4. GERÇEK – İsa evrenin Yaratıcısı’dır. Ayetlerimizdeki dördüncü önemli gerçek İsa’nın sonsuz Tanrı Oğlu, her şeyin yaratılmamış Yaratıcısı olduğudur. İzlemeyi düşündüğünüz Kişi hakkında bilmeniz gereken gerçeklerden biri budur. “Her şey O'nun aracılığıyla var oldu, var olan hiçbir şey O'nsuz olmadı.” Bu, yaratılmış her şeyin, O’nun aracılığıyla var olduğu anlamına geliyor. Her şey varlığını O’na borçludur. Başlangıta, ‘Ol!’ diyen ve her şeyin sözüyle var olduğu Kişi sonsuz Söz’dür.
Bu gerçek, İncil’de İsa’nın gerçek kimliği ve görevinin açıklandığı başka bir yerde doğrulanıyor. “Nitekim yerde ve gökte, görünen ve görünmeyen her şey -tahtlar, egemenlikler, yönetimler, hükümranlıklar- O'nda yaratıldı. Her şey O'nun aracılığıyla ve O'nun için yaratıldı. Her şeyden önce var olan O'dur ve her şey varlığını O'nda sürdürmektedir. Bedenin, yani kilisenin başı O'dur. Her şeyde ilk yeri alsın diye başlangıç olan ve ölüler arasından ilk doğan O'dur. Çünkü Tanrı bütün doluluğunun O'nda bulunmasını uygun gördü. Mesih'in çarmıhta akıtılan kanı aracılığıyla esenliği sağlamış olarak yerdeki ve gökteki her şeyi O'nun aracılığıyla kendisiyle barıştırmaya razı oldu.” (Koloseliler 1:16-20, İncil)
Ayetlerle ilgili iki düşünce:
1) “...ölüler arasından ilk doğan O'dur” ne anlama geliyor? Ölümden ilk dirilen anlamına gelmediği belli çünkü kendisi Lazar’ı ve başkalarını ölümden dirilmişti. Eğer “İsa’nın Duyguları” adlı dizideki yazıları okumadıysanız lütfen bundan sonra onları okuyun. İsa’nın, mezarda gömülü olan Lazar’ı çağırışını okuyun. Ne oldu? Nain kentinden mezarlığa giden cenaze alayıyla ilgili olayı ve İsa’nın, kederlerini nasıl sevince ve kutlamaya dönüştürdüğünü okuyun! Hayır, İsa ölümden ilk dirilen değildi. Hayır, bu onlar arasında üstünlüğe sahip olduğu anlamına geliyor. İsa’nın Duyguları dizisinde okuyacaklarınızda görebileceğiniz gibi, İsa tarafından diriltildikten sonra yeniden öldüler. Bu, İsa için geçerli değildir. İsa Mesih tekrar ölmemek üzere dirildi! Elçi Yuhanna’nın İsa’nın dirilişinden sonra söylediklerine kulak verin, “O'nu görünce, ölü gibi ayaklarının dibine yığıldım. O ise sağ elini üzerime koyup şöyle dedi: "Korkma! İlk ve son Ben'im. Diri Olan Ben'im. Ölmüştüm, ama işte sonsuzluklar boyunca diriyim. Ölümün ve ölüler diyarının anahtarları bendedir.” (Vahiy 1:17-18, İncil)
2) Birkaç yıl önce, bir gün için bir üniversite kampüsünü ziyaret ediyordum ve kafeteryada öğlen yemeği yerken, yanımdaki öğrenciyle sohbet etmeye başladım. Konuşma ruhsal konulara geçince, hayatın anlamı hakkında İncil’den bir şey okuyup okuyamayacağımı sordum. Kabul etti, ben de şu ayeti okudum:
“Nitekim yerde ve gökte, görünen ve görünmeyen her şey -tahtlar, egemenlikler, yönetimler, hükümranlıklar- O'nda yaratıldı. Her şey O'nun aracılığıyla ve O'nun için yaratıldı.”
“Eğer neden var olduğunu merak ettiysen,” dedim, “cevabı bu ayetlerde bulacaksın.” Ayeti yeniden okuyordum dedi ki; “Ben bakabilir miyim?” İncil’i uzattım, o da okudu. Sanki öylece sayfaya bakakalmıştı. Bu nedenle, biraz sonra dedim ki, “Her şey...O'nun için yaratıldı. İsa için yaratıldığını söylüyor, değil mi?” Hala sessizce duruyordu. Sonra konuştu. “Şu an kimya laboratuarına gitmeliyim. Ama eve gideceğim. Salonda bir Kutsal Kitap var. Bugün okumalıyım.”
Kısa bir süre sohbet ettik ve yüzünde açık bir telaş olduğu halde oradan ayrıldı. Bir daha karşılaşmadık ama bir gün onu cennette göreceğimi ümit ediyorum. Benim gördüklerime göre, var oluşunun amacını anlamak, iki saatlik bir kimya dersinden daha önemliydi onun için. Daha önemli, değil mi? Hayattaki başka her şeyden daha önemli.
Kutsal Yazılar hakkında benim anlayışıma göre, sonsuzluktaki kaderimiz, bir sürü dini uygulamalar veya törenlerle ilgili olarak yaptıklarımıza değil, İsa konusunda ne yaptığımıza bağlı. “Yahya ertesi gün İsa'nın kendisine doğru geldiğini görünce şöyle dedi: “İşte, dünyanın günahını ortadan kaldıran Tanrı Kuzusu!” (Yuhanna 1:29, İncil). “Başka hiç kimsede kurtuluş yoktur. Bu göğün altında insanlara bağışlanmış, bizi kurtarabilecek başka hiçbir ad yoktur.” (Elçilerin İşleri 4:12, İncil)
Günümüzde çoğu insan İsa’nın Tanrı olduğunu iddia ettiğini anlamıyor. Büyük bir ahlak öğretmeni veya hayatları için örnek olabilecek birinden biraz daha fazlası olduğunu düşünmekten memnunlar. Dünyanın sizin yaşadığınız bölgesinde bir peygamber konumuna çıkartılabilir. Ama İsa’nın düşmanları ilahi bir varlık olduğunu iddia ettiğini anlamışlardı. Bu nedenle onu taşlayarak öldürmek istediler:
1) “İşte bu nedenle Yahudi yetkililer O'nu öldürmek için daha çok gayret ettiler. Çünkü yalnız Şabat Günü düzenini bozmakla kalmamış, Tanrı'nın kendi Babası olduğunu söyleyerek kendisini Tanrı'ya eşit kılmıştı.” (Yuhanna 5:18, İncil)
2) “Şöyle yanıt verdiler: "Seni iyi işlerden ötürü değil, küfür ettiğin için taşlıyoruz. İnsan olduğun halde Tanrı olduğunu ileri sürüyorsun." O'nu yine yakalamaya çalıştılarsa da, ellerinden sıyrılıp kurtuldu.” (Yuhanna 10:33, 39, İncil)
3) Bu nedenle onu Roma Valisi Pilatus’a getirip çarmıha gerdirdiler. “Başkahinler ve görevliler İsa'yı görünce, "Çarmıha ger, çarmıha ger!" diye bağrıştılar. Pilatus, "O'nu siz alıp çarmıha gerin!" dedi. "Ben O'nda bir suç bulamıyorum!" Yahudiler şu karşılığı verdiler: "Bizim bir yasamız var, bu yasaya göre O'nun ölmesi gerekir. Çünkü kendisinin Tanrı Oğlu olduğunu ileri sürüyor."” (Yuhanna 19:6-7, İncil)