headerLogo2b-18pt-myriadpro

Bilim Tanrı’nın Var Olmadığını Kanıtladı mı? Bilim İnsanlarının Size Zorbalık Yapmalarını Kabullenmeyin!

40 image3073 child laugh play 45Ateist misiniz? Bilim ateizmi desteklemiyor! Eğer birileri ateist olmayı seçiyorsa, bilim dışında başka bir neden bulmaları gerekecek.

Genel olarak konuşacak olursak bugünün ateist bilim insanları Tanrı’nın var olmadığını kanıtlama gereği görmüyorlar. Bunun büyük olasılıkla muhtemel olmadığını söylemekle yetiniyorlar. Gösterdiklerini iddia ettikleri şey, Tanrı düşüncesinin gereksiz olduğudur. Yaratılış işini sadece doğal güçlerin yapabileceğini ve aslında yaptığını söylüyorlar. Küçük çocukların her yerde çınlayan, ‘Hiçbir şeyden bir şey olmaz. Hiç ancak hiç yapar!’ sözlerini unutuyorlar. 

Peki ya bilimin yaratılış hakkında tamamıyla doğacı bir açıklama verme girişimi?

1)  Kuramları deneylerle değil ancak kuramcıları arasında fikir birliğiyle doğrulanabilir. Bu da kuramlarının kulağa bilimden çok felsefe gibi gelmesine neden oluyor. Tanrı’nın yerine kuramları koyma konusunda bilim insanlarının ne müthiş fikirleri var! İyi deneme ama böyle bir şey olmaz.

2)  Çağımızın en büyük efsanelerinden birisi, yönlendirilmemiş bir sürecin, yaşamayan kimyasalları, yaşayan şeylerin tüm karmaşıklığına dönüştürmekten bir şekilde sorumlu olabilecekleridir. İnanılması daha da güç olan, bilimin bu ölü kimyasalların daha ilk başta kesinlikle hiçbir şeyden- partikül, enerji ya da başka hiçbir şey olmadan- meydana geldiği hakkındaki spekülasyonlarıdır. 

İlinois Üniversitesi Tıp Merkezi’nde Farmakoloji Profesörü ve biyo-kimyacı Dr. Arthur Wilder-Smith’in sözlerine göre:

41 image12021 atom molecule chemical 45“Yaşam madde üzerinde yürür ve yaşamı taşıyabilmesi için maddenin yüksek düzeyde organize olması gerekir. Maddeciler yaşamın, atomlardan, moleküllerden ve kimyasal tepkimelerden oluştuğu için, sadece basit bir şekilde kimyadan başka bir şey olmadığı ve hayatın rastlantı eseri kimyasal tepkilerle oluştuğunu söylüyorlar. Peki, yaşam sadece kimyadan oluşuyorsa ve kimya dışında başka bir şeyden oluşmuyorsa, gerçek potansiyelini anlamanın en iyi yolu yaşamın kimyasal maddelerinin bazılarına bakmak olacaktır. O zamanda sadece kimya meselesi OLMADIĞINI görürüz.” (22)

Kara deliklerden, maddenin en küçük zerresine ve uzay-zaman kuramındaki kuramsal partiküle kadar her yeni keşif ve ilerlemeyle, bilim bizleri her şeyin nasıl çalıştığı hakkında tam bir anlayış kazanma noktasına yaklaştırmaktadır. Bu gerçekten müthiş bir şey. Öte yandan, yazıda belirttiğim gibi bilim ancak bir yere kadar gidebilir. Evrenin çoğunun nasıl ilerlediğini açıklayabilse de, bilim bizlere evrenin neden var olduğu konusunda hiçbir açıklama sunamaz. Hayatın nasıl oluştuğunun büyük bir kısmını anlayabiliriz ama dünyada neden hayat var? Amacı nedir?

