headerLogo2b-18pt-myriadpro

İSA'NIN İKİLİ DOĞASI 3- İsa’nın İlahi Varlığı ve İnsanlığıyla İlgili Çeşitli Düşünce Ekolleri

Ötikiyanizm

07 image12352 eutyches priest tan long text3 45Aynı zamanda Monofisizm (mono = bir; physis = doğa) olarak da bilinir, bu öğretiş, Konstantinapolis’te yaşayan Ötikes adında bir keşiş tarafından benimsenmiştir. Ötikes, Logos’un, beden almadan önce iki doğası olduğunu, beden aldıktan sonra ise, İsa’nın insan bedenine bürünen bir doğası olduğunu öğretti. Mesih’in tamamıyla Tanrı ve tamamıyla insan olduğu görüşünü korudu fakat iki doğanın birliğini açıklayarak, İsa’nın insanlığının diğer herkesin insanlığı gibi olduğunu inkar etmiş oldu. Neden? Çünkü beden alma sırasında, Logos insan doğasını içine çekti. Sonuçta iki doğa da, kendi özelliklerini korudular; yani her ikisi de kendi doğalarının (ilahi ve insani) gerçekte metafizik olarak o doğa olmasını sağlayan özellikleri korudular. Aksine, sonuçta ortaya bir tertium quid (üçüncü madde) çıktı, ki bu da, ne Logos ne de insandı, tamamıyla farklı bir şeydi. O halde, beden almayla, ilahi doğayla, insani doğa, yeni bir doğa oluşturacak biçimde birleştiler. Bu yeni doğa ‘Tanrı olmayan’ sayılamazdı çünkü Logos’un tanrılığı ikisinin birliğinde insanlığı içine aldı.

Tebrikleri hak ettiniz!

Yazının bu kısmına ulaşmayı başaranları tebrik ediyorum! Bu tarihsel fakat yanlış öğretileri içeren düşünce ekollerinin birçoğunuzun pek ilgisini çekmeyeceğini düşünüyorum. Umarım benim eleştirim için aynı şey söylenmez. Umudum ve duam, dikkatinizi ilahiyatlarında bulacağımız hatalara vermenizdir. İsa’nın kimliğini nasıl yanlış anladıklarını görüp biz de aynı hatayı yapmayalım. Bizim gibi ölümlü insanlar için sonsuz Tanrı’yı tam olarak anlamanın mümkün olmadığının da farkında olmalıyız. Kutsal Kitap Tanrı’yı tek bir Tanrı olarak sunar ama sonra üç Kişiden söz eder- Baba, Oğul ve Kutsal Ruh. Bu iki gerçeğin nasıl birbirine uyduğu, insan aklı için kavranılamazdır. Tarif edilemezi (Tanrı) tanımlamaya giriştiğimizde her zaman başarısız olacağız.

ELEŞTİRİ

Dinamik Monarkiyancılık

Dinamik Monarkiyancılık, Mesih’in insanlığının tanrılıktan ayrı olarak kişisel bir varlığı (gerçeklikte var olma durumu) benimser. Mesih’in kişiliğinin birliği temelinde bunu kabul edemeyiz. Mesih’in kişiliğinin birliği, Tanrı Oğul, İsa Mesih’in insan doğasını alması ama aynı zamanda yine de tamamıyla Tanrı olmasını tarif etmek için kullanılır.

08 image10043 alone blue zzz 45İsa’nın kişiliğiyle ilgili birlik bizlere üç önemli gerçeği anlatıyor:

1) İsa tamamıyla insani ve tamamıyla tanrısaldır.

2) Karışım, içine alma veya bu iki doğanın birleşmesi söz konusu değildir.

3) İsa sonsuza dek bir tek Kişidir. Tamamıyla Tanrı ve tamamıyla insandır.

