyorlar. Ne söylersiniz? Ne yaparsınız? Hangi sözleri seçersiniz?

İsa’nın duayı seçmiş olduğunu fark etmek önemli. Öğrenciler için dua ediyordu ama benim için de dua etmeyi seçti. Kutsal Yazılar’a ve bu yazılarda benim yorumlarıma inanıyorsanız, İsa’nın sizin için dua ettiğinden emin olabilirsiniz. “Yalnız onlar için değil, onların sözüyle bana iman edenler için deistekte bulunuyorum, hepsi bir olsunlar. Baba, senin bende olduğun ve benim sende olduğum gibi, onlar da bizde olsunlar.” (Yuhanna 17:20-21, İncil). İsa, Getsemani Bahçesi’nden dua ettiği kişiler uğruna hayatını feda etmek üzere ölüm tepesine gitti.