Bilimsel yasaları adlandırabiliriz veya yorumlayabiliriz ama bu evrende işliyor olmaları nasıl oluyor?

Richard Dawkins’e göre yaşamın arkasında herhangi bir amaç yoktur çünkü yaşamın yaratıcısı yoktur. “Evren, büyük oranda bir aptal tarafından anlatılan bir hikayedir.” (23) Ona inanmalı mısınız? Bilimin yaşamla ilgili açıklamasına inanmalı mısınız? Doğru yanıtın ve tek olası birleştirici kuramın Tanrı’nın varlığını kabul etmemiz olduğuna inanıyorum. Bilimin doğal dünyanın ne kadar derin bir şekilde düzenlendiğini bizlere gösterme başarısı, bu düzenin daha da derin bir nedeni olduğuna inanmamız için bizlere sağlam bir gerekçe sunmaktadır. Bu gerekçenin adı Tanrı’dır.  

REFERANSLAR

(1)  Richard Lewontin, Billions and Billions of Demons, New York Review of Books, Ocak 9, 1997, s. 28

(2)  Steven Weinberg, The First Three Minutes, Basic, 1977, s.154

(3)  C.S. Lewis, God in the Dock, Grand Rapids, MI: Wm. B. Eerdmans Publishing Co., 1970, s. 52–53

(4)  Bertrand Russell, A Free Man's Worship, New York: Simon & Schuster, 1957, s. 107

(5)  D.M.S. Watson, Adaptation, Nature 124:233, 1929.

(6)  Mortimer Adler, Saturday Review, 22 Kasım 1958

(7)  Mortimer Adler, Ken Myers ile röportaj, Christianity dergisi, 1990

(8)  Phillip Johnson, Darwin on Trial, www.talebooks.com, 1991, s. 83

(9)  Richard Dawkins, Time dergisi makalesinde alıntılanıyor, God vs. Science, 5/11/2006

(10)  Richard Dawkins, The God Delusion, Mariner Books, 2008, s. 77

(11)   Francis S. Collins, The Language of God: A Scientist Presents Evidence for Belief, 2006, s. 165

(12)  Richard Dawkins quote taken from Intelligent Design, Creationism and its Critics by Robert T. Pennock, The MIT Press, s. 445

(13)  Richard Dawkins, The Blind Watchmaker, W.W. Norton & Company, 1996, s.21

(14)  Alvin Plantinga, "Two Dozen (or so) Theistic Arguments,"  33rd Felsefe Konferansında Sunum, Wheaton College, Wheaton, Illinois, Ekim 23-25, 1986 

(15)  Craig-Nielsen Münazarası: Tanrı, Ahlak ve Kötülük, Western Ontario Üniversitesi, Kanada, Şubat 1991// Copyright © 2009William Lane Craig, izin alınmıştır.]

(16)  Michael Ruse, "Evolutionary Theory and Christian Ethics," The Darwinian Paradigm (Londra: Routledge, 1989), s. 262-269

(17)  J. L. Mackie, The Miracle of Theism (Oxford: Clarendon Press, 1982), s. 115-116.

(18)  İbid., s. 117-118.

(19) Michael Ruse, "Evolutionary Theory and Christian Ethics," The Darwinian Paradigm, London: Routledge, 1989, s. 262-269

(20) Alvin Plantinga, Alvin Plantinga, ed. James Tomberlin and Petr van Inwagen, Profiles 5, Dordrecht: D. Reidel, 1985, s. 36.

(21)  Timothy Keller, The Reason for God, Dutton, 2008, s.87

(22)  Arthur E. Wilder-Smith, Willem J.J. Glashouwer ve Paul S. Taylor’un filmi , The Origin of Life, Eden Films ve Standard Media, 1983

(23)  Richard Dawkins, interviewed by Frank Miele, ‘Darwin’s Dangerous Disciple’, @ http://www.skeptic.com/eskeptic/10-10-27/#feature(05/04/2004)