headerLogo2b-18pt-myriadpro

Genel Vahiy

13 image12180 eskimo penguin 45Hiç düşündünüz mü, neden tarihin belirli bir anında belirli bir ailede dünyaya geldiniz? Ne de olsa, 500 yıl önce de doğmuş olabilirdiniz. Ya da, doğum yeriniz Grönland veya Fiji’nin en büyük adası olan Viti Levu olabilirdi. Neden şu anda olduğunuz yerdesiniz? Kutsal Yazılar’da, Tanrı’nın hayatımızdaki her şeyi O’na yönelmemiz için düzenlediğini okuyoruz. Şu an bulunduğunuz yerdesiniz çünkü Tanrı O’na yönelmenizi ve O’nu bulmanızı istiyor. Sizinle kişisel bir ilişki arzuluyor. Cennette O’na katılma davetini duymanızı istiyor!

Tanrı’yı yakın bir şekilde tanımamıza engel olacak ciddiyette ne oldu bizlere? Tanrı’yı tanımak için yaratıldık. Yüreğimizdeki özlem, evreni ve bizim evrenin içindeki yerimizi anlamaktır.Burada sadece birkaç yıl bulunduğumuz için sonsuzluğu kesin olarak cennette geçireceğimizi bilmeyi özlemle arzuluyoruz. O halde neden Tanrı’yı bulamadık ve bunu söylerken neden O’nunla hiç bitmeyecek bir ilişkiye girmedik demek istiyorum? Günah. Nedeni günah. Günah, yolu bulamayacak kadar gözlerimizi kör etti. Buna karşın, O’nu el yordamıyla aramaya devam ediyoruz.

Bu da, dünyamızdaki din bolluğunu açıklıyor. Neden bu kadar çok din var? Bunlar insanın dinsel korkularını yatıştırmak için var. Bütün dinler insanı Tanrı’ya götürür mü? Eğer birbirleriyle çok net bir şekilde çelişiyorlarsa götüremezler. Tanrı’yla aramızdaki engeli ortadan kaldırmadıkları takdirde götüremezler. Tanrı’yla aramızdaki engel, Tanrı değil biziz. Bu ayetlerde görebileceğiniz gibi Tanrı’nın bizimle barışmasına gerek yok. “Tanrı, Mesih aracılığıyla bizi kendisiyle barıştırdı ve bize barıştırma görevini verdi. Şöyle ki Tanrı, insanların suçlarını saymayarak dünyayı Mesih'te kendisiyle barıştırdı ve barıştırma sözünü bize emanet etti.” (2.Korintliler 5:18-19). Tanrı lütfedendir, fakat bu, 14 chasm3 we cannot leap over by anything we do our natures offend god light green cross 45Tanrı’nın kendi huzurunda günaha izin vermesi anlamına gelmiyor. Buna cennet de dahildir. Günahsız, kutsal Tanrımız cennette günaha izin vermez. Bu nedenle, sorun günahkar olan siz ve benim.

SORU: Hangi dinsel inanç günahımızın neden olduğu uçurum üzerinde köprü kuran ve bunu yaparak kendisiyle ilişkimizi düzelten bir Tanrı’yı açıklıyor? Tanrı’nın tarif ettiği sorun için çareyi nerede bulabiliriz? “Bakın, RAB'bin eli kurtaramayacak kadar kısa, kulağı duyamayacak kadar sağır değildir. Ama suçlarınız sizi Tanrınız'dan ayırdı. Günahlarınızdan ötürü O'nun yüzünü göremez, sesinizi işittiremez oldunuz.” (Yeşaya 59: 1-2, Eski Antlaşma)

Katolik inancını bırakmamın ve buna bir daha dönmememin nedenlerinden biri sevdiklerimin basit bir soruya tatmin edici bir şekilde cevap verememeleriydi. Her birine şu soruyu sordum, “Öldüğünüz zaman cennete gideceğinizi biliyor musunuz?” Hiçbiri bilmiyordu. Bu nedenle, hayattaki bu nihai sorunun yanıtı için başka bir yere bakmaya karar verdim.

