Elçi Petrus, geriye dönüp baktı ve Kuzu’yla ilgili sır perdelerinin eski peygamberler tarafından kaldırılan yönlerini gözden geçirdi. Sonra bir vahiy daha ekledi:
“O'nu ölümden diriltip yücelten Tanrı'ya O'nun aracılığıyla iman ediyorsunuz.”
Eski Antlaşma'da (Tevrat ve Zebur’da) Kuzu’yu örten sır perdeleri ardarda kaldırılmıştı ama hiçbir yerde Kuzu’nun ölümden dirileceği açıklanmamıştı! Kurban edilecek kuzuların ölmesi gerektiği tekrar tekrar yinelenmişti. Bunlardan birinin ölüp sonra dirileceği hiçbir zaman açıklanmadı.
Her Müjde kitabının son bölümleri İsa’nın yaklaşan ölümü ve ölüp üçüncü gün dirileceği gerçeğinden söz eder. Bu ayetleri ve bu konuyu daha fazla irdelemek isterseniz Sorular kısmında ‘Kuran’ın İsa’nın çarmıha gerilmediğine ilişkin iddiasını çürüten tek bir sağlam kanıt verebilir misiniz?’ sorunun yanıtının son sekiz sayfasını ve ‘Tanrı’yı kabul etmezsem ama inkar da etmesem ne olur?’ sorusunun son iki sayfasını okuyunuz. 332 Peygamberlik, Cırcırböceği ve İsa’ya Güvenmek aldı makalede de sizleri Tanrı’nın bereketleri beklemektedir.
İsa Mesih’in çarmıha gerildikten üç gün sonra ölümden dirilişi Hıristiyan inancının köşe taşlarından biridir. İsa’nın dirilişi konusunda yakında tarihte yaşanmış herhangi bir olaydan çok daha fazla tarihsel kanıt vardır. Hıristiyanlık’ın yaşamınız üzerinde iddiaları hakkında düşünmeye devam ederken İsa’nın dirilişi hakkında gerçekten de daha fazla okumanın yararını göreceksiniz. Bu internet sitesinde başka yazıları okurken inancımızın dedikodular, temeli olmayan fikirler ve iyi niyetli düşünceler üzerine kurulu olmadığını görüp olumlu bir şekilde şaşıracağınızdan eminim. İnancımız, destekleyen sağlam kanıtlar bulunan tarihsel olgulara dayanmaktadır.
Kuzu’nun üzerindeki sır perdelerinin kaldırılmasına dönelim. Elçi Pavlus eski peygamberler tarafından Kuzu’yla ilgili açıklanan bütün konuları gözden geçirdi ve bir vahyi daha ekledi:
“O'nu ölümden diriltip yücelten Tanrı'ya O'nun aracılığıyla iman ediyorsunuz.”
Elçi Pavlus ileri bakarken, dirilişten söz ederken yeni bir konuyu gündeme getiriyor. Umuttan söz ediyor, “…böylece imanınız ve umudunuz Tanrı'dadır.” Umut gelecekle ilgilidir. Fakat Kutsal Kitap’ta resmedildiği şekliyle umut genel olarak umut için kullandığımız anlamdan farklı bir anlam taşır. ‘Umarım yarın yağmur yağmaz çünkü yarın ofise yeni ayakkabılarımı giymek istiyorum’ deriz. Ya da, ‘Umarım yarın yağmur yağar çünkü bahçeye ektiğim tohumların suya ihtiyacı var.’ Kutsal Kitap’taki umut iyi niyetli düşüncelerden ibaret değildir. Aksine, görünmeyen ve hala gelecekte olan şeylerle ilgili sağlam bir güvencedir. Kutsal Kitap’a dayanan umut gelecekte gerçekleşecek iyi olan şeyin kesinliğidir.
İsa Mesih’i gerçekten izleyen biri şunu söyleyemez, ‘İyi olmak için elimden gelenin en iyisini yapıyorum ve bunun beni cennete göndermeye yeteceğini umut ediyorum.’ Böylesi bir karşılık bu kişinin Kutsal Kitap’ta dayanan bir umudu olmadığını gösterir. Kutsal Kitap’ta umut ancak ve ancak Tanrı’nın vaatlerine dayanır. Kutsal Yazılar’da hiçbir yerde cennet ‘arzu edilen’ ya da ‘umut edilen ancak emin olunmayan’ bir şey olarak betimlenmemiştir. Aksine, Kuzu’nun günahları ortadan kaldıran işine iman eden herkes için var olan kesin bir güvencedir. İsa Mesih, günahları ortadan kaldıran Tanrı Kuzusu’dur. Bununla birlikte, ölümü ve dirilişini inkar edenler ve Kayin gibi Tanrı’ya farklı bir şekilde yaklaşmaya çalışanlar için bunu yapamaz.
Çalışma yolumuzda şu ana kadar Kuzu hakkında açıklananlar şu anki tarihle ilgilidir. Bunlar halihazırda gerçekleşmiş olaylardır. Bunları değiştiremezsiniz. Ben de değiştiremem. Hıristiyanlık’tan üstün olduğunu iddia eden herhangi bir din de değiştiremez. Bu olaylar tarihin bir parçasıdır. Buna Kuzu’nun dirilişi de dahildir. Ne var ki, bundan sonra olacak olanın gerçekleşmesini beklememiz gerekiyor. O hala gelecektedir ama Tanrı’dan gerçekleşeceğine ilişkin güvencemiz vardır. Henüz olmayan nedir? Tanrı’nın Kuzu’yla ilgili olarak iki perdeyi daha kaldırması gerekiyor.
VIII. KUZU’NUN TAHTA GEÇMESİ
Yolculuğumuzda iki durak kaldı. Yolda, Tanrı’nın bizlere sağladığı vahiy giderek ilerleyen, giderek gelişen bir vahiy olmuştur. Vahiy perdeleri kaldırdıkça ışığın miktarı artmıştır. Çalışma yolumuzun bu noktasında dünyadan ayrılıp sonsuzluk dünyasında yolculuğumuza devam edeceğiz. İncil’deki son kitap gelecekteki olaylarla ilgilidir. Kitapta bulunan peygamberlikleri okuyanlara özel bir kutsama vaat etmesi açısından Kutsal Kitap’ın diğer bütün kitapları arasında eşsiz bir yere sahiptir.
“Bu peygamberlik sözlerini okuyana, burada yazılanları dinleyip yerine getirene ne mutlu! Çünkü beklenen zaman yakındır.” (Vahiy 1:3, İncil)
Bugün hayatınızda Tanrı’dan bir kutsamaya ihtiyaç duyuyor musunuz? Okuyacağımız ayetlere uzun uzun ve dikkatli bir şekilde bakın. Ne anlama geldiklerini hemen anlayacak mısınız? Muhtemelen hayır. Vazgeçmeden önce, okuduklarınızı aydınlatacaksa ve bunlardan bir şeyler anlamanıza yardım edecekse tekrar okumayı deneyeceğinizi Tanrı’ya söyleyin. Sizi ruhsal olarak zengin kılması için Tanrı’dan bir ilahi lokma isteyin. Başka bir şey göremeseniz de Kuzu’yu boğazlanmış gibi görmenizi umarım.