Son Düşünceler
Bir sonraki yazıyı ‘tıklamadan’, size bir çağrım olacak. Sizi “normal kalıpların dışında” düşünmeye davet ediyorum. İsa hakkında halihazırda edinmiş olduğunuz teolojik düşünceleriniz olması doğaldır. İsa hakkında anlayışınızın “normal kalıbı”, birinin birine, onun da başka birine İsa hakkında anlattığı şu veya bundan oluşuyor. Süreç aslında bundan çok daha karmaşık ama temelde, sizin de benim de İsa hakkında eğilimimiz bu şekilde oluştu.
Örneğin, bir iş arkadaşım bir seferinde bana “İsa’ya ihtiyacın var” demişti. Ona gülmüştüm. Kabaydı biliyorum. Amacım bu değildi ama onun duygularını incittim. Neden bu kadar kabaydım? Çünkü hayatımda hiç bu kadar saçma bir şey duymamıştım. Onun için anlamlıydı ama benim için? Sadece büyük bir öğretmen olduğunu düşündüğüm birine mi ihtiyacım vardı? Mantıklı değildi.
Farkında olmasanız da İsa hakkında düşünmeden kabul ettiğiniz çok şey var. Ben farkında değildim. Eğilimleriniz dizide şu ana kadar okuduklarınızı nasıl yorumladığınızı ve bir sonraki yazıya nasıl bakacağınızı belirliyor. Olsun. Açık bir şekilde düşündüğünüz sürece sorun yok. “Normal kalıpların dışında” düşünmeye çalışın demiştim.
Modern bir Şehir için Harika bir Slogan
Avustralya’daki Melborn şehri için bir slogan aranırken, Virgil tarafından İ.Ö. 1. yüzyılda Latince olarak yazılan epik şiir Aeneid’ten bir sözü slogan olarak almaya karar verdiler. Söz şöyle Vires acquirit eundo – Büyürken güç topluyoruz.
Ne harika bir söz! Hepimiz için geçerli. Düşüncemizde dinamik olmamız gerekiyor. Bu özellikle de Tanrı konusunda doğru. Melborn şehrinin sloganı bu dizinin sloganı olmalı. Tanrı’nın bir olduğu düşüncesini kabul etsek de burada durmamalıyız. Bu gerçeğin ötesine geçmeliyiz. O'nu tanımakta ilerleyelim.
Hiçbir zaman, Tanrı’yla ilgili gerçeklerin hepsini biliyormuşum gibi davranmam. Tanrı sonsuz ise, onunla ilgili sonsuz sayıda gerçek var demektir. Sonsuz özelliği var ve ben sonsuzluğu anlayacak kapasiteye sahip olmadığımı hemen kabul ederim. Ama zaten anlamak zorunda değilim ki, bu da iyi bir haberdir. Sadece bir kısmını anlamam gerekiyor. Sadece Tanrı’nın Kutsal Yazılar’da bize açıkladıklarını bilmem gerekiyor. Buna Tanrı’nın bizlere İsa hakkında açıkladıkları da dahil.
İsa Tanrı mı? Tanrı gezegenimizi ziyaret ettiğinde büründüğü insanlığa hala sahip mi? İsa’nın ölümden dirildikten sonra sahip olduğu yüceltilmiş biçimde mi hala? Bu konularda benimle “normal kalıpların dışına çıkıp” düşünmeye davet ediyorum sizi.
REFERANSLAR
(1) Louis Berkhof, History of Christian Doctrines (Grand Rapids: Baker Book House, 1937), 78, quoted in David Bernard, Oneness and Trinity: A.D. 100-300 (St. Louis, MO: Word Aflame Press), s. 99.
(2) Gordon L. Lewis and Bruce A. Demarest, Integrative Theology (Grand Rapid: Zondervan Publishing House, 1996), s.252.
(3) Alan F. Johnson and Robert E. Weber, What Christians Believe: A Biblical & Historical Summary (Grand Rapids: Zondervan, 1993), s.130.
(4) Lewis and Demarest, s.350.
(5) Alister E. McGrath, Studies in Doctrine (Grand Rapids: Zondervan, 1987), s.54.