Bu web sitesinde okuyacak, üzerinde dua edecek ve benimseyecek çok şey var. Umudum ve duam Tanrı’nın kendisi ve bizim aramızdaki uçurum üzerinde köprü kurduğu gerçeğiyle sevinmeniz. Bu iyi haber hakkında daha önce okudunuz, “Tanrı… dünyayı Mesih'te kendisiyle barıştırdı.”

Tanrım, neden bu kadar önemsiyorsun?

Tanrı’nın yaptıklarını yapmasının nedeninin O’nu aramamız, O’na ulaşmamız ve O’nu bulmamız olması harika değil mi? “Bunu, kendisini arasınlar ve el yordamıyla da olsa bulabilsinler diye yaptı.” (Elçilerin İşleri 17:27). Bu gerçeğin arkasında, Tanrı’nın kendisini gayretle arayanları ödüllendirmesiyle ilgili harika gerçek yatıyor. Beni arayacaksınız, bütün yüreğinizle arayınca beni bulacaksınız.” (Yeremya 29:13, Eski Antlaşma). 15 image3742 seek 45Aynı gerçeğin İsa’nın sözlerinde de yankı bulduğunu görüyoruz: “Ben size şunu söyleyeyim: Dileyin, size verilecek; arayın, bulacaksınız; kapıyı çalın, size açılacaktır. Çünkü her dileyen alır, arayan bulur, kapı çalana açılır.” (Luka 11:9-10)

Tarih ve Tanrı’nın kendisini tarihte nasıl açıkladığını düşündüğümüzde, Tanrı’nın insanları kendisini aramaya yöneltmek için sık sık felaketleri kullandığını hatırlıyoruz. Bu da Tanrı’nın savaşlara, şiddete, kötülük ve korkunç doğal felaketlere neden izin verdiğini açıklıyor. Kanser, sevdiğimiz birinin ölümü, mali çöküntü ve evliliklerin ayrılıkla sonuçlanması gibi şeyleri de bir ölçüde aydınlatıyor.

Şu an bulunduğumuz yer ve büyük bir felaket arasında çok ince bir çizgi var öyle değil mi? Tek bir telefon ve hayatımız sonsuza dek değişebilir. Bazı şeyler o kadar hızlı oluyor ki -hızla giden bir araba, rastgele atılan bir mermi, ani felç, beklenmedik bir kalp krizi vs.- Bazen çizgi sanki yokmuş kadar ince. Hiçbir zaman tatmin edici bir yanıt bulamadığımız soru şu: Tanrı neden bu şeylere izin veriyor?

Tanrı ne kadar iyi?

‘İzin verme’ kelimelerini kullandığımı fark ettiniz mi? İnsanlar sık sık Tanrı’yı, aslında sadece izin verdiği şeylere neden olmakla suçlarlar. İkisi arasında büyük bir fark vardır. Örneğin, Tanrı kötülüğü yaratmıyor. Yaratamaz çünkü Tanrı iyidir. Mükemmel ve ilahi bir şekilde iyidir. Nitekim, iyilik sadece tanrılığa ait bir özelliktir. Bunu biliyor muydunuz? İsa’nın, kendisine önemli bir soruyla gelen zengin birine verdiği cevaba bakalım. Soru, hepimizin aklında olan bir soru, “Sonsuz yaşamı miras almak için ne yapmalıyım?” (Yani, cehennemde sonsuza dek Tanrı’dan ayrı kalmak yerine, cennette sonsuz yaşamı miras almak için ne yapmalıyım?)

“İsa yola çıkarken, biri koşarak yanına geldi. Önünde diz çöküp O'na, "İyi öğretmenim, sonsuz yaşama kavuşmak için ne yapmalıyım?" diye sordu. İsa, "Bana neden iyi diyorsun?" dedi. "İyi olan yalnız biri var, O da Tanrı'dır.” (Markos 10:17-18)