Ayrıca, bir yalan uğruna acı çekip ölerek İsa’nın öğrettiği her şeye karşı çıkmış olurlardı! İsa şöyle dedi, “'Evet'iniz evet, 'hayır'ınız hayır olsun.” (Matta 5:37). İsa kendisini izleyenlerin pak olmasını arzular. Diğer insanlar, herhangi bir yemin gerekmeden ‘evet’ veya ‘hayır’ımıza güvenebilmeliler. “Kutsal olan her şey üzerine çalmadığıma yemin ederim.” “Annemin mezarı üzerine yemin ederim ki gerçeği söylüyorum.” Şayet diğer insanlar bizim dürüstlüğümüzü biliyorlarsa bu gibi sözlerden kaçınabiliriz.
“Birbirinize karşı iyi yürekli, şefkatli olun. Tanrı sizi Mesih'te bağışladığı gibi, siz de birbirinizi bağışlayın. Bunun için, sevgili çocukları olarak Tanrı'yı örnek alın. Mesih bizi nasıl sevdiyse ve bizim için kendisini güzel kokulu bir sunu ve kurban olarak nasıl Tanrı'ya sunduysa, siz de öylece sevgi yolunda yürüyün.” (Efesliler 4:32, 5:1-2)
Bu denli yüksek sevgi ve ahlak standardı sunan bir ilahi kitabın yalancı, sahtekâr ve hilekâr insanlar tarafından oluşturulduğunu düşünebiliyor musunuz? Ben düşünemiyorum. Bu yönde herhangi bir kanıt yok. Sadece spekülasyon var. Yeni Antlaşma’nın yazarlarının yalan söylediğini kanıtlamak için yalan söylemedikleri yönünde bir kanıt bulunmadığı iddia edilir. Buna sessizliği kanıt olarak kullanan argüman denilebilir. Oysa bu son geçerli bir argüman değildir. Yalan söylediklerini ileri sürerek spekülasyon yapmak, kendi başına bir kanıt sayılamaz.
Şu ana kadar, kadim bir belgenin güvenilir olup olmadığını belirlemek için tarihçilerin ve metin eleştirmenlerinin kullandığı iyi bilinen üç testin ikisini ele aldık. Günümüzde elimizde olan İncil’in orijinal yazarların yazdıklarını ne ölçüde temsil ettiğinden ne kadar emin olabiliriz? Bibliyografi testi kısmında gördüğünüz gibi, İncil'in güvenilirliğinden eski zamanlara ait diğer yazılarla kıyaslanamayacak ölçüde emin olabiliriz.
İçsel test hangi soruyu soruyor? Belgede, güvenilirliğinden nesnel bir şekilde kuşku duymamıza neden olan bir şey var mı? Yanıt hayırdır. Yeni Antlaşma yazarlarının herhangi biri içinsahtekârlık veya hata kanıtı yoktur. Aksine, Yeni Antlaşma boyunca dikkatli, görgü tanıklarının anlatıları var. Anlaması zor olaylar olabilir ama daha önce söylediğim gibi, bu olayların gerçek olmadığı anlamına gelmez.
İçsel kanıt testi uygulandığında, Yeni Antlaşma’nın, olayların gerçekleştiği kuşakta yazıldığını görebiliriz. Bu belgelerin haklarında konuştuğu kişiler arasında dolaştırıldığını öğreniyoruz. İnsanlar hala yaşıyorlardı ve gerçek olmasalardı, bu anlatıları inkâr edebilirlerdi. Kimse İsa hakkındaki anlatıların efsane olduğunu iddia etmedi. İnanın bana, İsa’nın yaşamı, ölümü, gömülmesi ve dirilişi bir efsane değil! Ama benim kişisel olarak inandıklarımın ötesine gidin. Kanıtlara inanın. İncil’in yazarları tarafından gösterilen özen, yazdıklarının doğru olduğuna dair kişisel olarak ikna olmuş olmaları ve ortaya konulabilir hata veya çelişkinin olmaması Müjde yazarlarının ikinci testi geçtiğine işaret eder. Gerçekten, bütün Yeni Antlaşma yazarları ikinci testi geçer. Böylece İncil içsel testi geçmiştir.
İYİ HABER!
