headerLogo2b-18pt-myriadpro

Katolik Kilisesi’nin Aklanma Konusunda Anlayışı Nedir? “O Kutsal Su Benim İçin Hiç İşe Yaradı mı, Anne?”

37 image11389 different arrows jesus zzz 45Katolik Kilisesi farklı bir İsa mı sunuyor? Farklı bir bildiri mi sunuyor? Evet, oldukça farklı. Konuşma fırsatı olsa Eyüp’e ne söylerdi duydunuz. Anneme ve büyükanneme aynı şeyi söyledi. Teyzelerime, amcalarıma, kuzenlerime, hepimize aynı şeyi söyledi. Bu din sisteminde birşeylerin yanlış olduğunu anladığım için Katolik Kilisesi beni kısa bir sürede kaybetti. Ne var ki, ne olduğunu tam olarak ifade edemeyecek kadar gençtim. Bu son ayetlerde sahte öğretmenlerin farklı bir İsa’yı vaaz ettiklerini okuyoruz. Hıristiyan gibi görünüyorlar. Hıristiyan gibi konuşuyorlar. Korint kentinde yaşayan İsa’ya iman eden birçok kişi, kulağa Hıristiyanmış gibi gelen herhangi bir şeye karşı o kadar hoşgörülüydü ki söylenenlerin içeriğindeki değişikliği fark etmediler.

İsa kimdir?

Günümüzün en önemli sorularından biri büyük olasılıkla “İsa kimdir?” sorusudur. Birçok kişi İsa’ya inandığını söylüyor. Siz de bunlardan biri olabilirsiniz. Fakat soru şu, “Hangi İsa? Hangisi?” Tanrı İncil’de en azından bir tane daha başka bir İsa olduğunu söylüyor. Daha şimdi O’nun hakkında okuduk. “Ne var ki, yılanın Havva'yı kurnazlığıyla aldatması gibi, düşüncelerinizin Mesih'e olan içten ve pak adanmışlıktan saptırılmasından korkuyorum. Çünkü size gelen ve bizim tanıttığımızdan değişik bir İsa'yı tanıtanları pekâlâ hoş görüyorsunuz."

İncil’deki İsa’dan farklı bir İsa sunanların lanetlendiğini Kutsal Yazılar’da nerede okuyoruz? İşte burada: 

“Daha önce söylediğimizi şimdi yine söylüyorum: Bir kimse size kabul ettiğinize ters düşen bir müjde bildirirse, ona lanet olsun!” (Galatyalılar 1:9, İncil)

Katolik Kilisesi’nin öğretişleri Tanrı’nın lütfunu geçersiz kılıyor çünkü eğer övgüye değer doğruluk Katolik Kilisesi’nin rahipleri ve papaları tarafından öngörülen uygulamalarla kazanılabilirse, İsa boşuna ölmüştür. Tanrı’nın herhangi bir şeyi boşuna yaptığını düşünebilir miyiz? Annem ve babamın eskiden yaşadığı yerde gölün bir kısmının üzerini kaplayan ince buzdaki geniş çatlak üzerinde aşağı yukarı zıplamayı tercih ederim. Tanrı hiçbir şeyi boşuna yapmaz! Ne büyük hakaret! “Tanrı'nın lütfunu geçersiz saymış değilim. Çünkü aklanma Yasa aracılığıyla sağlanabilseydi, o zaman Mesih boş yere ölmüş olurdu.” (Galatyalılar 2:21, İncil)

38 image4636xx 45İnsanlar dinsel uygulamalar veya ahlaki yasalara uyarak Tanrı önünde aklanabilseydi o zaman kimin İsa’ya ihtiyacı olurdu? İnsan kendi ahlakını, iyi eylemlerini, dürüstlüğünü veya dinsel uygulamalarını ne kadar yerine getirdiğine bağlı olarak aklanabiliyorsa Kurtarıcı’ya ihtiyacı yok demektir. Kendisini kurtarabilir. Farklı inançlardan pek çok insan bu şekilde inanıyor. Derin bir suçluluk duygusuna sahip değiller. Kendi dürüstlük ve doğruluklarına güveniyorlar. Kendi doğruluklarından ötürü duydukları güvenle Tanrı’nın lütuf bildirisini reddediyorlar. Tanrı’nın lütuf armağanını reddediyorlar.     