İsa her zaman Tanrı olmuştur ama beden alma sırasında insan oldu. “İsa her zaman Tanrı mıydı? Ciddi misiniz?” diye sorabilirsiniz. Evet, İsa’nın var oluşu hakkında kendisinin neler söylediğine kulak verelim. İsa ne zaman var olmaya başladı? “Babanız İbrahim günümü göreceği için sevinçle coşmuştu. Gördü ve sevindi.” Yahudiler, "Sen daha elli yaşında bile değilsin. İbrahim'i de mi gördün?" dediler. İsa, "Size doğrusunu söyleyeyim, İbrahim doğmadan önce ben varım" dedi.” (Yuhanna 8:56-58, İncil)

Bu ayetlerde ilginizi çeken şey ne? Benim en çok ilgimi çeken son ayet. İsa, İbrahim’den, büyük biri olsa da, doğmuş olan, yaratılan bir insan olarak söz ediyor. İbrahim’in bir başlangıcı vardı. Fakat İsa kendisinden başlangıcı olmayan Yaratıcı olarak söz ediyor. İsa, Tanrı’nın kendisini Musa’ya açıkladığında kullandığı adı kullanıyor. Aralarında geçen konuşmaya kulak verelim:

“Musa kayınbabası Midyanlı Kâhin Yitro'nun sürüsünü güdüyordu. Sürüyü çölün batısına sürdü ve Tanrı Dağı'na, Horev'e vardı. RAB'bin meleği bir çalıdan yükselen alevlerin içinde ona göründü. Musa baktı, çalı yanıyor, ama tükenmiyor.

“Çok garip” diye düşündü, “Gidip bir bakayım, çalı neden tükenmiyor!”

RAB Tanrı Musa'nın yaklaştığını görünce, çalının içinden, “Musa, Musa!” diye seslendi. Musa, “Buyur!” diye yanıtladı.

Tanrı, “Fazla yaklaşma” dedi, “Çarıklarını çıkar. Çünkü bastığın yer kutsal topraktır. Ben babanın Tanrısı, İbrahim'in Tanrısı, İshak'ın Tanrısı ve Yakup'un Tanrısı'yım.” Musa yüzünü kapadı, çünkü Tanrı'ya bakmaya korkuyordu.

RAB, “Halkımın Mısır'da çektiği sıkıntıyı yakından gördüm” dedi, “Angaryacılar yüzünden ettikleri feryadı duydum. Acılarını biliyorum. Bu yüzden onları Mısırlılar'ın elinden kurtarmak için geldim. O ülkeden çıkarıp geniş ve verimli topraklara, süt ve bal akan ülkeye, Kenan, Hitit, Amor, Periz, Hiv ve Yevus topraklarına götüreceğim. İsrailliler'in feryadı bana erişti. Mısırlılar'ın onlara yapmakta olduğu baskıyı görüyorum. Şimdi gel, halkım İsrail'i Mısır'dan çıkarmak için seni firavuna göndereyim.”

Musa, “Ben kimim ki firavuna gidip İsrailliler'i Mısır'dan çıkarayım?” diye karşılık verdi.

Tanrı, “Kuşkun olmasın, ben seninle olacağım” dedi, “Seni benim gönderdiğimin kanıtı şu olacak: Halkı Mısır'dan çıkardığın zaman bu dağda bana tapınacaksınız.”

Musa şöyle karşılık verdi: “İsrailliler'e gidip, 'Beni size atalarınızın Tanrısı gönderdi' dersem, 'Adı nedir?' diye sorabilirler. O zaman ne diyeyim?”

Tanrı, “Ben Ben'im” dedi, “İsrailliler'e de ki, 'Beni size Ben Ben'im diyen gönderdi.' “İsrailliler'e de ki, 'Beni size atalarınızın Tanrısı, İbrahim'in Tanrısı, İshak'ın Tanrısı ve Yakup'un Tanrısı RAB gönderdi.' Sonsuza dek adım bu olacak. Kuşaklar boyunca böyle anılacağım.” (Çıkış 3:1-15, Eski Antlaşma)