Bugünkü çalışma konumuz İsa’nın gücü ve yetkisi. Kuşkusuz, İsa’nın gücü, gerçekleştirdiği her mucizede açıkça görülür. Web sitesinin bu kısmında bunları ele alıyoruz. Bu mucizelere tanık olan insanlar İsa’nın gücünün kanıtı karşısında hayrete düşüyorlar:
“Herkes Tanrı'nın büyük gücüne şaşıp kaldı.” (Luka 9:43, İncil)
Vaftizci Yahya hapse atıldığında ve başının kesilmesi tehlikesiyle karşı karşıya olduğunda, İsa’nın gerçek kimliği konusunda kuşku duymaya başladı. İsa ona şu sözleri gönderdi:
Tutukevinde bulunan Yahya, Mesih'in yaptığı işleri duyunca, O'na gönderdiği öğrencileri aracılığıyla şunu sordu: "Gelecek Olan sen misin, yoksa başkasını mı bekleyelim?" İsa onlara şöyle karşılık verdi: "Gidin, işitip gördüklerinizi Yahya'ya bildirin. Körlerin gözleri açılıyor, kötürümler yürüyor, cüzamlılar temiz kılınıyor, sağırlar işitiyor, ölüler diriliyor ve Müjde yoksullara duyuruluyor. Benden ötürü sendeleyip düşmeyene ne mutlu!" (Matta 11:2-6)
Günahkarların Kurtarıcısı
İsa, gücünün fiziksel dünyanın ötesine uzandığını açık seçik şekilde gösterdi. Gücünün ve yetkisinin günahları bağışlamanın ötesine geçtiğini göstermek için iyileştirme gücünü kullandı. İsa, öğrencilerinin bu konuda o ana kadar düşündüklerinden daha fazla düşünmelerini istiyordu. İsa ve yetmiş öğrencisinin yeniden bir araya gelmesine bakmaya devam etmeden önce, başka bir yola sapalım ve İsa’nın günahları bağışlamak için sahip olduğu güce ve yetkiye bakalım.
“Bir gün İsa öğretiyordu. Celile'nin ve Yahudiye'nin bütün köylerinden ve Yeruşalim'den gelen Ferisiler'le Kutsal Yasa öğretmenleri O'nun çevresinde oturuyorlardı. İsa, Rab'bin gücü sayesinde hastaları iyileştiriyordu. O sırada birkaç kişi, yatak üzerinde taşıdıkları felçli bir adamı evden içeri sokup İsa'nın önüne koymaya çalışıyordu. Kalabalıktan ötürü onu içeri sokacak yol bulamayınca dama çıktılar, kiremitleri kaldırıp adamı yatakla birlikte orta yere, İsa'nın önüne indirdiler. İsa onların imanını görünce, "Dostum, günahların bağışlandı" dedi.”
“Din bilginleriyle Ferisiler, "Tanrı'ya küfreden bu adam kim? Tanrı'dan başka kim günahları bağışlayabilir?" diye düşünmeye başladılar. Akıllarından geçenleri bilen İsa onlara şöyle seslendi: Aklınızdan neden böyle şeyler geçiriyorsunuz? Hangisi daha kolay, 'Günahların bağışlandı' demek mi, yoksa 'Kalk, yürü' demek mi? Ne var ki, İnsanoğlu'nun yeryüzünde günahları bağışlama yetkisine sahip olduğunu bilesiniz diye..." Sonra felçli adama, "Sana söylüyorum, kalk, yatağını toplayıp evine git!" dedi. Adam onların gözü önünde hemen ayağa kalktı, üzerinde yattığı yatağı topladı ve Tanrı'yı yücelterek evine gitti. (Luka 5:17-25, İncil)
İsa’nın bölgede olduğuna ilişkin haberler yayılmıştı. Bu haber halk arasında çeşitli tepkilere yol açtı. Tepkilerden biri İsa’nın olduğu yere yakın bir yerde yaşayan ve İsa’nın hastaları iyileştirebildiğini bilen birkaç adamın tepkisiydi. İsa’ya iyileştirmesi için getirmek istedikleri felçli bir arkadaşları vardı. Felçli adamı kaldığı yerden İsa’nın öğrettiği yere getirmek biraz zaman almış gibi görünüyor. Eve vardıklarında ev kalabalıktı. Görünüşe göre dışarıda büyük bir kalabalık da vardı.
Bu sahne neredeyse komik bir sahne olmalı. İsa’nın olayın tümünün farkında olmadığını düşünmek zordur. Ev kalabalık ve İsa öğretiyor. Eğer bu evin pencereleri olsaydı insanlar pencereleri de doldururdu. Belki de Rab, felçli adamı içeri getirmekte kararlı olan adamların dışarıda yarattığı kargaşayı görebiliyordu. Belki de evin bir penceresini, sonra diğer bütün pencereleri içeri girmek için denemişlerdi.
Zorluklara yenik düşmeyen adamlar, ‘yukarıdan aşağıya’ denemeye karar verdiler. Felçli adamı çatıya çıkardılar. Felçli adamı, ambulansların kullandığı, dikkatli bir şekilde tasarlanmış ve yapılmış sedyeler yerine, bu eğreti palet üzerinde düşünebiliyor musunuz? Adamı çatıya çıkarmaya çalışırken elleri kaymış olabilir ve zavallı adam paletin kenarından aşağı doğru tehlikeli bir şekilde sallanmış olabilir. Bizim bildiğimiz, felçli adam panik yaşamış ve yaşamın kendisi için daha güvenli olduğu evine dönmeyi istemiş olabilir. Bir kez çatıya çıktıktan sonra, bu adamların sıcak kiremitler üzerinde sedyeyi taşırken yaşadıkları zorlukları hayal edebiliyor musunuz? Çatıdan aşağıya sarkıtılması da, yine tüyleri ürperten ve, gittiğiniz lunaparktaki tehlikeli araçları basit gibi gösteren bir iniş olmuş olmalı.
Sahne, aşağıdan eğlenceli görünmüş olabilir. Ev insanlarla doluydu. Halkın dini önderlerinden çoğu oradadı. “Yeruşalim'den gelen Ferisiler'le Kutsal Yasa öğretmenleri.” Aşağıdaki metnin gösterdiği gibi İsa onlar için büyük bir tehdit haline geliyordu:
“Halk O'nun öğretişine şaşıp kaldı. Çünkü onlara din bilginleri gibi değil, yetkili biri gibi öğretiyordu.” (Markos 1:22, İncil)
“Herkes şaşıp kaldı. Birbirlerine, "Bu nasıl şey?" diye sormaya başladılar. "Yepyeni bir öğreti! Kötü ruhlara bile yetkiyle buyruk veriyor, onlar da sözünü dinliyor."” (Markos 1:27, İncil)