“İman yoluyla, lütufla kurtuldunuz. Bu sizin başarınız değil, Tanrı'nın armağanıdır. Kimsenin övünmemesi için iyi işlerin ödülü değildir.” (Efesliler 2:8-9, İncil)

Peki ya Katoliklik, Tanrı’dan mı? İncil’in İsa’yla ilgili bildirisini bu kadar çarpıtırsa nasıl Tanrı’dan olabilir? Ezo Gelin çorbasıyla ilgili yaptığım benzetmeyi hatırlıyor musunuz? Henüz okumadıysanız lütfen şimdi okuyun:

Ezo Gelin Çorbası

Bu dizideki yazıları okuyan pek çok kişinin Ezo Gelin çorbası içtiğini tahmin edebiliyorum. Eğer Türkseniz, ya kendiniz yapıp içmişsinizdir ya da eşinizin veya annenizin yaptığı çorbayı içmişsinizdir. Uzun süre Türkiye’de yaşamış bir yabancıysanız bu çorbaya sık sık lokantaların menüsünde rastlamışsınızdır. Türk komşularınızın misafirperverliğini mutlaka tatmışsınızdır. Tabii evlerinde size sundukları Ezo Gelin çorbasını da keyifle içtiğinizi varsayıyorum. 

39 ezo gelin7 temp5 45Ezo Gelin çorbasının bu dizinin konusuyla ne ilgisi var? Katolikliğin öğretişlerinin Kutsal Kitap’ın öğretişlerini temsil edip etmediğini anlamaya çalışıyoruz. Farklı bir şekilde düşünmeye çalışalım. Ezo Gelin çorbasının malzemelerinin neler olduğunu bilirsiniz. Kırmızı mercimek, pirinç veya bulgur, domates salçası, sarmısak, kuru nane vs. Ezo Gelin çorbası yapılırken genelde katılmayan bir malzeme katmak istersek sorun olmayabilir. Tabi bu malzemenin ne olduğunu bağlı, yani çorbanın tadını nasıl değiştirdiğine... Peki ya sürekli olarak Ezo Gelin çorbasının tarifine yabancı malzemeler eklemeye devam edersek? Fasulye, ince ince kıyılmış kereviz, rendelenmiş peynir, dereotu ve ayva? Yüzyıllar boyunca farklı malzemeler eklemeye devam ettiğimizi düşünün. Sadece bununla da kalmıyor, malzemelerin bazıları, asıl malzemelerle olumsuz bir tepkimeye giriyor. Diyelim ki, örneğin kekik ve yoğurdun tatları, kuru nanenin tadını öyle bir şekilde bastırıyor ki artık Ezo Gelin çorbasının bu kendine özgü malzemesinin tadını alamıyorsunuz.

Soru: Bu yeni karışıma Ezo Gelin çorbası diyebilir misiniz? Bir zamanlar Ezo Gelin çorbası olabilirdi fakat artık bu isim verilemez. Çorba diyebilirsiniz ve istediğiniz adı verebilirsiniz. Fakat artık Ezo Gelin çorbası diyemezsiniz. 

Bazıları şöyle diyebilir, “Ne yapayım benim Ezo Gelin çorbam böyle.” Evet, gerçekten de çorbanıza istediğiniz adı verebilirsiniz fakat ev hanımlarını, restoran sahiplerini ve gerçek Ezo Gelin çorbasının nasıl olduğunu bilenleri kandıramazsınız. 

Bu dizide yapmak istediğim Katolik Kilisesi’nin ‘malzemeleriyle, Kutsal Kitap’ın ‘malzemelerini’ karşılaştırmak. Fikir birliğindeler mi? Yoksa geçen 1.500 yıl içinde Katolik Kilisesi’nin Kutsal Kitap’a yabancı olan çok sayıda ‘malzeme’ eklediği ve artık Katolik Kilisesi’ne Hıristiyan denemeyeceği sonucuna mı varacağız?