headerLogo2b-18pt-myriadpro

İSA'NIN İKİLİ DOĞASI 3- İsa’nın İlahi Varlığı ve İnsanlığıyla İlgili Çeşitli Düşünce Ekolleri

04 image12347 praxeas priest text1 45Dinamik Monarkiyancılık, İsa’nın doğasında Tanrı olmadığı görüşüdür. Tanrı İsa’da vardı tıpkı her birimizde var olduğu gibi ama Tanrı, İsa’da özellikle güçlü bir şekilde vardı. İnsan İsa bu gücün işleyişini sadece deneyim etti o kadar ki, Logos, Mesih’in insanlığına giderek artan bir şekilde girdi ve sonunda onun tanrılaşmasıyla son buldu. (1)

İsa Tanrı’ydı çünkü Tanrı onun içinde mesken kurmuştu. Şekilci Monarkiyancılık, ki aynı zamanda, Modalizm olarak da bilinir, Tanrı’nın kendisini çeşitli zamanlar Baba olarak (başta Eski Antlaşma’da olmak üzere), başka zamanlarda Oğul olarak (özellikle İsa’ya gebe kalınmasından, göğe alınışına kadar) ve başka zamanlarda Kutsal Ruh olarak (başta İsa’nın göğe alınmasından itibaren) göstermiş olmasıdır. Şekilci Monarkiyancılık Tanrı’nın kendisini üç farklı biçimde gösterdiğini öğretir; Kutsal Kitap’ın ileri sürdüğü gibi üç Kişi’de gösterdiğini öğretmez.

İ.S. 200 yıllarında Anadolulu bir rahip olan Prakeyas bu öğretişi yaymıştır.

GERÇEK İNSANLIĞİN İNKARI 

Dosetizm

Bu Hıristiyan grup adını, ‘görünmek’ anlamına gelen Grekçe ‘dokew’ kelimesinden alır. İsa’nın insan değil, ilahi bir varlık olduğu görüşündeydiler. Sadece gerçek bir insanmış gibi ‘görünmüştü.’ Sıkıntıları ve ölümü sadece birer yanılgıdan ibaretti. İnsanlığının özü yoktu, aynı şekilde gerçek bir insan doğasına da sahip değildi. Bu öğretiş Gnostisizmin ilk dönemlere ait bir biçimiydi.

Gnostisizm

05 evil55 45Gnostisizm pek çok farklı görüşü içerir fakat gnostisizmin tüm kollarında ortak olan bazı öğretişler vardır. Platon’un maddeyi kötülük, ruhu ise iyilikle eşit gören çerçevesiyle çalışarak maddi insanın kötü olduğunu öğrettiler. Öte yandan, bazı insanların içinde ‘Nihai Ölüm’ün ilahi kıvılcımı vardı. Ama bunun farkında değillerdi. İlahi olduklarının farkına varmaları için birinin bu bilgiyi (Grekçe gnosis, buradan Gnostisizm türemiştir) kendilerine açıklamasına ihtiyaç duyuyorlardı. İsa Mesih, insanlara bu farkındalığı vermek için gelen kişi olarak tanınmıştır. Madde kötü olduğu için İsa Mesih’in fiziksel bir bedeni olamazdı; onunki ruh bedeniydi. Bu açıdan Gnostisizm, Dosetizmi örnek alır.

Apollinaryanizm

Apollinaryus, kendi adıyla anılan ilahiyat görüşünün babasıdır. Apollinaryus İsa’nın hem ilahi hem de insan olan tek bir kişi olduğuna inanıyordu. Fakat ilahi Logos’un, insan Mesih’teki akılcı ruhu (nous) harekete geçirdiğine inanıyordu. Onun Kristolojisine (Mesih bilim), göre insan bedeni ve can, ilahi Logos’a bağlanmıştı. Logos, insan benliğiyle birleşmiş Mesih’in içiydi. (3) Bu birleşme sonucunda Mesih’in iki değil, tek bir doğası vardı.

Aryancılık

06 image12350 arius text1 45Bu öğretişin kökeni Antakyalı Lusiyan’a dayandığı halde, en ünlü savunucusu ve geliştiricisi İskenderiyeli Aryus olmuştur ve ismi de buradan gelmektedir. Aryus Tanrı değişmez olduğu için Tanrı’nın özünün başka birine iletilemeyeceğini öğretti. (2) Bu varlık, Tanrı Oğlu, Tanrı sayılamazdı. İsa, Tanrı’nın ilk yarattığıydı. Buna karşılık, İsa da diğer her şeyi yarattı. Aryancıların İsa’yla ilgili en ünlü söylemleri şuydu, "Onun olmadığı bir zaman da vardı." İlahiydi ama tanrı değildi. Ancak Baba, sonsuz ve değişmezdi. Oğul, Baba’yla birlikte var olmuş, aynı şekilde ezeli ve ebedi veya O’na eşit değildi. Temelde, Oğul, yarı tanrıdır, ne Tanrı ne de insandır. Fiziksel dünya ve göksel dünya arasında bir tampon işlevi görür. Fakat tam olarak hiçbirine ait değildir.

EKSİKSİZ İNSANLIK VE TANRILIK İKRARI

Nestoryanlık

Bu görüşün başlıca savunucuları, Nestoryus ve Mopsyestiyalı Teodor’du. Teodor Mesih’in tam olarak insan ve tam olarak tanrı olduğunu ikrar etti fakat ilahi logos ve İsa’nın insanlığının, özde bir birlik olmadığını ileri sürdü. Bu ahlaki bir birlikti. Birlik, işlevseldi, ontolojik değildi. Mesih’in insanlığının tamamı, Logos’un tam tanrılığına itaat ediyordu ve böylece davranışsal bir birlik ortaya çıkıyordu.

Nestoryus da Mesih’in tamamıyla insan ve tamamıyla Tanrı olduğunu ikrar etti. Mesih’in iki doğasını da Grekçe prosopon (kişi) olarak tanımladı, bu şekilde, Mesih’i iki kişiye bölmüş oldu. İnsan olan İsa’nın eylemleri ve sıkıntılarını ilahi doğaya atfetmeyi reddetti. Mesih’in iki niteliğinin iletişimi olmadığını düşünüyordu. Mesih’in iki doğası ancak iradeyle birbirine bağlıydı.