headerLogo2b-18pt-myriadpro

İsa ve Adlarının Cennette Yazılmış Olmasından Ötürü Duyduğu Sevinç

25 image10997 heart love cross sharper 45İkincisi, şu soru var: ‘İsa bu adamın günahlarını nasıl bağışlar, İsa’nın önüne kadar bu adamı indiren adamların imanına dayanarak mı?’ ‘Günahların bağışlanması, bireysel tövbe ve imana dayanmıyor mu?’ Bu sorunun yanıtı, bağışlamanın nihai kaynağı ve temelinden yatar: Rab İsa Mesih’in karakteri ve yaptıkları.

I.  O önce bizi sevdiği için biz O’nu seviyoruz. “Bizse seviyoruz, çünkü önce O bizi sevdi.” (1.Yuhanna 4:19, İncil) 

II.  Bir seferinde bir kadının hayatındaki gibi, yüreklerimizi açtığı için O’na iman ediyoruz. Bu kadın elçilerden birinin vaazları aracılığıyla İsa’yla ilgili Müjde’yi gerçekten işitebilsin ve kabul edebilsin diye böyle oldu. “Bizi dinleyenler arasında Tiyatira Kenti'nden Lidya adında bir kadın vardı. Mor kumaş ticareti yapan Lidya, Tanrı'ya tapan biriydi. Pavlus'un söylediklerine kulak vermesi için Rab onun yüreğini açtı.” (Elçilerin İşleri 16:14, İncil)

III.  İman Tanrı’nın armağanıdır. “İman yoluyla, lütufla kurtuldunuz. Bu sizin başarınız değil, Tanrı'nın armağanıdır. Kimsenin övünmemesi için iyi işlerin ödülü değildir.  (Efesliler 2:8-9, İncil) 

Lütfen aşağıdaki birkaç cümlenin altını kırmızıyla çizin. Cennete gidip gitmeyeceğinizi etkiledikleri için bunlara numara vereyim: 

1)  Tanrı’nın lütfu insanın eylemleriyle harekete geçmez ya da başlatılmaz. 
2)  Tanrı’nın merhametiyle harekete geçer. Bu kalabalık eve uzun uzun bakın.
3)  Tanrı’nın bize olan armağanı, insanın değerli eylemlerinin sonucu değil, Tanrı’nın iyiliğinin sonucudur.
4)  Tanrı bizim yaptığımıza bakıp karşılık vermez. 
5)  Tanrı’nın bize karşı iyiliği İsa’nın günahlarımız için yüklendiği çarmıhla vurgulanmıştır. Kutsal Yazılar’ın bu bölümünde Tanrı’nın bereketinin imanla geldiği söyleniyor. Burada söz konusu iman bu dört adamın imanıdır. Sedyedeki adamın imanı değil.

26 image10324 think face 45Ferisiler sizin yanıt aradığınız sorunun yanıtını almak istiyorlar:

“Ancak Tanrı günahları bağışlayabilirken İsa nasıl bir insanın günahlarını bağışlamaya cesaret eder?”

Bu sorunun yanıtı çok basittir: İsa adamın günahlarını bağışlayabilir çünkü Tanrı'dır. Tanrı mı?!!!! Bunu söylerken ses tonunuzu duyamıyorum. Bunu alçakgönüllülükle dolu öğretilebilir bir yürekleme söylediniz? Yoksa, kibirli, kendi doğruluklarına güvenen din önderleri gibi mi söylediniz- bu durumda vurgu, daha fazla soru sormak ya da öğrenmek istemeyen dört ünlem işareti üzerindedir. Kaygılanmayın, her durumda İsa size karşısındaki bu sakat adama karşılık verdiğinden daha az bir merhametle karşılık vermeyecektir. Karşısında oturan ve içlerinde sakat olan ve acıyan din önderlerine karşı göstereceği merhametten daha azını göstermeyecektir. İsa, karşısındaki kalabalığın çoğunluğunun dindar ve İsa karşıtı ve bağnaz insanlardan oluştuğunu görünce kalkıp gitti mi? Yoksa, odayı istisnasız herkese karşı merhamet dolu gözlerle mi süzdü? Onların arasında olmaktan ötürü sevinçliydi. Sizin Kurtarıcınız olmak da O’nu sevindirecektir.

Size bir soru sorayım. Tanrı her şeyi yapabilir mi? Gerçekten büyük mü? İstese, insan bedenini giyinip dünyayı ziyaret edebilir mi? Karınca topluluğuna gerçekten nasıl birisi olduğumu anlatmak için karınca doğasına bürünemezdim. Peki Tanrı insanlığı giyinebilir miydi? Evet ve öyle yaptı. Tanrı ölemez ama üzerine aldığı beden ölebilirdi. Mantık, Ferisiler’i ve yasa öğretmenlerini, Mesih’in tanrılığının, felçli adamı taşıyan adamlar kadar kesin olduğu gerçeğine götürdü. Bu mantıklı sonucu kabul ettiler mi? Hayır, mantığın hükmettiğiyle işleri olamazdı.

İsa, zaten felçli adamı iyileştirmeye niyetliydi ama bu iyileştirme sadece bir mucize değil, aynı zamanda bir öğretiş aracı olacaktı. Felçlinin arzusu neredeyse gerçekleşecekti ama bu şifa İsa’nın günahları bağışlama gücü olduğunu kanıtlayacaktı. İsa basit bir soru sordu:  

27 image11077 cool text sharpened 45“Hangisi daha kolay, 'Günahların bağışlandı' demek mi, yoksa 'Kalk, yürü' demek mi? (Luka 5:23, İncil)

‘Günahların bağışlandı’ demek, ‘Kalk, yürü’ demekten daha kolay. Neden böyle? Çünkü günahların bağışlanmasının görülebilir bir işareti yoktur, biri günahlarınızın bağışlandığını söylese bile. İnsan bunu kanıtlamak zorunda kalmadan rahatlıkla söyleyebilir. Fakat felçli bir adama yürümesini buyurmak daha zordur. Bu, ya görülecek şekilde olur ya da olmaz, iyileştirme gücüne sahip olup olmadığınıza bağlı olarak. Felçli bir adama yürümesini buyurmak bunu gerektirir. Böylece İsa durumunu hem günahları bağışlama gücüne hem de felçli adamı yürütebilme gücüne sahip olduğunu gösterecek şekilde kurmuştu. Rabbimiz’in mucizesi sadece bir alanda değil, iki alanda da gücü olduğunu kanıtlar. Yani, ‘bir taşla iki kuş vuruyor.’

Soruyu sorduktan sonra İsa sakat adama kalkmasını, sedyesini toplayıp evine gitmesini söyledi. Adam hemen bunu yaptı. O anı bir hayal edin! Gülümseyerek hayal eden. Birkaç saniye önce kendisini evinden buraya taşımış olan döşeğini kolunun altına alıp eve taşıyacaktı. Bu döşek ona ne kadar da tatlı bir yük olarak gelmiştir. Eve götürüp başkalarına göstermek için duvara asmış olabilir mi? Yoksa evin dışında çöpe mi attı? Bilmiyoruz. Tek bildiğimiz o yerden Tanrı’yı yücelterek ayrıldığıdır. Ferisiler ve yasa öğretmenleri dışında herkes Tanrı’yı yüceltti.