Her ikisi de Tanrı’ya götüremez!
Bu dizide göreceğiniz gibi Kutsal Kitap’a bağlı imanla Katolik imanı arasında büyük bir çelişki vardır. Fark o kadar büyüktür ki, bir inanç sisteminin Hıristiyan olduğu söylenirse diğerinin olmadığı söylenmek zorundadır. Her ikisi de Tanrı’ya götüremez. Tüm dinlerin Tanrı’ya götürdüğüne ilişkin bir ifade anlamlı değildir. Bu kadar farklıyken nasıl olur da bütün dinler Tanrı’ya götürebilir? Başka konularda böyle bir mantığı hoş görmüyoruz. Tüm yollar Londra’ya götürüyormuş gibi, ya da tüm gemiler Avustralya’ya gidiyormuş gibi davranmıyoruz. Tüm uçakların Paris’e gittiğine de inanmıyoruz. Böyle olmadığını biliyoruz. Farklı uçuşlar farklı yerlere götürüyor. Bu ahmakça bir yanıt değil, dürüst bir sonuçtur. Tıpkı tüm uçakların Paris’e gitmediği gibi her yol da Tanrı’ya götürmez.
Tanrı’nın onayladığı ruhsal önderler
İsa’ya iman eden kişilerin bir araya gelmesine tanık oldunuz mu hiç? İmanlarında büyümelerinin bir yolu gerçek imanlılardan oluşan bir topluluğun bir parçası olmaktır. Burada yerel Hıristiyan kiliselerinin önderlik gözetimi altında kendilerine Kutsal Yazılar öğretilir. Birinci yüzyılda yeni oluşan kiliseler için herhangi bir önderlik biçimi yeterli değildi, böylece Tanrı İncil’de birkaç bölümü onayladığı önderlik biçimini anlatmaya ayırdı. Tanrı, ruhsal önderlerin nitelikleri ve görevleri hakkında da bazı talimatlar verdi. Tanrı’nın kilise önderinde gerekli gördüğü koşullardan biri sizi şaşırtabilir. Kilise önderleri için Kutsal Yazılar’a göre koşulları tanımlayan bölümlerden birinde yer alan bir ayet şöyle diyor:
“Ancak gözetmen ayıplanacak bir yanı olmayan, tek karılı, ölçülü, sağduyulu, saygın, konuksever, öğretmeye yetenekli biri olmalı.” (1.Timoteos 3:2)
Tanrı, İsa’ya iman edenlerin yerel olarak bir araya gelmelerine ilişkin son derece derin ruhsal ilkeler belirlemiştir. Bunlar zamana bağlı olmayan ilkelerdir. Hıristiyanlar’ın nasıl bir araya gelmesi gerektiği konusunda bu ilahi rehberliği okuduğunuzda Tanrı’nın ayrı bir rahiplik sınıfı oluşturmadığını görüyorsunuz. Tanrı, efendiliğin olduğu, hiyerarşik bir yönetim yapısını yasaklıyor. Bu sizi şaşırtabilir fakat İncil Tanrı’nın kilise önderliği tasarısıyla ilgili olarak yeterli örnekler veriyor. Tanrı, imanlılardan oluşan yerel topluluğun liderliği için kimin uygun olduğunu ve kimin uygun olmadığını belirlemiştir. Tanrı bu talimatlarda halkına önderlik edeceklerin evli olması gerektiğini belirtmiştir.
“Evini iyi yönetmeli, çocuklarına söz dinletmeli, her yönden saygılı olmalarını sağlamalı. Kendi evini yönetmesini bilmeyen, Tanrı'nın topluluğunu nasıl kayırabilir?” (1.Timoteos 3:4-5)
Kilise önderinin aile yaşamının önemi, kilise önderi için verilen nitelikler listesinde açık bir şekilde ifade edilmiştir. Tanrı yaşamının bu kısmında öndere dört koşul koşar:
Eşine bağlı, sadık bir eş olmalı.
Evini iyi idare etmeli.
Çocuklarının saygısını kazanmış olarak çocuklarını kontrol edebilmeli.
Konuksever olmalı.
Tanrı’nın kilise önderinin ev yaşamını bu denli vurgulaması yerel kilise toplantısının önemli bir yönünü açıklığa kavuşturur. Şöyle anlatılıyor: “...gerçeğin direği ve dayanağı olan Tanrı'nın ev halkı arasında, yani yaşayan Tanrı'nın topluluğunda nasıl davranmak gerektiğini bilesin diye sana bunları yazıyorum.” (1.Timoteos 3:15)
İsa’ya iman eden imanlıların yerel olarak biraraya gelmesi Tanrı’nın ev halkı olarak biliniyor. Aileye çok benziyor. Yerel kiliseyle ilgilenmek iş ya da organizasyonu idare etmekten çok bir aileyi idare etmeye benzer. Bu nedenle, insanın Tanrı’nın gerçek kilisesini idare etme becerisi kendi evini idare etme becerisiyle doğrudan ilintilidir. Tanrı’nın ailesinde insanın ailesine liderlik etme becerisi, kişinin kilise önderi olması için yeterli ya da yetersiz kılar.
Bunun Katolik Kilisesi’nin papaları, gözetmenleri ve rahipleri için anlamı nedir? Ruhsal önderlik için gerekli niteliklere sahip değildirler! Nazik, sevgi dolu ve iyi niyetli olabilirler fakat Tanrı onların kendisini temsil etmediğini söyleyecek ilk kişi olurdu!
İnsan Ezo Gelin çorbası yaparken tarifte yazan soğanı, kırmızı mercimeği koymayıp, bezelye, ıspanak ve tarçın eklerse ne olur? İstediğiniz adı verin ama çorbayı iyi bilenler artık buna Ezo Gelin çorbası denilemeyeceğini bilirler!
Katolik Kilisesi’nde işler nasıl bu kadar yoldan çıktı? Sadece öğretişleri Kutsal Kitap’la çelişmekle kalmıyor, din önderleri de Tanrı’ya göre bu konumlarda olmak için yeterli değiller! Sorun Katolik Kilisesi’nin Kutsal Kitap’ı gözardı etmesinden kaynaklanıyor; kendi karar ve geleneklerini Kutsal Yazılar’ın üzerinde görmelerinin bunu kanıtladığı gibi.
Ne korkutucu bir senaryo, öyle değil mi? Katolik Kilisesi, kilise üzerinde ruhsal gözetmenliğin niteliklerini biliyor mu? Biliyor fakat Tanrı’nın buyurduğunu gözardı etmeye karar verdi.