İncil, İsa ve Hıristiyanlık inancı hakkında güvenilir bir tarihsel kaynaktan daha fazlasıdır. Güvenilir tarih olmasının yanı sıra, İncil aynı zamanda güvenilir bir vahiydir. Tanrı’nın Ruhu, İncil’in yazarlarına esin verdi ve onlara rehberlik etti. “Öncelikle şunu bilin ki, Kutsal Yazılar'daki hiçbir peygamberlik sözü kimsenin özel yorumu değildir. Çünkü hiçbir peygamberlik sözü insan isteğinden kaynaklanmadı. Kutsal Ruh tarafından yöneltilen insanlar Tanrı'nın sözlerini ilettiler.” (2. Petrus 1:20-21). Bunun anlamı, Markos İncili’nde İsa’yla ilgili resmin sadece tarihsel olarak güvenilir olmakla kalmamasıdır. Bu aynı zamanda Tanrı’nın, İsa’nın gerçekte kim olduğunu anlamamıza yardımcı olmasının bir yoludur. Yıllar süren kişisel araştırmadan sonra, İncil kitaplarının gerçekten de İsa hakkında tarihsel kayıtlar olarak da, ilahi vahyin güvenilir yüzleri olarak da güvenilir olduklarına ikna oldum. İncil’i ciddi olarak çalışmaya başladığınızda bunu kendiniz de fark etmeye başlayacaksınız.
“İncil’i incelemeyeceğim çünkü hala efsanelerle dolu olduğuna inanıyorum,” diyeceksiniz. Bunu söylemenize üzüldüm ama hiç şaşırmadım. İncil’in değiştirildiğine inanarak yetişmiş birinin veya İncil’i küçümseyen bir üniversite profesörünün öğretimi altında yetişmiş birinin kafasının İncil konusunda karışmasını anlayabilirim. O zaman şöyle yapalım. Barnabas İncili’ni tartışmadan önce, ki bu kitap konusunda kafanızın hiç karışmaması gerekir, efsaneler hakkında düşünmek için biraz zaman ayıralım. İncil’in efsaneler içermediği sonucuna varabilmemizin nedenlerini ve bu yönde argümanları inceleyelim.
1) İncil’in stili efsane tarzında değildir. İncil’i okudunuz mu? Okuduysanız, abartılı, gösterişli, çocukça büyütülmüş olaylarla dolu olmadığını bilirsiniz. Masal havasında değildir. Bir fili yiyecek kadar büyük bir yılan hakkında bir hikâye yoktur örneğin. Söylemek istediğim, insanın hayal gücü devreye girdiğinde, ortaya bu tür hikâyeler çıkar. Olguların sınırları çizildiğinde, ‘masal dünyasına’ adım atarız. Söz konusu Yeni Antlaşma belgeleri olduğunda, birinci yüzyılda gerçek Filistin topraklarında geçmektedir. Sayfalarında yer alan ayrıntılar ilginç icatlar değil, ancak bir görgü tanığının veya usta gerçekçi bir romancının verebileceği türdendir. Efsaneleri bilen ve anlayan her araştırmacı bunu kabul edecektir. İncil ne ise, efsane değildir! Örneğin, efsaneden farklı olarak psikolojik bir derinliği, kayda değer bir karakter derinliği ve gelişimi vardır. Müjde’deki herkesin ve özellikle İsa’nın karakter derinliği ve gelişimi kayda değerdir.
NOT: 332 Peygamberlik, Cırcırböceği ve İsa’ya Güvenmek başlıklı yazıyı okudunuz mu? Web sitesindeki en sıra dışı yazılardan biridir. Bu yazıda İsa’nın, Eski Antlaşma’da, O’nun gelişinden yüzyıllar önce gelişini bildiren peygamberlikleri nasıl gerçekleştirdiğini göreceksiniz. Kutsal Kitap peygamberliği Kutsal Yazılar’ın ilahi bir şekilde esinlendiğini doğrulamaktadır. İncil bir masal kitabı değildir, ilahi bir kitaptır. Peygamberlik Tanrı’nın tarihi önceden yazmasıdır. Bunu ancak Tanrı yapabilir. Bazıları kişisel peygamberlikleri çalışmanın sıkıcı olduğunu düşünebilir. Bana inanın, bu tuhaf başlıklı yazıyı sıkıcı bulmayacaksınız! Peygamberlik bizlere iman için tatmin edici bir neden verebilir ve sahip olduğumuz inancı zenginleştirebilir.