headerLogo2b-18pt-myriadpro

İncil Güvenilir mi?

II. İÇSEL TEST

26 image6578 manuscript examine 45Tarihçilerin ve metin eleştirmenlerinin, herhangi bir kadim kitabın gerçekliğini test etmek için kullandıkları ikinci test içsel testtir. Kadim bir belgenin yazarının ne gibi iddiaları ortaya koyduğunu bilmek isteriz. Bu dokümanın yazarının bu konuda ne dediğini keşfetme hakkımız var. Örneğin, ben şu anda bu yazıyı yazıyorum. Tanrı Sözü değil, her sözün, her satırın Tanrı tarafından esinlendiğini de iddia etmiyorum. Peki, ama en sonda sıra dışı bir telif hakkı cümlesi eklesem? Bu cümle şöyle dese, “Bu yazı, Tanrı’nın Yeryüzündeki Tüm İnsanlara Mesajıdır”. Ortaya böyle bir iddia atsam, okuyucu bu iddiayı araştırma hakkına sahip olurdu. Biz de İncil’le aynı şeyi yapabiliriz.

Birinci olarak, yani bibliyografik testi uygulayarak İncil’in orijinal yazarlarının ne yazdığını belirleyebiliriz, fakat “Gerçeği mi söylüyorlardı?” sorusu hala geçerlidir. İçsel test bu soruya cevap vermeye çalışır. Belgelerin yazarlarının, Barnabas İncil’inde bulunan çelişkiler veya bilinen olgu hatalarıyla kendi kendilerini diskalifiye edip etmediklerini araştırıyoruz. Uydurma, yalan veya efsaneye yer veriyor mu? İncil’i incelediğimizde olayların gerçekleştiği kuşakla aynı zamanda yazıldığını ve bu belgelerin bahsettiği insanlar arasında dolaşımda olduğunu görüyoruz.

İncil’in yazarlarının çoğu İsa’nın görgü tanıklarıydı. Yahuda İskaryot, İsa’yı ele verdikten sonra, onun yerini alması için başka biri seçildi. Bu kişinin elçi olabilmesi için belirli bir koşulu yerine getirmesi gerekiyordu. Bu koşul neydi? “Nitekim Mezmurlar Kitabı'nda şöyle yazılmıştır" dedi Petrus. “Onun konutu ıssız kalsın, içinde oturan olmasın. Ve, 'Onun görevini bir başkası üstlensin.' Buna göre, Yahya'nın vaftiz döneminden başlayarak Rab İsa'nın aramızdan yukarı alındığı güne değin bizimle birlikte geçirdiği bütün süre boyunca yanımızda bulunan adamlardan birinin, İsa'nın dirilişine tanıklık etmek üzere bize katılması gerekir.” (Elçilerin İşleri 1:20-22, İncil)

27 image11020 jesus resurrection dark yellow 45Bu kişinin İsa’yı daha başından beri takip eden ve ölümden dirilişine ve kırk gün sonra göğe yükselişine görgü tanığı olan birisi olması gerekiyordu. İncil’in belirli kısımlarını yazma konusunda esin alanlara gelince, bunlar İsa’yı görmüşlerdi, O’nun hakkında bilgi sahibiydiler ve çoğu İsa’nın takipçilerindendi. Şöyle dediler:

“Yaşam Sözü'yle ilgili olarak başlangıçtan beri var olanı, işittiğimizi, gözlerimizle gördüğümüzü, seyredip ellerimizle dokunduğumuzu duyuruyoruz. Yaşam açıkça göründü, O'nu gördük ve O'na tanıklık ediyoruz… Evet, sizin de bizlerle paydaşlığınız olsun diye gördüğümüzü, işittiğimizi size duyuruyoruz.” (1.Yuhanna 1:1-3, İncil)

Bu elçiler İsa’nın yaşamı hakkında oldukça doğru bir görgü tanıklığı raporu sundular. Yazarlar görgü tanığı olmadığı zamanlarda bile, yazdıklarının uydurma olmadığını ortaya koydular. Bunlar İsa hakkında titizlikle araştırılmış anlatılardı. Ayrıca, aşağıdaki tarihlerden de görebileceğiniz gibi İsa hakkında efsane veya yalan yanlış bilgilerin yayılmasına fırsat verecek kadar zaman geçmemişti. Tarihsel hataları veya açık seçik yanlışlara karşı çıkacak kadar görgü tanığı hala yaşamaktaydı. Ama kimse karşı çıkmadı.

İsa hakkındaki orijinal anlatılar, görgü tanıkları öldükten sonra yazılmış olsaydı, kimse bunların doğruluğunu kontrol edemezdi. Fakat Yeni Antlaşma anlatıları, elçiler hala yaşarken yazılmış olsaydı, o zaman gerçeklikleri kanıtlanabilirdi. Örneğin, İsa’nın ilk öğrencilerinden olan Elçi Petrus kendisinin adı kullanılarak bir sahtekârlık yapıldığını söyleyebilirdi, “Bunu ben yazmadım ki!” İncil’de kaydedilmiş olan olayların yaşandığı dönemde yaşamış kişiler İncil’deki anlatılara karşı çıkabilirlerdi. Ama kimse karşı çıkmadı. Müjde’yle çelişen yazılar yok. “Bir dakika,” diye sorabilirsiniz, “Peki ya Barnabas İncil’i? Bu İncil İslam’ın öğretilerini destekliyor!” Bu sahte yazı konusunda görüşlerimi daha sonra paylaşacağım.

YENİ ANTLAŞMA NE ZAMAN YAZILDI?

28 image11763 cool text injil equals new testament  45 xxxYeni Antlaşma İ.S. 100 yıllarında neredeyse eksiksiz halini almıştı. Yazıların önemli bir kısmı birinci yüzyılın sonuna gelinmeden yirmi veya kırk yıl kadar önce zaten mevcuttu. Modern Kutsal Kitap akademisyenleri dört Müjde’yi şöyle tarihlendirir: Markos, İ.S. 65; Luka, İ.S. 80-85; Matta, İ.S. 85-90; ve Yuhanna, İ.S. 90-100. İncil’in geri kalan bölümleri, gerek içsel, gerekse dışsal kanıtlara dayanarak, İ.S. 48 ve İ.S. 64 yılları arasında yazıldığı ve yaygın bir şekilde dolaşımda olduğu şeklinde tarihlendirilebilir.

Günümüzde İsa’nın İ.S. 30 yıllarında çarmıha gerilmiş olduğu genel kabul görür. Buna göre, Yeni Antlaşma yazılarının büyük çoğunluğunun, ki buna İsa’nın yaşamıyla ilgili İncil anlatıları da dahildir, İsa’yı tanıyan insanlar hala hayattayken yazılmış olduğu görülür. Yazarların çoğu İsa’nın söylediklerine ve yaptıklarına görgü tanığıdır. Birinci yüzyılda beklenen yaşam süresi daha kısa olsa da, Elçi Yuhanna gibi, Tanrı’nın Yuhanna’ya Müjdesi’ni yazmak için esin verdiği sırada hayatta olan bazı görgü tanıkları bulunurdu. Eminim eski zamanlara ait tarihsel yazıların güvenilirliği ve doğruluğunun değerlendirilmesinde, sorulacak en önemli sorulardan birinin, “Yazılar, olaylardan ne kadar süre sonra kaydedilmiştir?” sorusu olduğunu hatırlarsınız. Diğer eski belgelere göre, İncil’deki olayların yaşanması ve kaydedilmesi arasında geçen zamanın oldukça kısa olduğunu öğrendik.